Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın PKK/YPG’nin kontrolündeki tüm tesislerin Türkiye’nin meşru hedefi olduğunu söyleyerek “3. tarafların buradan uzak durmasını tavsiye ediyorum” sözlerinin ardından ‘Suriye ve Irak’ta kim, ne yapıyor?’ sorusu en çok tartışılacak konuların başında geliyor.
Suriye’de ve Irak’ta barınan ve Türkiye’de terör eylemleri yapmaya çalışan PKK’nın arkasındaki ülkeleri araştırmaya gerek yok aslında. ‘Malum ülkeler’ deyince herkes üç aşağı beş yukarı anlıyor.
ABD, Rusya, İran ve Fransa başta olmak üzere bazı batı ülkeleri bölgedeki çıkarları doğrultusunda Suriye ve Irak’taki çeşitli bölgelerde kendini gösteriyor.
Türkiye bölgede ne istiyor, kim terör örgütlerini destekliyor? Suriye’nin toprak bütünlüğünü kim istiyor, kim istemiyor? Kim gerçekten terörle mücadele ediyor? Fırat’ın doğusunda ne oluyor?
Tüm bu soruları yetkililere sorarak yanıtlar almaya çalıştım. Suriye ve Irak’taki terörle mücadele ile vekalet savaşlarında şu noktaların altını çizebiliriz:
Türkiye terörle mücadele istiyor
Türkiye, Rusya ve İran, Suriye’nin normalleşmesi ile ilgili birçok kez zirve yaptı. Bu zirvelerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan özellikle terörle mücadele konusunda net mesajlar verdi ve uyarılarda bulundu. ABD’yi de her fırsatta terör örgütüne destek konusunda ikaz ediyor.
Türkiye PKK’ya bölgede silah verilerek eğitilmemesini ve barınmasına destek verilmemesini istiyor.
Türkiye, sınırdan 30 kilometre güneye kadar terörden arındırılmış güvenli bölgeler istiyor. Rusya ve İran’dan da terörle mücadelede Türkiye’ye destek vermesini talep ediyor. Fırat’ın doğusu da bu destekler açısından çok önemli.
Fırat’ın doğusunun önemi
Fırat’ın doğusu neden önemli? Çünkü şu anda orada PKK, YPG, PYD büyük devletlerin desteği ile günden güne güçleniyor. Özellikle ABD o bölgedeki PKK’ya silah veriyor. Erdoğan buna işaret etmiş ve “oradaki terör örgütlerini besleyen Amerika. Oradan çekildiği anda veya bu terör örgütlerini beslemediği takdirde bizim işimiz kolaylaşacaktır” demişti.
Hatta Erdoğan, ABD’nin Fırat’ın doğusunu terk etmesini istemişti.
ABD’nin silahları nerede?
ABD başta olmak üzere bazı batılı ülkeleri DEAŞ ile mücadele adı altında PKK’yı destekliyor. Yani ortada ‘iyi terörist kötü terörist’ çıkmazı var. ABD, PYD’ye verdiği silahlarla Türkiye’ye yönelik eylemlere ve bölgenin nüfus yapısının değişmesine yol açmış oluyor. Türkiye itiraz edince de ‘DEAŞ ile mücadele ediyoruz’ diyor.
Rusya ve İran ise bölgede farklı hesaplar peşinde. Üstler, doğal zenginlikler ve rejime verilen destek nedeniyle, aynı tarafta gözükmelerine rağmen Türkiye’ye tam anlamıyla destek vermiyorlar.
Ve onlar da vekalet savaşlarıyla mesaj verme yoluna gidiyor. Türkiye de her fırsatta terörle mücadele için destek istiyor. Ama ABD, Rusya ve İran verilen sözleri yerine getirmiyor.
İran’ın dronları
İran ise Karabağ’da ve Irak’ta dronlarıyla karşımıza çıkıyor. Özellikle İran kamikaze dronlarının Irak’ta PKK’da olduğu biliniyor. Bu dronların Karabağ’da Azerbaycan’a karşı kullanılmak üzere Ermenistan’a da verildiğini öğreniyorum. 100’ün üstünde kamikaze dronunu Karabağ’da Azerbaycan kuvvetlerinin düşürdüğü de belirtiliyor. Bu dronların PKK’ya neden verildiği de bölge dengeleri açısından mutlaka iyi tartışılmalı.
Fransız helikopterlerinin de PKK’da olduğu bir kaza sonucu ortaya çıkmıştı. Helikopter eğitiminin ise PKK’lılara ABD tarafından verildiği dile getirilmişti.
Özetle Türkiye, teröre destek verilmemesini ve ‘iyi terörist kötü terörist’ ayrımının ortadan kaldırılmasını istiyor.
Türkiye terör örgütünü vurmak için Irak’ın kuzeyine arka arkaya hava harekâtı gerçekleştiriyor.
Aynı kararlı tutum Suriye için de zaman zaman yapılmıştı ve yine yapılabilir.
Türkiye “uzak durun” uyarısını yaptı, gerisini artık teröre destek verenler düşünsün...