Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’de üniversite öğreniminden sonra Türkiye’ye dönen İlkem Şahin, önce Obama’nın başkanlık kampanyasında çalışmış. Şahin, şimdi de Hillary Clinton’ın seçim kampanyasında aktif olarak çalışıyor

İlkem Şahin, 39 yaşında genç bir işadamı. University of Houston’da ekonomi okuduktan sonra finans üzerine yüksek lisans yapmış ve 30 yaşında Türkiye’ye dönmüş.
Türk-Amerikan Platformu Kurucu Başkanı olan İlkem Şahin, ABD başkanlık seçimlerinde Obama kampanyasının Türkiye başkanlığını yapmış.

Şimdi de Hillary Clinton’ın seçim kampanyasının yurtdışı finans komitesi üyesi. Kampanyada aktif olarak çalışıyor.

8 Kasım seçimleri için başkanlık yarışının hızla devam ettiği ve tüm dünyanın merakla ön seçimleri takip ettiği günlerde, Türkiye’de yaşayan ABD vatandaşlarına, neden Clinton’a oy vermeleri gerektiğini anlatan İlkem Şahin ile başkanlık yarışını ve Türkiye’ye etkilerini konuştuk.

‘Türkiye’yi iyi tanıyor’

Neden Clinton’ı desteklediğini soruyorum Şahin’e. Şahin, “Çünkü Hillary, Türkiye’yi çok iyi tanıyan, hükümetimizin icraatlarını yakından takip eden ve bizim dinamiklerimizi çok önceden çözmüş güçlü bir siyasi figür. Ayrıca Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızla geçmişte birebir mesailerinin olması da çok önemli bir etken” diyor.
“Diplomatik ilişkilerde önceden birlikte çalışmış olmak avantajlı bir durum mu?” diye sorunca Şahin, “Kesinlikle. İki ülke liderlerinin birlikte uyum içinde çalışabiliyor olması çok önemli. Hillary Clinton, Sayın Cumhurbaşkanımızı güçlü ve etkileyici bir politikacı olarak tanımlıyor. Ayrıca ülkemizin dini hoşgörü iklimini geliştirme yolunda ciddi atımlar attığını düşünüyor. Beyaz Saray’da ‘first lady’ olarak iftar yemeği veren ilk kişi kendisi. ABD-Türkiye ilişkileri için Amerikan başkanının bu perspektiften bakabiliyor olması çok önemli” vurgusu yapıyor.

Clinton’ın seçilmesinin iki ülke ilişkilerine etkisini de soruyorum Şahin’e. Şahin’in yanıtı ise şöyle:

“Eğer Hillary Clinton bir ilke imza atarak seçimi kazanır ve ABD’nin ilk kadın başkanı sıfatıyla tarihe geçerse, Türk ve Amerikan toplumları arasındaki bağların daha da güçleneceğine inanıyorum. Zaten dış politikayı bu kadar iyi bilen, dünyanın en güçlü kadınları arasında yer alan böyle mücadeleci bir figürün Beyaz Saray’a seçilmesini Türkiye açısından son derece önemli bulduğum için kampanyanın Türkiye ayağında çalışıyorum.”

“Türkiye’den Amerika’daki seçim kampanyasını yürütmek nasıl bir görev? Neler yapıyorsunuz?” diye sorunca Şahin, şunları söylüyor:

Haberin Devamı

Obama ve Clinton için çalışan Türk
‘Gönüllülük esası’

“Üyesi olduğum yurtdışı finans komitesi, kampanyanın deyim yerindeyse kalbi. Bu organizasyonun tek amacı Türkiye’de yaşayan seçmen Amerikalılara Hillary’nin vizyonunu anlatarak ona oy vermelerini sağlamak. Yani görevim Türkiye’de yaşayan ABD vatandaşlarıyla ilgili. Bu iş tamamıyla gönüllülüğe dayanıyor.”

ABD Başkanı Obama’nın geçen seçimde beklenmedik yükselişi ile tümdünyada ezber bozan bir başarıya imza attığını belirten Şahin, “Obama hükümetinde birçok delegasyonu Türkiye’de ağırladım. Obama’nın pek çok bürokratıyla tanışma fırsatı buldum. Dolayısıyla burada ciddi dostluklar kurduk. Geçmişle kıyaslandığında Başkan Obama döneminde Ankara-Washington arasındaki diplomatik ilişkiler hiç olmadığı kadar etkili bir seviyeye ulaştı. Obama’dan sonra ezber bozma sırası Clinton’da” dedi.
“Hillary Clinton’ın Türkiye’ye bakışı nasıl?” diye sorduğumda da Şahin, şunları aktarıyor:
“Hillary, Türkiye’yi bir ayağı Avrupa’da bir ayağı Asya’da olan; demokrasi, modernite, laiklik ve İslam’ın bir arada olabildiği sıra dışı bir örnek olarak tanımlıyor. Türkiye geçmişte olduğu gibi gelecekte de hem Ortadoğu’da hem Avrupa’da belirleyici bir rol oynamaya devam edecek. İkili ilişkilerimiz de ABD için hayati önem taşımayı hep sürdürecek. Kendisinin sözüdür: ‘Avrupa’da hiçbir ilişkimiz, bir ayağı Avrupa diğer ayağı Güneybatı Asya’da olan, çoğunluğu Müslüman, 70 milyondan fazla nüfusa sahip Türkiye kadar ilgi gerektirmedi’. Hillary, ülkemizin ne kadar büyük bir küresel güç olduğunun farkında olan ve dış politika konusunda Amerika’nın en üst düzey diplomatı olarak önemli başarılar elde etmiş bir lider. Bu yüzden 2016 başkanlık seçimlerinden galip çıkmasının ülkemiz için çok hayırlı olacağını düşünüyorum.”