8 yıllık kesintisiz eğitim nedeniyle, diğer tüm liseler gibi asırlık okullarımız ve kolejlerin orta bölümleri de kapandı.
Örneğin Galatasaray, İstanbul Erkek, Kabataş, Haydarpaşa, Atatürk Lisesi, Robert, Üsküdar Amerikan, Saint Benoit, Alman, Avusturya ve İtalyan Lisesi’nin de ortaokulları tarih oldu!
Fen liseleri zaten ortaokuldan sonra öğrenci aldığı için bu durumdan çok etkilenmedi ama Anadolu liseleri, yabancı kolejler ve imam hatipler en fazla etkilen okullar oldu.
Türk kolejler pek fazla etkilendi diyemeyiz, çünkü ilk ve ortaokullarını birleştirip yola devam ettiler.
Peki, son durum ne?
İmam hatiplerin ortaokul bölümleri açılalı çok oldu. Özel Türk okulları anaokulundan lise sona kadar blok eğitim yapıyor ama Anadolu liseleri ile yabancı okulların ortaokul bölümleri hâlâ açılabilmiş değil.
4+4+4 sisteminde, nasıl ki imam hatiplerin ortaokullarının açılışına formül bulunduysa, Anadolu liseleri ve yabancı okulların orta bölümlerinin açılmasına da çare bulunmalıdır. Çünkü herkes biliyor ki bugünkü okullar eski okullar değil!..
Öğrenciler LGS nedeniyle liseye yorgun geliyor, hazırlık sınıfı pek çoğunda olmadığı için yabancı dili öğrenemiyorlar, bazı dersler yabancı dille yapılmadığı için de dilleri pekişmiyor! Tam kendilerine geldiklerinde ise üniversite sınavlarına hazırlanma süreci içine girip, sınav kölesi olmaya devam ediyorlar. Yani, eski sistemde kazanılan donanımların neredeyse yarısı kadarı bile, ya hiç kazanılmıyor ya da kazanılsa da yok olup gidiyor!
Çare yakında!
Eğitimde ciddi sorunlarımız var ve gelen Bakan, çareyi ya çok uzaklarda arıyor ya da yeni model arayışları peşine düşüyor. Oysa fabrika ayarlarına dönülse yani Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki eğitim modelleri yeniden hayata geçirilse, en azından bazı sorunlar kendiliğinden çözülür. Kalan enerjimizi de geleceğe yönelik projelere harcarız...
Okul öncesi eğitim, eğitim kademeleri içerisinde en önemli olanı ama nedense hâlâ zorunlu hale getiremedik. Bu konuda, kesinlikle, daha fazla zaman kaybetmemeliyiz!
4 yıllık ilkokul sistemi oturmadı! 5 ya da altı yıla çıkartılmalı ve ortaokulda, öğrencinin akademik eğitime mi yoksa mesleki eğitime mi yöneleceğine karar verilmelidir. Çünkü yanlışların en büyüğü tüm öğrencileri sınavlara mecbur hale getirip, önemli bir bölümünü akademik eğitime yöneltmektir. Bugünkü sistemde, üniversitede istediği yeri kazanamayan ya da yükseköğretime devam etmek istemeyen öğrencilerin elinde hayata tutunabilecekleri hiçbir donanım bulunmuyor!
Önümüzdeki 20 yıl içerisinde bugünkü meslekler önemini yitireceği için çağın şartlarına cevap verebilecek bir mesleki eğitim olmazsa olmazların başında geliyor.
Peki, bu donanımı bugünkü meslek liseleriyle kazandırmak mümkün mü? Kesinlikle hayır!..
Bu konuda Köy Enstitülerinin öğrenen, öğreten, sorun çözen ve üreten eğitim modeli örnek alınabilir!..
Tabela okullar!
Sistemi parçalara bölerek ya da birleştirerek, zorunlu öğretim süresini uzatarak eğitimde mucizeler yaratabileceğimizi sandık, hemen her konuda hayal kırıklıklarının en büyüğünü yaşadık.
Eğitime artık şaşı bakmaktan vazgeçelim ve pedagoji ne diyorsa onu yapalım!
Sınavlara hazırlanmakla, dershaneye gitmekle, diplomayla meslek sahibi olunmadığını, iş bulunmadığını artık anlayalım.
Önce eğitim beklentilerimizi, sonra da eğitim sistemini geleceğe göre revize edelim. 2023 Eğitim Vizyonu bu konuda hem çok yetersiz hem de hayattan çok uzak!..
Özetin özeti: İşsizlik, yarın, bugünden de çok daha vahim noktalara gelecek! Bunu aşmanın yolu ise akıllı eğitimden geçiyor!..