Şu sınavlar bitse de, öğrenciler de, veliler de derin bir oh çekse. Ama sanki bu mümkün gözükmüyor!
Birkaç gündür, hemen herkesin kafası karma karışık. MEB, açıklama üzerine açıklama yapıyor!
TEOG geri dönmeyecek diyor ama hiç inandırıcı değil! Bir önceki yönetmelik değişikliğinde, bazı derslerden, merkezi sınav yapılabilir diyordu! Peki, yapılır mı?
Yani her ders için olmasa bile Türkçe ve Matematik için TEOG gelir mi?
MEB hayır diyor ama gelirse de hiç şaşırtıcı olmaz. Çünkü çok fazla zikzak yapıyor! Ve onlara bir yenisi daha eklenebilir…
Herkes tedirgin
Bu yıl lise ve üniversitelere hazırlanan öğrenci, öğretmen ve veliler tedirgin hem de çok tedirginler. Önlerini zaten göremiyorlardı, MEB de yangına körükle gidince, kimyaları altüst oldu. Nakil yönetmeliğinin şu ara değişmesi neyin nesi? Daha da önemlisi, karma karışık yazılıp kafaları karıştırmanın ne zamanı, ne de sırasıydı!
O da yetmiyor gibi Müsteşar Tekin’in hemen herkesi, okuduklarını anlamıyorlar eleştirisi getirmesi ne kadar doğru? 3 yılda 8 kez yönetmelik değiştirip, sonra da, kendileri dışında herkese yüklenmeleri, anlaşılır gibi değil! Liselere giriş sisteminin nasıl olacağı konusunda hâlâ net bir şey yok.
Sınava kaç kişi girecek? Bilinmiyor.
Herkes en yakındaki okula gidebilecek mi? Bilinmiyor.
Sınavın içeriği nasıl olacak? Bilinmiyor.
Sorular zor mu yoksa kolay mı olacak? Bilinmiyor.
Sınava girmeyenler, ileride eve en yakın okullara gelebilecek mi? Bilinmiyor?
Nitelikli okullar hangileri? Bilinmiyor.
Yeni sistem kalıcı mı? Bilinmiyor.
Bu listeyi beş kat daha uzatmak mümkün. Çünkü bilinmeyen daha o kadar çok şey var ki, içinden çıkmak mümkün değil.
Garip olan, bu soruların cevaplarını MEB de bilmiyor ve yönetmeliklerin sürekli değişmesi de bu yüzden. Basit olan güzeldir, doğrudur, anlaşılırdır ama nedense MEB tüm işleri, hele özellikle de sınavlar söz konusuysa, daha bir karma karışık hale getiriyor.
Nedenini biz çözemedik, bu konuda bir şey bilen varsa, ne olur bizi de bilgilendirsin ki, boşuna yorulmayalım.
Kesin olan bir şey varsa, o da gündeminde sınav olan hemen herkes huzursuz ve bu huzursuzluğun kaynağı da hiç kuşkusuz MEB.
Art niyetliler mi?
Hiç sanmıyoruz.
Üzerlerindeki baskı öylesine çok yönlü ve çok yoğun ki, sanıyorum tüm hatalar ondan kaynaklanıyor.
Keşke biraz rahatlayıp, nefes alıp, ondan sonra yola devam etseler ve bir yasa ya da yönetmelik çıkartmadan, değişiklikleri, daha geniş bir yelpazede konuşsalar, tartışsalar…
Sınavlar yaklaştıkça, tansiyon daha da yükselecektir ve bunu düşürmenin en iyi yolu sürekli bilgilendirme ve şeffaflıktır!..
Sorular zor mu?
Özellikle liselere giriş sınavının çok zor olacağı söyleniyor. Ama bu, MEB için intihar olur. Çünkü asıl fırtına o zaman kopar.
Peki, yüzbinlerce öğrenciyi nasıl ayırt edecekler? O kimin umurunda ki.
Geçen yılki gibi 17 bin şampiyonun çıkacağı bir sınav hiç sürpriz olmaz.
Çok zor sorulara çalışan öğrenciler, kolay sorular geldiğinde, sakın şok olmasın ve öküzün altında buzağı arayıp, bu soruları cevapsız bırakmasın!
Üniversite sınavlarının içeriği ve zorluk derecesi konusunda da hâlâ kafalar kaşık. Örnek sorular o gün için açıklanmıştı, yarın farklılıklar olabilir. Ha MEB, ha ÖSYM, alın birini vurun diğerine. Yani her türlü ihtimali göz önünde bulundurmalısınız.
Herkese sabır diliyoruz…
