Meslek liseleri mese- lesine takmış vaziyetteyiz.
Çünkü hem eğitimin temel meselesi hem de ülkemizin olmazsa olmazı.
Yeni hükümetle birlikte Milli Eğitim Bakanı’nın da değişeceği söyleniyor.
Eskisi kalsa bile yeni bir başlangıç yapacağı için, biz yine de meslek liselerinin önemini yılmadan, usanmadan hatırlatmaya devam edeceğiz.
Ta ki kafalar dank edinceye kadar...
Yine ertelenmesin!
Prof. Dr. Muammer Koç da meslek liselerine takıntı halinde kafa yoran hocalarımızdan biri.
Meslek liselerinin hem dünyadaki hem de ülkemizdeki durumuyla ilgili olarak bir durum tespiti yapmış. Gelin önce ona bir göz atalım:
“Her şeyden önce yine memleketimizin en mühim meselesini köşenize taşıdığınız, dert edinip duyurmaya çalıştığınız için teşekkürler.
Size ve Muvaffak Gözaydın Bey’e katılıyorum. Ancak, ‘Bu hale nasıl ve niye geldik?’ sualini cevaplamadan ‘Nasıl bu meseleye çözümler getirebiliriz’ sualini tam olarak cevaplayamayız.
Mesleki eğitim ve ara eleman yetiştirme hususunda Almanya en iyisi. Amerika ise aynı bizim gibi dertli ve uzun zamandır çözüm üretmeye çalışıyor. Ancak onların bir şansı var, o da yetişmiş göçmenler bu meseleye geçici olarak bir nebze de olsun katkıda bulunuyor.
Türkiye ise 1995’lerde Almanya’nın da desteğiyle mesleki eğitim konusunda doğru yolda ilerlemekteydi. Meslek liselerinin hem sayısı, hem öğrencisi hem de kalitesi giderek yükselmekteydi.
Çıraklık Eğitim Merkezleri ile de aynı Almanya’daki modele benzeyen bir modelle sanayiye yetişmiş ara elemanlar daha hızlı bir şekilde katılmaktaydı.
Belki de memleketimizde mesleki eğitimin en iyi olduğu ve kalitenin yükselmekte olduğu bir dönemdi.
Ta ki 28 Şubat belası kara bulutlar gibi memleketimizin başına çökünceye kadar.
Hedefte İHL’ler vardı ama esas yarayı tüm mesleki eğitim aldı.
Ondan sonra da bir daha toparlanamadı.
Yeni hamle şart!
İşin garip tarafı, o günlerin kara bulutları altında, puslu havada koşanların akıllarına, ‘meslek lisesinin, memleket meselesi’ olduğu ancak 20 yıl sonra geldi, daha doğrusu ‘dank’ etti. Çünkü artık mesleki eğitim eksikliğini bugün hepimiz evimizde, işyerimizde, sokakta bile görüyoruz, acısıyla inliyoruz.
Mademki bu meselede bugün ortak bir hassasiyet ve ihtiyaç oluştu, en kısa yoldan yine 1995’lerdeki gibi Çıraklık Eğitim Merkezleri ve Meslek Liseleri modellerinin revize edilmiş halleri düşünülebilir.
Burada eğitim gören ve mezun olacak gençlere değişik teşvikler verilebilir (sigorta primleri, kendi işlerini kurmaları için hibe gibi, vs). Sanayide en çok aranan CNC operatörü, kaynakçı, PLC programlayıcısı vs. gibi alanlardan mezun olanların iş bulmalarında zaten hiç mesele yok, ancak bunların daha cazip hale gelmesi için ek maaş, prim gibi teşvikler düşünülebilir.
Hem mesleki eğitim hem de genel eğitim meselelerinde ayrıntılı çözüm tekliflerim için www.irfanmilleti.blogspot.com adresindeki bloguma bir göz atmanızı rica ederim.”
Bir konuya odaklanmak ve bu konuda sürekli olarak kafa yormak takdire şayan bir durum. Prof. Koç’u kutluyoruz. Eminim ki sonunda onu da bizi de duyacak birileri mutlaka çıkacaktır...
Özetin özeti: Meslek liseleri sadece birilerinin değil, hepimizin meselesi. Çözümünü de hep birlikte bulmak zorundayız. Meslek liseleri sorunu çözülmeden eğitim sorunu çözülmez. Bunu da sakın unutmayalım!..