Türkiye bir süredir teröre dış destek ve ortak terörle mücadele konusunda rahatsızdı.
Her fırsatta uyarılar yapılmasına rağmen başta ABD ve bazı Avrupa ülkeleri PKK ve PYD’ye göz yumuyordu. Ülkelerinde barındırıyor, silah yardımı yapıyordu.
İspanya’daki NATO zirvesi terörle mücadele ve Türkiye’nin haklı talepleri açısından yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Zirve birçok açıdan Türkiye’nin başarısıdır. PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahhüdü ise uluslararası bir toplantıda ilktir.
NATO zirvesi öncesi Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın KKTC ziyaretine eşlik ettim. Oktay sohbetimizde, İsveç ve Finlandiya’ya yönelik söylemlerle aslında diğer NATO üyelerine de mesaj vermek istediklerini belirtmiş ve
“UYANIN ARTIK BİZ RAHATSIZIZ” demişti. Sonuçlarla da NATO uyandırılmış gibi gözüküyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da hem zirve öncesi hem zirvede NATO üyelerine
sert ve net mesajlar verdi.
ABD Başkanı Biden ile yapılan görüşme ve F16 mesajları da altı çizilmesi gereken başlıklar.
Erdoğan’ın kararlı duruşu sayesinde zirve sonuçlarında da Türkiye’nin istediğini aldığı
açık olarak görülüyor.
Nedir bunlar? Bazılarını altını çizmek için şöyle sıralayalım:
PKK ve uzantıları ile mücadelede Türkiye’yle tam işbirliği
Terörizmin tüm biçim ve tezahürleri ile mücadelede Türkiye’yle dayanışma sergilenmesi
PYD/YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahhüdü
Savunma sanayii alanında ambargo kısıtlamalara gidilmemesi, işbirliğinin artırılması
Terör suçlularının iadesi konusunda somut adımlar atılması ve ikili düzeyde ahdi düzenlemeler yapılması.
40 bin fitten terörist avı
Geçtiğimiz günlerde YPG’nin Tel Abyad sorumlusu Türkiye sınırından 280 km uzaklıktaki Kelar’da etkisiz hale getirilmişti. 5 teröristin içinde bulunduğu araç havadan vurulmuştu.
Edindiğim bilgiye göre, bu aracı 750 kg mühimmat taşıyabilen ve 50 saat havada kalan silahlı insansız hava aracı AKSUNGUR vurmuş. 2 motorlu olan AKSUNGUR 40 bin fitten terörist avlayabiliyor. AKSUNGUR, kızılötesi, lazer işaretleyici, lazer mesafe bulucu kameraya da sahip.
ANKA ve AKSUNGUR gibi SİHA’lar terörle mücadelede büyük önem taşıyor.
Nadir toprak altın gibi
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kaç gün önce nadir toprak müjdesi verdi. Çin’den sonraki ikinci büyük rezerv alanı Eti Maden sahasında keşfedilmiş.
Nadir toprak elementleri son teknolojilerde kullanıldığı için altın kadar kıymetli. Nadir toprak elementlerinde Çin bir numara ve bu sayede ABD’ye kafa tutabiliyor. Nadir toprak elementleri uzay, uçak, radar, enerji depolama sistemleri, tıp gibi son düzey teknolojilerde kullanılıyor.
Enerji Bakanı Fatih Dönmez bu konuya büyük önem vererek rezerv alanını yakından takip ediyor.
İlk etapta yıllık 1200 ton cevher işleyecek üretim tesisi kurulacak. Tam kapasiteye ulaşıldığında ise yıllık 570 bin ton cevher işlenecek. Nadir toprak, bor, lityum Türkiye’nin adının yüksek sesle konuşulmasını sağlayacak.
Adana’dan gelen rezerv değeri yaklaşık 1 milyar dolar olan petrol da üzerinde durulması gereken bir konu.
Çünkü fazla derine inmeden bulunmuş. İki kuyudaki keşfin biri 425, diğeri ise 358 metrede. Bu da Türkiye’nin en sığ keşfi olarak rekor kırmış.
Yunus Emre’ye alkışlar
Yurt dışına çıktığım zaman Türkiye’nin kurumlarını ziyaret ederek neler yaptıklarını sorarım. Geçen haftaki KKTC ziyaretimde Yunus Emre Enstitüsü’ne uğradım. Koordinatör Abdullah Aktaş pazar günü olmasına rağmen benimle buluştu ve uzun uzun yaptıklarını anlattı.
Benim ilgimi çeken adadaki gençlere ve çocuklara yönelik faaliyetleri oldu.
Hem üniversitelerde hem de tarihi binalarında çeşitli atölyeler açarak gençlere ve çocuklara çeşitli sanatsal kurslar verilmiş. Ebru, yaratıcılık, yazarlık, deneysel bilimler...