10 Kasım. Atatürk’ün vefatının 84. yıldönümü. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü saygıyla, özlemle ve minnetle anıyoruz. Dün Anıtkabir’e 7’den 70’e binlerce kişi koştu, sevgisini gösterdi. Atatürk, Anadolu’yu düşman işgalinden kurtarırken ve tam bağımsız bir Türkiye yaratırken 2 odada önemli kararlar aldı. Büyük Taarruz, devrim ve inkılap kararlarının alındığı bu 2 odayı geçtiğimiz günlerde ziyaret ettim.
Bunlardan birincisi Afyon’daki Büyük Taarruz Karargahı olarak kullanılan Şuhut Atatürk Evi. İkincisi ise Pembe Köşk.
Büyük Taarruz Karargahını Eski Bakan ve Afyonkarahisar milletvekili Veysel Eroğlu gezdirdi. Atatürk’ün paşalarla toplantılar yaptığı oda bugün aynı şekilde muhafaza ediliyor. Eroğlu Şuhut Atatürk Evi’ni gezdirirken şunların altını çizdi: “Mustafa Kemal Atatürk İstiklal Harbinin dönüm noktası olan Büyük Taarruz öncesi burada konakladı. Burayı Büyük Taarruz için karargah olarak kullandı.
O günün akşamı, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Başyaveri Salih ve İkinci Yaveri Muzaffer ile birlikte bu evde toplantılar yaptı.”
Tarihe şahitlik eden bu mekan restorasyon çalışmalarının ardından 2004 yılında ziyarete açılmış. Afyon’a gidenlerin mutlaka uğraması gereken bir yer.
Atatürk’ün sık gittiği Köşk
Atatürk, Büyük Taarruz başta olmak üzere bir çok savaşta birlikte olduğu İsmet İnönü’nün evi olan Pembe Köşk’e sık gidermiş. Pembe Köşk Ankara’nın en eski evlerinden biri.
Geçtiğimiz günlerde İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker ile Pembe Köşk’ü gezdim. Özden Toker doğduğu bu evde yıllarca yaşamış. Her köşesinde hatıraları var. Kardeşi Erdal İnönü de bu evde doğmuş.
Gezerken Atatürk’ün Pembe Köşk’e sık sık geldiğini anlatan Özden Toker, devrim ve inkılap çalışmalarının Atatürk başkanlığında burada yapıldığını kaydetti. Salondaki o toplantıların yapıldığı masa ve salonun hâlâ aynı şekilde muhafaza edildiğini dile getiren Özden Toker, Ankara’nın ilk balosunun da Pembe Köşk’te yapıldığını söyledi.
Atatürk başkanlığında yapılan toplantıların olduğu masayı gösterirken gözleri dolan Özden Toker, “bu masada 7 yaşındayken Atatürk ile yemek yedim. Bana büyüyünce ne olacağımı sormuştu. Öğretmen deyince çok sevinmişti. Bu masa açılıp 30 kişilik olabiliyor. İşadamları da gelirdi sık sık Atatürk ile toplantı yapmaya Köşk’e. Hepsini dinlerdi burada. Bir çok fabrikanın açılma kararı bu masada alınmıştır. Bu masada çok özel diyaloglara tanık oldum” diyor.
Bu yemek odasının yapılmasında ve döşenmesinde Atatürk’ün de çok emeği olduğunu öğreniyorum Pembe Köşk gezimde. Bu salondaki bir çok eşya, eski fotoğrafları da gösterilerek, aynı şekilde muhafaza ediliyormuş.
Pembe Köşk’ün yılda iki defa ziyarete açıldığını belirten Özden Toker, yatak odası, kütüphane ve oturma odasının da olduğu üst katı ilk defa ziyarete açacaklarını söyledi. İsmet İnönü’nün özel kütüphanesini gezerken de 8 bin kitabı olduğunu öğrendik.
Özden Toker, Atatürk’ün manevi kızı Ülkü ile de Pembe Köşk’te tanışmış. Atatürk bir gün ‘Özden sana arkadaş getirdim’ diyerek Ülkü’yü Özden Toker ile tanıştırmış.
Pembe Köşk’ün tarih kokan odalarını gezerken geçmişteki Atatürk’ün o alanlardaki fotoğraflarını da görüyorsunuz. Atatürk’ün oturduğu koltuğu, bilardo oynadığı alanı, yemek yediği masayı...
Atatürk ve silah arkadaşlarını şükranla anıyoruz.