Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       UZUN bayram tatilinde en yaygın iletişim ve eğlence kaynağı, tüm eleştirilere rağmen yine televizyondu. İki hafta daha sürecek olan yarıyıl tatilinin gözdesi de yine televizyon olacak. Çünkü daha farklı seçenekler hem kış koşullarına uygun değil, hem de bu kadar ekonomik ve renkli değil.
Peki böylesine ilgi gören televizyonlar, memnuniyet açısından bakıldığında izleyiciden geçer not alıyorlar mı? Evet demek biraz zor.
Müşteri, yani izleyici hazır olunca televizyonların yeni arayışlar içerisine girmelerine de gerek kalmıyor. Kırk yıllık temcit pilavları bir kez daha ısıtılıp seyircinin önüne kondu. Ben bu filmi, programı, sanatçıyı, belgeseli, eğlence programını daha önce izlemiştim deyip başka kanala kaçsanız da değişen bir şey yok...
TRT, "Televizyon Yayınlarının Türk Toplumu Üzerindeki Etkileri" konulu bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırmaya göre okul çağındaki çocuklar, boş zamanlarının yüzde 77'sini televizyon izleyerek geçiriyor. Oyun çağındaki çocukların oyun için ayırdıkları süre ise sadece yüzde 11. Çünkü oyuncaklara ve oyun alanlarına kavuşmak, televizyon gibi kolay olmuyor. Tıpkı spor alanlarına olduğu gibi. Halbuki oyun ve spor, beyni ve vücudu geliştiren en temel gereksinimler. Ama ne anne babalar, ne de devlet hala bunun farkına varmış değil.
TRT araştırması bilinen sorunları akademik açıdan bir kez daha ortaya koyuyor. Anne babalar, her zaman olduğu gibi yine çocukların ekran başında olduğu saatlerde şiddet içeren programlara kesinlikle yer verilmemesini istiyor.
Televizyona ilginin 3 yaşında başladığına dikkat çekilen araştırmada, olumlu ve olumsuz etkiler şu şekilde sıralanıyor:
Okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklarda, televizyon yayınları, konuşma ve ifade etme gelişiminin hızlanması, müzik dinleme olgusunun gelişmesi, yeni bilgilerin öğrenilmesi, algılamada çabukluk, çocuğun dikkatini bir konu üzerinde yoğunlaştırabilmesi, duyarlılığının artması, sosyal konulara aşinalık gibi olumlu etkiler yaratıyor.
Televizyonun olumsuz etkileri ise fiziksel saldırganlığın artması, ödev yapmama, ders çalışmada isteksizlik, kendisini izlediği kahramanın yerine koyarak gerçeklerden uzaklaşma ve göz bozukluğu şeklinde ortaya çıkıyor.
Evet, daha önce defalarca tartışıldığı gibi televizyonun yararları da, zararları da alabildiğine fazla. Bunu dengeleyecek olan da yine kendimizden başkası değil. Herkes biraz duyarlılık gösterse yarar hanesi, zarar hanesinden çok daha kabarık olacak ama neredeee...
Söz TRT'den açılmışken eskiden ilgiyle izlenen Susam Sokağı'nı tekrara başlamışlar. Hatırladığım kadarıyla okul içi eğitimle çeliştiği için yayından kaldırılmıştı. Değişen ne oldu ki yeniden başlatıldı?..




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr