Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Güney Kore ile Türkiye birbirine o kadar benziyor ki geziyi ve yazıları biraz uzatıp, detaylara girmemin nedeni, onlardan neler kapabileceğimizi görmek...

Her ne kadar 10 saat kadar uzakta olsalar da bize çok yakınlar.

Kardeş ülke olarak nitelendirdikleri tek ülkeyiz.

İşadamlarımız, özellikle de turizmciler, ufak bir kampanyayla milyonlarca turist çekebilirler...

Sadece ticari anlamda değil, eğitimde, kültürel etkinliklerde ve özellikle de hizmet sektöründe, sağlık turizminde, tarımda, inşaatta, yerel yönetimlerde, karşılıklı olarak paylaşılacak çok şey var...

Haberin Devamı

Bir ülke bizi bu kadar çok seviyorken, niye onlara bu kadar uzağız, anlamak gerçekten zor...

Japonya, Çin ve diğer Uzakdoğu ülkeleriyle yakın olmak elbette önemli ama diğer ülkelerin, Türkiye’yi aynı samimiyetle kardeş ülke olarak gördüklerini söylemek çok zor.

Kurtuluş mücadelesi verirken, Türk askerinin yanlarında olmasını hâlâ unutabilmiş değiller...

Alternatif ülke!

Seul ve ülkenin diğer bazı bölgelerinde Türkiye ile ilgili tek bir şey gördüm desem yalan olur.

Tarih müzelerinde bayrağımız var o kadar.

Bir de en işlek caddelerinden birinde dondurma satan bir öğrenciyle karşılaştık...

Hemen her kademede çok sayıda ilgiliyle görüştüm ve hepsine, Türkiye deyince akıllarına gelen üç kelimeyi sordum.

İlk kelime tartışmasız kardeş ülkeydi ama arkası pek gelmedi. Kimisi kebap dedi, kimisi kedi seviyormuş, Van kedisi dedi, kimi de Antalya.

İstanbul’u bile bilen pek yok gibiydi!

Oysa THY’nin de, Kore Hava Yolları’nın da her gün karşılıklı seferleri var...

Geçen yıl, GK’ye 14 milyon turist gelmiş, 15 milyon da başka ülkelere gitmiş.

Turist rotası genelde GK-Çin-Japonya üçgeninde yer değiştiriyormuş.

İyi paketler hazırlansa eminim ki gelen çok olur. Çünkü kazançları yerinde ve gezmeyi de, Türkiye’yi de, yemeği de seviyorlar!..

İlginç anekdotlar!

- 8 eyalet var.

- Seul’de dijital tasarımcının her türlüsü var ama sanki mimar yok. Bütün binalar birbirine benziyor ve genelde bizim TOKİ binalarının daha moderni!

- Benzinin litresi 1 dolar civarında.

Haberin Devamı

- Bizdeki gibi dört mevsim var. Ankara ile aynı paralelde olduğu için iklimi Ankara iklimiyle aynı.

- Sağlık sektöründe, özellikle de estetikte ileri düzeydeler. Çok sayıda Çinli ve Japon, özellikle estetik yaptırmak için GK’ye geliyor.

- Şehirlerarası yollarda dağların çevresinden dolanma yerine, delip geçmişler. 100 km’de, en az kırk tünelle karşılaştık. Tünel ve viyadüklerle, rampalar yok denecek kadar azaltılmış.

- Uzun yola giderken çerez yerine kurutulmuş ahtapot yiyorlar.

- Aylık cep telefonu harcaması sınırlı, internet de dahil 80 dolar civarında. 4 GSM şirketi var, dördü de GK’li.

- 21 nükleer santral varmış, 7 tane daha inşa ediliyormuş!

- Elektronik cihaz üretiminde, Amerika, Fransa, Japonya, Rusya, Almanya’dan sonra 6. sırada bulunuyorlarmış.

- Din konusunda olduğu gibi, milliyetçilikte de tutucu değiller. Önce ülkem diyen yok gibi. Beş bin yıllık tarihleri boyunca Çin ve Japonya’dan canları çok yandığı için sadece o günler söz konusu olduğunda kaşları çatılıyor, milliyetçilik damarları kabarıyor. Futbolda Japonya’yı yendiklerinde dünyalar onların oluyor...

Haberin Devamı

- Politikacıların burada da çok seveni yok. Seçimlere ilgi çok az. Son seçimde katılım yüzde 60’ta kalmış!

Gazete başlıkları?

GK’de, 4’ü büyük, 50’ye yakın günlük gazete var. Toplam gazete satışı 7 milyon, yani bizdekinin iki katından fazla ama Japonya ile kıyaslanmayacak kadar az...

Bir ülkeyi anlamanın en iyi yolu, günlük gazetelerin başlıklarına göz atmak.

İşte dünkü gazetelerin manşetlerinde yer alan haberler!

En çok satan gazetenin manşetinde kök hücre konusunda intihal yapan bir profesörün itibar kaybı ve çalışmalarına son vermesi yer alıyordu.

Ekonomi gazetesinde giderek yaygınlaşan sosyal medya bankacılığı manşete taşınmış.

Ankara’nın ders alması gereken bir başka manşette ise, bir milletvekilinin, yasak olmasına rağmen, bir yakınını sekreter olarak çalıştırdığı için istifa etmek zorunda kalması yer bulmuş!

Bir başka büyük gazete ise ekonomik yüzde 2’ilk büyümeyi manşetine uygun görmüş.

Tepeden tırnağa siyasetçilerin hemen hepsine ağır eleştiriler var ve sansür ya da baskı, zaman zaman devletten değil, reklam verenlerden geliyormuş!..

Yaratıcılık ve girişimcilik

Eğer yaratıcı ve biraz da girişimciyseniz, böyleleri için GK adeta bir cennet. Her türlü teşviki sağlıyorlar. Devlet, bankalar, şirketler, yerel yönetimler aklınıza kim geliyorsa yaratıcılığı ve girişimciliği destekliyor. Seul’un bir bölgesi sadece onlara ayrılmış. Bizdeki teknoparklardan çok daha ileri ve üretkenler...

Bilim ve teknoloji müzeleri ise ücretsiz ve yaratıcılıkta sınır tanımıyor.

Cep telefonu, bilgisayar, tablet, tv gibi aletler ise anavatanı olmasına rağmen Türkiye’den daha ucuz değil...

Özetin özeti: 60 yıl önce aynı koşullarda yola çıktığımız kardeş bir ülke, bugün bizden 60 adım öndeyse oturup biraz düşünmemiz gerekmiyor mu?..