Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sadece ülkemizin değil, dünyanın en önemli sorunlarından biri de işsizlik! Oysa, Türkiye gündemi çok farklı.
Bir yanda Zarrab Davası, öte yanda Kudüs!
İşsizlik neden kimsenin umurunda değil derken, YÖK’ten enteresan bir açıklama geldi.
YÖK Başkanı Saraç, üniversite mezunu işsizlerin sayısındaki artışın önüne geçmek amacıyla ilgili kurumlar ve iş dünyasıyla birlikte hareket edeceklerini söyledi.
Çok geç kalınmış da olsa, önemli bir gelişme.
Saraç, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu” ile “Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu”na ilişkin yönetmelikler kapsamında yapılacak çalışmalarla ilgili olarak önemli açıklamalarda bulundu.
Gelin önce onlara bir göz atalım, sonra da dağ fare mi doğurur yoksa gerçekten işsizliğe çare mi olur hep birlikte irdeleyelim...
Sessiz devrim!
Söz konusu düzenlemeyi “yükseköğretimde sessiz devrim” olarak nitelendiren YÖK Başkanı, Üretim Reform Paketi’nde yer alan maddelerin hayata geçmesinin üniversiteleri her düzeyde daha rekabetçi bir ortama yönelteceğini, kaliteyi yükseköğretimdeki büyümenin merkezine oturtacağını iddia etti ve şöyle konuştu:
“Üniversiteli işsizler ile ülkenin ihtiyaç duyduğu alanlardaki iş gücü yetersizliği, ülkenin yakın dönemde, önündeki en önemli çözümlenmesi gereken öncelikli konular arasında yer alacak. Mezun-istihdam ilişkisi, ülkenin küresel rekabeti açısından büyük önem taşıyor. Bu kapsamda, Türkiye’de üniversite mezunu işsizlerin sayısındaki artışın önüne geçmek amacıyla yönetmelikleri yayımlanan Yükseköğretim Eğitim Programları Danışma Kurulu ile Meslek Yüksekokulları Koordinasyon Kurulu’nda, bakanlıklar, diğer kurumlar ve TOBB aracılığıyla da iş dünyasıyla birlikte hareket edeceğiz. Böylece ülkenin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünü ortaya çıkararak üniversitelerimizle ilgili planlamaları da bu ihtiyaca göre yapacağız.”
Herkese görev düşüyor!
Kontenjanlarının ve yeni açılacak yükseköğretim programlarının belirlenmesi konusunun YÖK’ün tek başına yüklenebileceği sorumluluk olmadığını vurgulayan Saraç, “Bu kurullar ile YÖK’ün kontenjan planlaması, diğer paydaşların da görüşü alınarak daha rasyonel ve katılımcı bir şekilde yapılabilecek” ifadesini kullandı.
Saraç, yakın dönemde ülkenin kalkınmasının sadece üniversite mezunlarının sayısının artırılmasıyla çözümlenemeyeceğine işaret ederek, beceriye dayalı öğretimin ülkenin kalkınmasında taşıdığı öneme dikkat çekti ve “Yeni YÖK olarak bundan sonra da yetki devri ve paylaşım sürecini devam ettireceğiz” dedi.
Başarırlar mı?
YÖK’ün ya da hükümetin tek başına işsizliğe çare olacağını söylemek abartılı olur. Bu konuda hemen herkese görev düşüyor. Üretim odaklı bir ekonomik sistemi oturtmadan istihdam sorununu çözmek mümkün değil.
Diplomalı işsizler ordusu öylesine büyüdü ki gençlerimizi adeta eğitime küstürdük. Üniversitelerde 320 bin kontenjanın boş kalması biraz da bu yüzden...
Özetin özeti: YÖK’ün yeni hamlesi çok gecikmiş bir hamle de olsa, umut verici. Bakalım kim ne kadar ciddiye alacak?..