Son birkaç gün içinde üç değişik etkinliğe katıldım. İlki Kanada üniversitelerinin Ankara İstanbul ve İzmir'de gerçekleştirecekleri eğitim fuarının bir tanıtım toplantısıydı. Öğretim olanaklarını ticari anlamda ilk kez dünya pazarına açan Kanada'nın ilk durağının Türkiye olması ilginçti. Çünkü en iyi potansiyel buradaydı. Geçen yıl gidip görmüştük. Kanada eğitim kurumları hem ekonomik hem de düzey açısından Avrupa ve ABD'ye göre çok avantajlı. Ayrıca öğrenci gönderme işlemlerinin büyükelçilik gözetimi altında gerçekleşmesi büyük bir güvence...
Robert dışındaki Amerikan okullarını bünyesinde toplayan Sağlık Eğitim Vakfı (SEV), 30. kuruluş yıldönümünü kutladı. İzmir, Üsküdar ve Tarsus Amerikan Koleji mezunlarının kurduğu SEV, 8 yıl yasasından sonra, ilköğretim okullarıyla sık sık gündeme geldi. Amerikan desteği azaldığı için kendi olanaklarıyla sancılı bir büyüme dönemi geçiren SEV, herşeye rağmen "Daha iyi eğitim" anlayışından hiçbir şekilde taviz vermiyor. Uzun vadede Türkiye'nin en düzeyli ve en geniş okullar zincirine sahip olmaları işten bile değil. Birikimleri, uluslararası bağlantıları, duyarlı mezunları ve eğitime gönül vermiş Türk ve Amerikalı yöneticileri var. Sorunları: Kendilerini iyi anlatamamaları..
Hafta sonu İzmir'deydim. Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi'nin ev sahipliği yaptığı "Öğretmen Eğitiminde Çağdaş Yaklaşımlar Sempozyumu" nun kapanış panelinde konuşmacıydım. Sempozyuma katılım müthişti. Yurt içi ve yurt dışından 280 bildiri sunuldu. Ancak İzmirlilerin eğitime ilgisi her zamankinden farklı değildi. Salon yine boştu.
Adeta bir gecekondu kenti haline dönüşen İzmir, varoş kültürünün yoğun baskısı altında. İzmir, İzmir olma özelliğini daha fazla yitirmeden varoşların kente uyumunu sağlamalıdır. Bunun için en güçlü araç eğitim. Ama onlar da eğitime ilgisiz. Başkan adaylarına baktım ümidim azaldı. İzmir'i bu hale onlar getirmişlerdi. Pek çok ilde oluşan sivil insiyatif neden İzmir'de biraraya gelemiyor? Kursunlar bir vakıf ilk üyesi ben olacağım. Çünkü İzmir'i seviyorum.
Son 150 yıldır yargıç, doktor, mülki amir, polis, mühendis yetiştirme sistemi gelişerek devam ediyor. Oysa öğretmenlik eğitimi hep zikzag çizdi. Sempozyumdan Ankara'ya mesaj da buydu. Öğretmenlikle fazla oynamayın, yeni sitemi bir kez daha gözden geçirin.
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
