HELAL olsun Çiller'e! Politika kurdu diye geçinen yılların Demirel'i, Ecevit'i, Cindoruk'u, Yılmaz'ı, Erez'i ve diğerlerini nasıl da hizaya getirdi. Öldü, bitti denilirken Türkiye'nin gündemine nasıl da oturdu ve isteklerini bir bir nasıl da kabul ettirdi...
ANAP ve Fazilet'in dinci tabanına seçim selamı göndermek için laik, Ataürkçü, çağdaş Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay'ın kellesini istedi ve aldı. Adalet ve Ulaştırma bakanlıklarına kendisine yakın isimleri istedi onları da aldı. Her iki ismin de Çiller kontenjanından olduğu ve Özer Bey'e çok yakın kişiler oldukları dün gün boyu tartışıldı.
Adalet Bakanlığı deyip geçmeyin. Yüce Divan'a giden bütün yollar oradan geçiyor...
Bütün bu gelişmeler olurken Demirel, Ecevit, ve Yılmaz, sadece olayları izlemekle yetindi. Yakında bu izleme kervanına Fazilet de katılırsa hiç şaşırmayın. Hele hele bu gidişle DYP seçimlerden birinci parti olarak çıkarsa Türk halkına hiç kabahat bulmayın. Demek ki halk, Türkiye'yi Çiller'e mahkum edenlere daha az güveniyor...
Hikmet Uluğbay, 55. hükümetin yüzakıydı. 8 yıllık kesintisiz eğitimi çıkarmakla kalmamış, hayata geçirilmesi için de yoğun çaba göstermişti. Milli Eğitim'i yıllardan sonra ilk kez, politikacıların arka bahçesi olmaktan çıkarmış, liyakata dayanmayan kadrolaşmaya müsaade etmemişti. Dinci yayın organlarının boy hedefi olmuştu. Hiç hak etmediği saldırılara maruz kalıyordu.
İkinci kez aynı bakanlığa atanması 56. hükümetin irtiacayla ilgili kararlılığını gösterecek önemli göstergeydi. Çiller'in kapalı kapılar ardında yapılacak pazarlığı kamuoyuna yansıtarak Ulubay'ın kellesini istemesi, bu bekleyişi daha da heyacanlı hale getirdi.
Ecevit, Uluğbay'ı harcamak için kırk dereden su getirdi. Ekonomi kökenli olduğunu sanki yeni öğrenmiş gibi, ekonomide ona ihtiyacı olduğunu, iyi ingilizce bildiği için IMF ile ilgili görüşmelerde mutlaka ondan yararlanılması gerektiğini anlattı. İşin kötüsü bazılarını da bu kandırmacaya inandırdı...
Sonuç: Hükümet açıklandı. Uluğbay'ın kellesi Çiller'in istediği gibi kopartıldı ve ekonomi dışında eğitim, gençlik ve kültür politikalarının koordinasyonu gibi sıradan bir göreve getirildi.
Hükümet listesi açıklanmadan birkaç saat önce Uluğbay'la son bir kez daha konuştum. Sesinden oldukça buruk olduğu anlaşılıyordu. Olayı pek içine sindirmişe benzemiyordu. Bundan sonra sindireceğini de pek sanmıyorum...
Türkiye garip bir ülke. Başarılı isimler mumla arınırken, tam bulduk denilenleri hiç gözünü kırpmadan harcayabiliyor...
Yeni Bakan Metin Bostancıoğlu'nun işi gerçekten zor. Ne yapsa farklı anlaşılacak. Başkalarını bilmeyiz, ama biz adım adım izleyeceğiz. Kendisine başarılar diliyoruz.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
