TÜRKİYE'de yükseköğrenim görenlerin oranı Avrupa'nın üçte, ABD'nin ise dörte biri kadar. Bu nedenle devlet ya da özel hiç fark etmez, üniversite sayısının hızla artması gerekiyor. Ama kaliteden ödün vermeksizin...
Vakıf üniversitesi kurucuları, öğrencileri ve velileri dünkü haberimiz üzerine bizi bir kez daha "vakıf üniversiteleri düşmanı" ilan ettiler. Etsinler. Ama bir kez de olsa, yazdıklarımızın içeriğiyle ilgilenirlerse, uzun vadede kazanan kendileri olur.
Türkiye'deki özel öğretim kurumlarının payının yüzde 1.2'den, en az yüzde 10'a çıkması gerektiğini savunanların başında ben geliyorum. Devlet üzerindeki eğitim yükünü hafifletmeden kaliteli eğitimden söz etmenin kandırmacadan öteye geçemeyeceğini, her platformda savundum. Savunmaya da devam ediyorum.
Evet, özel okulların sayısı bugünkünün en az 10 katına çıksın. Ama daha önce de ısrarla vurguladığım gibi, akademik yeterlilikten en ufak bir taviz vermeksizin...
KKTC üniversiteleri de, sadece ve sadece doğruları yazdığmız için bizi eleştireceklerine, aynı çabayı eğitim kalitesini yükseltmek için harcasalar eminim çok daha fazla yol alırlar.
Üniversitelerin KKTC için bir kurtuluş olduğunu en fazla idrak edenlerden biri de benim. Ama vasat eğitimin sadece orada öğrenim gören birlerce öğrencinin umutlarını köreltmekle kalmayıp bir ülkenin kaderini de etkileyebileceğini görmemezlikten gelemeyiz...
Bütün dünyada olduğu gibi özel öğretim kurumlarının uzun ömürlü olmalarının tek yolu kaliteli eğitimden geçiyor. Kaliteli eğitim ise ciddi yatırımlar ve ciddi uğraşılar gerektiriyor. Türkiye bugüne kadar bunu gerçekleştiremediği için özel öğretim kurumları bir türlü gelişemiyor.
60'lı yıllarda özel okullar faciası yaşandığı için toptan kapatıldılar ve en az 20 yıl kaybedildi. Eğer o dönemde olay biraz ciddiye alınıp "denize nazır, diploma hazır" mantığı yerine, kendilerine biraz olsun çekidüzen verselerdi bugünkü konumları çok daha farklı olurdu.
Özel üniversiteler ekonomik olarak elbette güçlü olmak zorundalar. Ama bunun yolu her gelen öğrenciyi almak değildir. YÖK ve devlet üniversiteleri bir sınırlama getirmese dahi, özel üniversitelerin kendilerini daha iyi anlatabilmeleri için çıtayı yukarıya yükseltmeleri gerekiyor. Nitekim bazı özel üniversiteler gelecek yıldan itibaren taban puanı sınırı getirecek. Göreceksiniz, öncekinden ve diğerlerinden çok daha fazla ilgi görecekler...
Parası olan pek çok veli hala daha vasat olduğuna inansa da devlet üniversitesine yöneliyorsa, özellerin oturup bir kez daha bunun nedenlerini düşünmelerinde yarar var.
Özetin özeti: Devletin fakire fukaraya daha iyi eğitim olanağı sağlayabilmesi için, üzerindeki yükü hafifletmesi kesinlikle şart. Bunun yolu da özel okullardan geçiyor. Ama onlar sektörü dimdik ayakta tutup paylarını yükselteceklerine günü kurtarma peşindeler. Yazık, çok yazık!..
Yazara E-Posta: A.Guclu@milliyet.com.tr