Daha fazla kadın istihdamı, enerji sektörünün güçlenmesi için çok önemli

Alkım Bağ Güllü, SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi Direktörü

Enerji sektörü yüksek düzeyde bilgi ve uzmanlık gerektiren bir sektör. Bu nedenle odağın cinsiyetten ziyade, bireylerin yetenekleri, farklılıkları ve donanımlarına, iş fırsatlarının eşit dağıtımına, kadın-erkek fark etmeksizin bu fırsatlara ulaşmanın mümkün kılınmasına kaydırılması gerekiyor. Son yıllarda göreceli artış yaşanmasına rağmen enerji hala kadın çalışanların en az istihdam edildiği sektörler arasında. Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine göre kadınlar, küresel işgücünün yüzde 48’ini oluştururken petrol ve gaz sektöründeki işgücünün yüzde 22’sini oluşturuyor. Yenilenebilir enerjide ise rakam yüzde 32 düzeyinde.

Enerjide kadın oranı yüzde 15

Türkiye de ise Turkish Women in Renewable Energy (TWRE) tarafından 907 bin çalışan ve 31 şirket üzerinde yapılan “Enerji Sektöründe Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Raporu” sonuçlarına göre enerji sektöründeki kadın istihdam oranı sadece yüzde 15. Bu oranın yükseltilmesi, kadın liderlerin sayısının ve görünürlüğünün arttırılması hem enerji şirketleri özelinde, hem genel anlamda sektör için, hem de ekonomik büyüme için çok önemli.

500 binden fazla yeni iş fırsatı

SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin geçen yıl yayınlandığı ‘Türkiye’de Elektrik Sistemi Dönüşümünün Sosyoekonomik Etkileri’ raporunda artan yenilenebilir enerji yatırımlarıyla 2030’a kadar 500 binden fazla yeni iş olanağı yaratılabileceği ortaya konuldu. Enerjiyle ilgili farklı sektörlerde ortaya çıkacak istihdamın kadın çalışanlara yansımasını umuyoruz. Ayrıca karar verici roller ve saha mühendisliği, proje yönetimi gibi daha erkek egemen pozisyonlar için kadınların özellikle desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Cinsiyet eşitliğinin sağlanması için kurumların özel programlar uygulaması engellerin aşılmasında ilk adım. Ancak erkek liderliği sadece enerji sektöründe değil pek çok sektörde hakim, yani sorunun kökeni sektörel değil toplumsal aslında. Bu yüzden çocuklara aile içinde verilen eğitimle başlayarak kadınlara ikincil rol biçen toplumsal kalıpların yıkılması gerekli; bu da ancak eğitimle mümkün.

Kadınlar daha duyarlı

Kadınların çevreye, çocuklarının yaşayacağı dünyanın geleceğine ve insan sağlığına daha duyarlı olduğunu düşünüyorum. IRENA’nın yayımladığı rapora göre yenilenebilir enerjide kadın istihdamı yüzde 32’lik bir paya sahip. Bu oran, fosil yakıtlardakinden yüzde 10 daha yüksek ve gelişmeye açık olarak öngörülüyor. Sürdürülebilirlik, iklim krizi konularında duyarlılıkları sayesinde kadınlar sektörde fark yaratacaktır. Enerji sektöründe daha fazla kadın karar alıcı ve çalışan olursa sektörün karbonsuzlaşması, temiz ve modern yeni teknolojiler ve dijitalleşme ile dönüşüm için daha iddialı hedeflerin ortaya koyulabileceğini ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli politikaların daha etkin ve hızlı bir şekilde hayata geçirebileceğini düşünüyorum. Eşitlik sadece kadınların değil herkesin sorunu olmalı. Zira çalışma hayatında cinsiyet eşitsizliği tüm toplumun gelişimi ve refahı için olumsuz sonuçlar doğuruyor. Enerji sektöründe kadın istihdamının ve kadın liderlerin artması Türkiye’nin sosyo-ekonomik anlamda gelişimi ve enerji sektörünün geleceğe güçlenerek yürümesi için büyük öneme sahip.