Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bugün 15 Temmuz. Demokrasi ve Milli Birlik Günü. 8 yıl önce Türkiye’yi işgal etme ve bölme planları için yurtdışı destekli darbe girişimi yapıldı.

Türkiye’yi bölüp PKK’ya devlet kuracaklardı

Eski Başbakan Yardımcısı Çavuşoğlu, FETÖ’nün arkasındakileri anlattı

Eski Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile bu bölme planlarını, FETÖ ve destekçilerinin asıl amaçlarını konuştuk. Çavuşoğlu FETÖ’nün arkasındakileri ve 15 Temmuz ile yapılmak isteneni Milliyet’e şöyle anlattı:

Bölme projesi: 17-25 Aralık yargı susturucusu takılmış darbe teşebbüsü başarısız olunca hem FETÖ terör örgütünü hem de PKK’yı kontrolünde tutan Türkiye düşmanı devletler bu defa her iki terör örgütünü de örtülü bir iş birliğine sevk ettiler. Nitekim, hendek çukur terörizminin devam ettiği süreçte güvenlik birimlerimizin içindeki FETÖCÜ hainlerin provakatif eylemleri, yine FETÖ’nün Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanına giderek devletin gizli bilgilerini verdiği haberleri bu iş birliğinin somut örnekleridir. Sonradan PKK elebaşlarının 15 Temmuz darbe girişimini önceden bildiklerine dair açıklamaları da esasen 15 Temmuz hain girişimi ile bir taşla iki kuş vurmak istediklerinin bariz göstergesidir. Amaç bir yandan Recep Tayyip Erdoğan devrilecek ve yönetime el konulacak diğer taraftan da PKK’ya devlet kurdurulacaktı. Yani 15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değil, bir işgal girişimi, Türkiye’yi bölme projesidir.

Haberin Devamı

Karanlık gelecekten kurtarıldı: Türkiye, çok büyük bir karanlık gelecekten kurtarılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda, Çanakkale Savaşı’nda küllerinden doğan bu milletimizi ve ecdadımızı hep okuduk. Onların kahramanlıklarını ve destansı mücadelelerini gözlerimizin önüne getirdik. Ancak ilk defa olarak bu süreçte, o ecdadın ahfadı olan bu milletin söz konusu vatan olunca aynı duruş, aynı cesaret ve aynı destansı mücadeleyi vereceğini bir kez daha dost düşman herkese göstermiştir. Çıplak bedenleriyle tankı durdurmaya çalışan, göğsünü kahpe kurşunlara siper eden bu millet asla boyun eğdirilemez, teslim alınamaz. Bugün daha iyi anlıyoruz ki; bu kalkışma bir yönetime el koyma teşebbüsü değildir. Aksine vatanı peşkeş çekme, milleti teslim alma teşebbüsüdür.

Haberin Devamı

Batı ülkelerinin tutumu: Batı ülkeleri ikircikli tutumlarını o gece açık açık gösterdi. Sabırla sonucu beklediler. Sessiz kaldılar. Demokrasi tarafında olmadıkları görüldü. Şimdi ülkelerinde FETÖ mensuplarını barındırıyorlar, besliyorlar. Bunlar hem FETÖ terör örgütünü hem PKK’yı kontrollerinde tutuyorlar. 15 Temmuz başarılı olsaydı Türkiye’nin hangi durumla karşı karşıya kalacağını hepimiz az çok tahmin edebiliyoruz. Ülkemizi işgal edeceklerdi.

Millet izin vermez: 15 Temmuz’da verilen mücadeleyle ikinci bir kurtuluş mücadelesi kazanıldı. Bu kalkışma göstermiştir ki; milletimiz kendi bağrından çıkmış, kendisiyle aynı ufka yelken açan, ‘ben kefenimi giydim de yola çıktım’ diyen liderini asla yalnız bırakmaz. Bu girişimin akamete uğramasının en hassas unsuru, Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Bugüne kadar halkın gücünün üstünde bir güç tanımadım, bundan sonra da böyle bir şey tanımam söz konusu değildir’ deyip milletimizin bağrına dönmesi ve milletimizi darbecilere karşı sokağa davet etmesidir. Milletimiz de demokrasi destanı yazmış ve işgal girişimine izin vermemiştir. Ve bundan sonra da vermeyecektir.

Haberin Devamı

Yüreğimiz soğumaz: Millet iradesinin tecelligahı olan TBMM, Kurtuluş Savaşında Polatlı’dan top sesleri gelirken dahi çalışmış ancak şimdi bombalarla milletvekilleri öldürülmek isteniyor, Meclis harabeye döndürülüyordu. Bunu yapan milletimizin ülkesini ve vatanına korumak üzere tankını, topunu, tüfeğini, uçağını kendisine emanet ettiği güya Türk askeri idi. Bu hainlik tarihte daha önce hiçbir devletin hiçbir milletin tecrübe etmediği, yaşamadığı bir hainlikti. İnsanın yüreği hiç soğumaz.