Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’nin büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıyarak dinamitin fitilini ateşlediğini belirten Özlü, “Trump yönetimi insanların barış içinde yaşamasını baltalıyor. Kudüs’ün Yahudi başkenti olmasını asla kabul etmeyeceğiz” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, “Donald Trump, Ortadoğu’da ateşle oynuyor. İsrail’e şirin gözükmek uğruna, İsrail’e ve Yahudi lobisine yakın ve şirin gözükmek için gerçekten dinamitin fitilini ateşleyip ortaya bırakıyor” tespitinde bulundu. Bundan sonraki süreçte de Türkiye’nin Filistin’in yanında olacağını belirten Özlü, Türkiye’nin hiçbir zaman Kudüs’ün bir Yahudi başkenti olmasını kabul etmeyeceğini vurguladı. Özlü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gurbetçi seçmenlerle buluşmasını istemeyen Avrupa ülkelerini de kendi ilkeleriyle çelişmekle suçlayarak, “Niçin bu kadar korkuyorlar? Avrupa’nın Türkiye’yi tehdit olarak değil de kendi içerisinde yükselen ırkçılığı tehdit olarak görmesi lazım” dedi.

Haberin Devamı

‘Trump ateşle oynuyor’

Özlü, Ortadoğu’daki gelişmelerden muhalefetin seçim yaklaşımlarına, Avrupa ülkelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a miting yaptırmak istememesinden af tartışmalarına kadar bir çok konuda Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:

‘İsrail’e şirinlik’

- ABD’nin büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve sonrasında yaşananlar Ortadoğu’yu, oradaki barış sürecini nasıl etkiler? Amerika ne yapmak istiyor?

Donald Trump, Ortadoğu’da ateşle oynuyor. Ortadoğu’da bugüne kadar zaten katledilen barışa ilişkin bütün süreçleri tahrip eden, zarar veren bir yaklaşım içerisinde. İsrail’e şirin gözükmek uğruna, Yahudi lobisine yakın ve şirin gözükmek için gerçekten dinamitin fitilini ateşleyip ortaya bırakıyor. Amerika’nın aldığı karar, Ortadoğu’da barışı, barış girişimlerini bozan, sekteye uğratan ve Ortadoğu’daki halkların ortak bir zeminde yaşamasının önünü tıkayan bir süreç. Amerika’nın taraf olmaması lazım. Amerika taraf, İsrail’in tarafında. Ama orada yaşayan Filistinliler var, Araplar var, bütün Ortadoğu halkları var. Yani bu yanlış karardan Donald Trump veya ondan sonraki Amerikan yönetiminin döneceği kanaatindeyim. Trump’ın tabii ülkesinde de çok sıkıntıları var. Amerikan bürokrasisi, askerî yönetimi, diplomasisinde sıkıntıları var. Bakın, Trump gerçekten İsrail’e şirinlik yapmak için yine İran’la olan anlaşmayı da askıya aldığını, bozduğunu ifade etti, bu da çok tehlikeli. Bakın, Birleşmiş Milletler’in ve birçok ülkenin uğraşarak geldiği bir noktadır İran’la yapılan anlaşma. Şimdi bu anlaşmayı bozmak, tekrar boşa dönmek yani barış sürecini, insanların barış içinde yaşama sürecini maalesef Trump yönetimi bunu tıkıyor, baltalıyor.

Haberin Devamı

- Filistin için neler yapılacak?

Biz aslında gerekeni yapmaya ta başından başladık. BM’de bir oylamada 128 ülke bu karara karşı çıktı. Biz bütün diplomatik girişimleri, diplomatik süreçleri işlettik, bundan aslında olumlu sonuçlar da aldık. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde de Türkiye Filistin’in yanında. Türkiye Kudüs’ün hiçbir zaman bir Yahudi başkenti olmasını kabul etmedi, edemez, etmeyecek. Çünkü Kudüs her üç İbrahimi din için de kutsal olan bir kent. Dolayısıyla biz Kudüs’ün İsrail’in başkenti olmasını asla ve kata kabul edemeyiz.

Haberin Devamı

‘AB’nin çelişkisi’

- Avrupa ülkeleri, kendi ülkelerinde Türk vatandaşlarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buluşmasını istemiyor. Cumhurbaşkanı Bosna’da buluştu. Avrupa ülkelerinin tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu Avrupa ülkelerini ve AB ülkelerini anlamak mümkün değil. Gerçekten Avrupa, AB zaten İngiltere’nin ayrılmasıyla çok bocalamış durumda, bir sarsıntı geçirmiş durumda. Demokratik haklarını kullanacak olan insanların bir araya gelmesini, miting yapmasını engellemek gerçekten demokratik değil. Kesinlikle kendi ilkeleriyle de çelişen bir durum. Yani Avrupa’nın bize anlatılan değerleriyle örtüşür bir tarafı yok. Bizim siyasetçilerimizin Avrupa’ya gelip miting yapması, orada oy kullanacak vatandaşlarımızla bütünleşmesinden niçin bu kadar korkuyorlar, anlamak mümkün değil. Avrupa’da yükselen bir ırkçılık var, yükselen bir aşırı sağ ırkçılık var. Bu gerçekten Avrupa için bir tehdit. Yani Avrupa aslında Türkiye’yi tehdit olarak görüyorsa çok yanlış. Avrupa’nın gerçek tehdidi, kendi içindeki ırkçı oluşumların yükselişi, asıl onlara bir çözüm bulmaları gerekir. Türkiye’ye karşı değil de kendi içlerindeki ırkçılığa karşı önlem almaları daha doğru.

Af doğru değil

- MHP Lideri Bahçeli’nin af çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Adil bir yargılama yaptıysanız, af çıkartmak doğru değil. Çünkü bir suç var, suçun karşılığı bir ceza var. Dolayısıyla niteliği ne olursa olsun işlenmiş bir suç varsa ve bu adil bir şekilde yargılanıp hüküm verilmişse buna af çıkarmak doğru değil, çünkü adalet sistemine olan güveni zedeliyor. Şimdi empati yapalım:

Bize karşı birisi bir eylemde bulundu, bizi mağdur etti. Biz onu affetmediğimiz sürece bunu devletin affetmesi doğru değil.

Yılda 175 bin yerli otomobil

- Yerli otomobilde ne durumdayız?

Süreç çok dinamik, çok hızlı gelişiyor. Yürüttüğümüz teknik ve mali analizin sonuçlarını aldık. Şimdi, inşallah, bu hafta içerisinde ortaklar arasındaki ortaklık sözleşmesini avukatlar bitirecekler. Sonra şirket sözleşmesi, o da bitecek. Analizlerden çıkan rakamlar şöyle. Toplamda on beş yılda 3,2 milyar avroluk bir yatırım öngörüyoruz. Yıllık 175 bin adet üretim olacak. 5 modelle piyasaya gireceğiz. Önce 3, artı 2 ilave, 5 model olacak; elektrikli olacak. B ve C segmentinde bir araç olacak, orta üst sınıf bir araç olacak. Dolayısıyla ortaklar arasında çok güzel bir uyum var. Ortaklar yaklaşık 1 milyar avroluk bir kaynağı bu projeye yatıracaklar; bir kısmını öz sermayelerinden, bir kısmını borçlanarak. Devlet desteklerinde neler olacağını Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Sonra devlet ile bu kuracağımız şirket arasında bir sözleşme imzalayacağız. O sözleşmeye göre projeyi yürüteceğiz. Süreç gayet iyi gidiyor, bir sıkıntımız yok.

‘Trump ateşle oynuyor’

‘5G’ye özel destek vereceğiz’

- Yerlileştirmede ne aşamadayız?

Bir Yerlileştirme Yürütme Kurulumuz var. Bu kurula üç defa sunum yaptık. Yaklaşık 19.6 milyar dolarlık 43 ürün grubunda bir liste hazırlamıştık. Şimdi, bu listeyi sanayicilerimizle paylaştık. Sanayicilerimiz bu liste üzerinde çalışıyorlar. Bu ara, bildiğiniz gibi haberleşme ve iletişim teknolojilerinde dünyada baş döndürücü bir gelişme olduğu için, özellikle bu 5G’ye geçişte altyapıyı oluşturacak olan teknolojiler konusunda çalışacak firmalarımıza 2019 yılı için 253 milyon TL bir defaya mahsus, masraflarını karşılamak üzere destek vereceğiz.

‘Akşener’in hırsları çatı projesini bozdu’

- Muhalefetin çatı aday ve ittifak çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

AK Parti karşıtı ittifakı kurgulayan bir ekip var. Yurtiçi ve yurtdışının da içinde olduğu bir programlama, bir siyaset mühendisliği var. Ama o tutmadı, olmadı. Bunu Meral Akşener’in hırsları, ‘illa ben Cumhurbaşkanı adayı olacağım’ hırsı bozdu. Bunların tek ortak noktası, Erdoğan karşıtlığı. Amaçları da barajı sıfıra indirmek ve AK Parti karşıtlılığında bir blok oluşturmak. Tabii, bir çatı aday çıkarmak istediler, bu projeyi Meral Akşener’in hırsı bozdu. Akşener evet deseydi bir çatı aday çıkarabileceklerdi, ama olmadı. Ben 24 Haziran’da ilk turda en az yüzde 60’la alacağımızı düşünüyorum.

- 15 CHP’li İYİ Parti’ye gitti geldi, nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çok ciddiye mi alsak yoksa bir komedi gibi mi görsek, insan gerçekten şaşırıyor. Bu, gerçekten çok garip, çok gayriahlaki bir durum. Doğrusu Cumhuriyet tarihinde, demokrasi tarihimizde görülmüş bir şey değil, bir benzeri yok.

- 24 Haziran seçimleri niçin önemli?

İlk defa bir seçimde sistem değiştiriyoruz, o bakımdan çok önemli. Yani parlamenter sistemin sonu, başkanlık sisteminin başlangıcı olacak bir seçim süreci yaşıyoruz. Dolayısıyla 24 Haziran seçimleri diğer bütün seçimlerden daha önemli. Yani işte 1946, 1950 seçimleri çok partili demokrasi hayatına geçiş için bir dönüm noktasıdır, önemlidir. 2002 seçimleri önemlidir ama gerçekten 24 Haziran 2018 seçimleri diğer bütün seçimlerden daha önemli. Çünkü Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir sistem değişikliğine gidiyor.

- Muhalefetin birlikteliğine yaklaşımınız nasıl?

Yani Recep Tayyip Erdoğan olmasın da ne olursa olsun. Şimdi, yani sağlıklı düşündüğümüz zaman, tamam, berabersiniz ama şimdi bakın, Saadet Partisiyle, Saadet Partisi’nin savunduğu ilkeler ile CHP’nin savunduğu ilkeler taban tabana zıttır. Bu zıtlıktan nasıl bir uyum oluşturacaklar? Mümkün değil de diyelim ki 24 Haziran sonrasında iktidara geldiler. Yani CHP savunduğu değerler -işte Batılı değerler, laik değerler- ile SP’nin savunduğu değerlerler arasında bir uyum yakalamak mümkün değil. Sonra İP’nin (İYİ Parti) ne olduğunu bilmiyoruz yani bilinmeyen bir şey. Onlar da MHP’den dışlanan bir takımın oluşturduğu bir parti, dışlanmışlar takımı. Birbirleriyle taban tabana zıt fikirlerden oluşan bir SP ve CHP tabanı, bunlar nasıl bir araya gelecekler de ülkeyi yönetecekler, anlamak mümkün değil. Cumhur İttifakı, değerler ittifakı. Ama karşı tarafın hangi değerler üzerinde ittifak ettiğini bilmiyoruz. Bunların ittifak ettikleri bir değerler zinciri yok.