İZMİR
Deprem yaşayan İzmir’deydim iki gün.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile dolaştım.
Yıkılan evleri, yan yatan evleri ve enkazları gördüm.
Enkazdaki bir fotoğraftan, oyuncaklardan ve eşyalardan acıları hissettim.
Televizyonlarda bir canın kurtarılmasının ardından mutlu olmuştuk, ağlamıştık hatta.
Ama yıkılan ve temizlenen alanlarda dolaşınca insan daha farklı oluyor.
Devlet ve Türkiye’nin her yerinden vatandaşlar bir olmuş, beraber olmuş ve seferber olmuş İzmirliler için.
Yardımlar geldi, hala geliyor.
Bakan Kurum titiz çalışıyor. Sabah son durum bilgilerini alıp araziye çıkıyor.
Kırmızı olarak gösterilmiş ağır hasarlı ve turuncu olarak gösterilmiş orta hasarlı binaları dolaşıyor.
Tek tek bakıyor, hatta binadan örnekler alıp oturulup oturulamayacağına dair tahlile gönderiyor tekrar. Çevresinde de vatandaşın sorununu çözecek sayısız bürokratla birlikte.
İzmir’de yaraları sarmak için seferberlik var tam anlamıyla.
Devlet üzerine düşeni yapıyor hem deprem öncesi uyarılarla hem de deprem sonrası şefkat eliyle.
Herkes Türkiye’deki deprem gerçeğini artık görmeli ve başta binalarını yenilemek olmak üzere önlemlerini almalı.
Tek tek sorunları dinliyor
Bakan Kurum, binaları etkilenenlerin dertlerini, sorunlarını dinledi dolaşırken.
Eşyalarını alıp alamayacaklarını, ne tür binalar yapacaklarını ve devletin neler yaptığını anlatıyor tek tek.
‘Eşyamızı alabilir miyiz, yanıt alamadık hiç’ diyene Bakan Kurum, ekibini çağırıyor ve ‘bu akşam size söyleyecekler’ diyor.
İzmirliler Bakan Kurum’un sürekli yanlarında olmasından ve sorularına içtenlikle yanıtlar vermesinden memnun.
Zaman zaman ‘bize belediyeden böyle anlatmadılar. Sizden yapılacakları duymamız iyi oldu’ diyenler de çıkıyor.
Bazıları ‘tweet atın herkes duysun’ deyince Bakan hemen danışmanlarına tweet atılması talimatı veriyor.
Deprem siyaset üstü olmalı. Hele böyle birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan günlerde.
Koordinasyon toplantısında öne çıkanlar
Bakan Kurum ile birlikte İzmir AFAD Koordinasyon Merkezi’nde düzenlenen toplantıya da katıldım.
CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de ordaydı.
Bakan Kurum ile Başkan Soyer’i toplantıda depremle ilgili uyumlu bir çalışma içinde gördüm.
Birlikte sorunların çözümüne yönelik mesajlar dile getirdiler.
AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu hiç oturmuyor yerinde. Sürekli talimatlar veriyor ekibine.
Koordinasyon toplantısında da şunlar öne çıktı:
Arama ve kurtarma faaliyetleri bitti, şimdi barınma ihtiyaçlarını titiz yapalım.
Kış tedbirleri artırılsın, vatandaşa ne istediği sorulsun.
Psikososyal destek artırılsın
Salgın süreci yakından takip edilmeli, çadır çevrelerinde yeterli sağlık hizmeti verilmeli.
Çadır kentler belirli alanlarda toplanmalı, güvenliği de sağlanmalı.
Yorgun kahramanlar
Arama kurtarma çalışmalarını yapan yorgun kahramanlar da ayrılıyor İzmir’den.
AFAD İzmir Merkezi’nde gördüm hepsini. Bir çok can kurtarmaktan dolayı mutlulardı ama yorgunlardı.
Gece gündüz uyumadan dünyaya örnek olacak çalışma yürüttüler.
Bakan Kurum, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ve teşekkürü iletti yorgun kahramanlara.
‘Gece gündüz çalışın’ talimatı
Bakan Kurum ile birlikte yapımına başlanan konteyner kentin kurulacağı alana da gittik.
Kurum alanda vatandaşların ve çocuklarının ihtiyaçlarına yönelik her şeyin kurulmasını istedi. Özellikle de çocuk oyun alanlarının mutlaka olmasının altını çizdi.
Görevlilere konteyner kentin 19 gün içinde bitirilmesi talimatını veren Bakan Kurum, “gece gündüz çalışın ve burası bitsin. Geceleri de gelip bakacağım. Sürekli çalışılsın” dedi.
Benim iki gündür İzmir’de gördüğüm devlet yaraları sarmak için elinden geleni yapıyor.
Depremi yaşamak ve sonrası zor.
Deprem gerçeğine ve önlemlere yönelik herkes üzerine düşeni yapmalı ve depreme hazırlıksız yakalanmamalı...