Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Öğretmenlik Cumhuriyet’in ilk yıllarında onur duyulan mesleklerin en başında geliyordu.

Herkes öğretmenlere saygı duyardı.

Bir yere tayini çıktığında, evin en güzeli onlara kiralanır, yemeklerin en güzeli onlara ikram edilir, genç kızlar evlenirken ille de öğretmen olsun derdi.

Maaşları da günün koşullarına göre çok iyiydi, seyahatlerde bir yerden bire yere gidilirken en iyi koltuk onlara ayrılır, yoldan geçerken herkes ayağa kalkardı.

Öğretmen Hanım ya da Öğretmen Bey bir şey söylüyorsa onun üzerine laf söylenmez, sorgulanmaz, ne diyorsa, o doğru kabul edilirdi.

Haberin Devamı

Sadece o kadar mı?

Protokol masalarının baş köşesinde de mutlaka onlara yer ayırılırdı...

Peki, bugün ne haldeler?

İsterseniz önce gelin Eğitim-İş’in yaptığı ankete bir göz atalım ve daha sonrasında da bu bataklıktan nasıl kurtulurlar ona kafa yoralım!

Nereden nereye?

1. Öğretmenlerin yüzde 89’u mesleğinden elde ettiği gelirleri yetersiz bulmuştur.

2. Öğretmenlerin yüzde 86’sı yılda bir kez verilen eğitim öğretime hazırlık ödeneğini yetersiz bulmuştur.

3. Öğretmenlerin yüzde 83’ü maaşının düşük olması nedeniyle toplumdaki saygınlığının azaldığını belirtmiştir.

4. Öğretmenlerin yüzde 79’u gelirlerindeki yetersizliğin mesleki verimini düşürdüğünü belirtmiştir.

5. Öğretmenlerin yüzde 89’u öğretmenlere verilen 20.77 TL çocuk yardımının yetersiz olduğunu belirtmiştir.

6. Öğretmenlerin yüzde 89’u 9.21 TL olan ek ders ücretinin yetersiz olduğunu belirtmiştir.

7. Öğretmenlerin yüzde 86’sı gelişmiş ülkelerdeki öğretmenlerle benzer çalışma koşullarına sahip olmadıklarını belirtmiştir.

8. Öğretmenlerin yüzde 82’si kazandığı parayla çocuklarının gıda ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığını belirtmiştir.

9. Öğretmenlerin yüzde 84’ü çocuklarının kılık kıyafet ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığını belirtmiştir.

10. Öğretmenlerin yüzde 88’i çocuklarının eğitim ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığını belirtmiştir.

11. Öğretmenlerin yüzde 79’u çocuklarının tam olarak dengeli beslenemediğini belirtmiştir.

12. Öğretmenlerin yüzde 73’ü gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle mesleğine tam olarak motive olamadığını belirtmiştir.

Haberin Devamı

13. Öğretmenlerin yüzde 62’si gelirlerindeki yetersizlik nedeniyle psikolojik sorunlar yaşadığını, yüzde 18’i ise az da olsa psikolojik sorunlar yaşadığını belirtmiştir.

14. Öğretmenlerin yüzde 61’i daha çok para kazanacağı bir iş bulması halinde mesleğini bırakabileceğini belirtmiştir.

15. Öğretmenlerin yüzde 75’i öğrencilerine örnek olabilecek şekilde giyinemediğini belirtmiştir.

16. Öğretmenlerin yüzde 85’i son on yılda alım gücünün düştüğünü belirtmiştir.

17. Öğretmenlerin yüzde 89’u son on yılda okullardaki eğitimin niteliğinin düştüğünü belirtmiştir.

Nasıl kurtulurlar?

İki gün sonra Öğretmenler Günü.

Hadi onları önemsediğimizi gösterelim.

Ama lafla değil, icraatla.

Herkes elinden geldiğince onlar için bir şeyler yapsın.

Hükümet bir maaş ikramiye versin, kurumlar her şeyi yarı fiyatına indirsin, hizmet sektörü yıl başına kadar hatta bir ömür boyu, sunumlarında onlara öncelik tanısın, atanacak öğretmen sayısı iki katına çıkartılsın, ücretli öğretmenlere özlük hakları tanınsın, emekli öğretmenler ziyaret edilsin, saygının en büyüğü yine onlara gösterilsin...

Haberin Devamı

Yani, öyle ya da böyle, onlara, çok önemli olduklarını yeniden hissettirmeye başlayalım. Çünkü, eğer onları önemsemiyorsanız, çocuklarınızı ve ülkemizin geleceğini de önemsemiyorsunuz demektir ki, bu utanç hepimize yeter...

Özetin özeti: Çocuklar yarının umudu, öğretmenler de geleceğin mimarlarıdır. 2023 vizyonunda eğer samimiysek onlara hak ettikleri değeri yeniden kazandırmamız gerekir...