02.04.2022 - 14:17 | Son Güncellenme:
Zeynep Arayıcı Korzay, Aydem Enerji Kurumsal İletişim Grup Direktörü
Enerji sektörü, ülkemizin refahı için stratejik önem taşıyan, 318 bin kişinin istihdam edildiği büyük bir sektör. Sektörümüz sürekli gelişiyor, dijitalleşiyor. Sektörün oluşturduğu yeni dallarda istihdam anlamında yeni fırsatlar doğuyor olsa da, hala kadın temsil oranının düşük olduğu sektörler arasında. TÜİK’in Mart ayında yayınladığı “İstatistiklerle Kadın Raporu” verilerine göre, 2020’de Türkiye’de istihdama katılımda kadınların oranı yüzde 26,3 iken, erkeklerde yüzde 59,8. Enerji sektöründe ise bu oranlar maalesef daha da düşük. Dünyada kadınların iş gücüne katılımı yüzde 48 iken, enerji sektöründe bu oran yüzde 20’lerde.
Teknik işlerde kadın sayısı düşük
Enerji sektöründe kadın çalışanlar, ağırlıklı olarak idari alanlarda görev alıyor. Sahada, teknik işlerde kadın çalışan sayısı hayli düşük. Bunun sebebi, tekniker kadın çalışan noksanlığı. Maalesef, saha ekibi için yeni işe alımlarda karşımızdaki kadın aday sayısı çok az. Aydem Enerji ve sektörün diğer aktörleri, kamuyla birlikte bu eksikliği gidermek için projeler üretiyor ancak tüm paydaşların elini taşın altına soktuğu bir dönüşüm şart. Eğitim planlamasının bu bakış açısıyla düzenlenmesi, meslek liselerindeki kız öğrenci sayısının artırılması gerekiyor.
Hedef önce %30, sonra eşit temsil
Aydem Enerji’de kadın istihdam oranı, dünya sektör ortalamasının üstünde. Beyaz yakada bu oran yüzde 50’ye ulaşıyor. Ancak tüm çalışma arkadaşlarımıza baktığımız tabloda, kadın istihdam oranımız yüzde 23. Bunun nedeni, yukarıda da bahsettiğim gibi, teknik işlerde aday havuzundaki kadın sayısının çok az olması. Grubumuzda her kademede kadın çalışan temsiliyetini artırma hedefiyle, yeni işe alımlarla yıl sonuna kadar bu oranı yüzde 30’a çıkarmayı planlıyoruz; ilerleyen yıllarda da bu oranı, eşit temsiliyet düzeyine getirmeyi hedefliyoruz.
‘Aydem Eşit Hayat’ inisiyatifi
Biz Aydem Enerji’de; kadınların ve erkeklerin, kız ve oğlan çocuklarının hak, kaynak ve fırsatlardan tam ve eşit biçimde yararlanmaları, hayata dair sorumlulukları eşit bölüşmeleri gerektiğine inanıyoruz. Kadınların toplumsal ve ekonomik hayattaki varlığının güçlenmesini ve iş gücüne katılım oranının artmasını istiyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalarımızı, “Aydem Eşit Hayat” inisiyatifimizle sürdürüyoruz. Farklı şehirlerdeki 15 grup şirketimizde çalışan, kadın ve erkeklerden oluşan gönüllü ekibimiz, üst yönetimin tam desteğini alarak, grup şirketlerimizdeki kültürün, organizasyonun, eğitimlerin, işe alım süreçlerinin, fiziki şartların, şirket içinde ve dışarıya verilen mesajların toplumsal cinsiyet eşitliği yaklaşımıyla dönüşümü için çalışıyor.
Dilde cinsiyetçi söyleme yönelik adım atıldı
Proje kapsamında, toplumsal cinsiyet eşitliği gözlüğüyle politikalarımızı, prosedürlerimizi revize ettik. Yetiştirdiğimiz iç eğitmenlerimiz aracılığıyla tüm çalışanlara toplumsal cinsiyet eğitimleri veriyoruz. Her çalışan için farklı müfredatlarla çeşitlilik ve kapsayıcılık eğitimleri düzenliyoruz. İşe alım süreçlerinde eşit yetenek havuzları oluşturuyoruz. Dildeki cinsiyetçi söylemleri sıfırlamayı da amaç edindik; periyodik iletişim çalışmalarımızla bu bilinci artırmaya odaklanıyoruz. Şirket içi seminerlerle toplumsal cinsiyet eşitliğinin farklı alanlarında önemli akademisyenler, aktivistler, iş insanlarıyla bir araya geliyoruz. Hem iç iletişim hem kurumsal iletişim ve pazarlama faaliyetlerimizin de toplumsal cinsiyet eşitliğini savunan bakış açımızı yansıtmasını sağlıyoruz.
Aile içi şiddete tolerans yok
Şiddetin hiçbir türüne tolerans göstermiyoruz ve aile içi şiddeti, önceliklendirilmesi gereken konular arasında görüyoruz. Geçtiğimiz sene, Sabancı Üniversitesi ve TÜSİAD iş birliğinde “İş Dünyası Aile İçi Şiddete Karşı” programı kapsamında Aile İçi Şiddetle Mücadele Prosedürümüzü yayınladık; tüm çalışanlarımızın katıldığı aile içi şiddeti tanımlama eğitimleri vermeye başladık. Şiddete maruz kalan ve fail olan çalışanlarımızın olması durumunda, şirketlerimizin atacağı adımları belirledik; özel bir komite oluşturduk. Destek programları hazırladık. Bu hassas süreçte görev alacakların özel bir eğitimden geçmesini sağladık.
BM WEPS imzacısı
Geçtiğimiz günlerde, Aydem Enerji ve grup şirketlerimiz Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin (Women’s Empowerment PrinciplesWEPs) imzacıları arasına girmeye hak kazandı. Bu imza ile kadınların hayatın her alanında ve her seviyesinde varlığını güçlendirmek üzere faaliyette bulunacağımızı ve WEPs’e bağlı kalacağımızı taahhüt ettik. Enerji sektöründe daha fazla kadın karar alıcı veya çalışan yer alsaydı, sektörde olabilecek değişiklikler: Bu değişiklik çoktan başladı! İş dünyasının toplumsal cinsiyet eşitliğinin öneminin farkına varmaya başladığını, üstüne düşen sorumluluğu almak için önemli adımlar attığını görüyoruz. Çünkü iş dünyası her düzeyde tam ve eşit katılımının verimliliğe olan katkısını, ekonomik göstergelerde olumlu etkisini gözlemliyor. Şirketler, kadının yaratıcılığını, çevikliğini, değişim gücünü süreçlerine entegre ediyor ve gelişimi gözlemliyor. TÜİK verilerilerine göre ülkemizde yönetici pozisyonundaki kadın oranı yüzde 19,3. Catalyst’in raporları ise yönetim kurullarında en az üç kadın olan şirketlerde diğerlerine kıyasla yüzde 60 daha fazla yatırım getirisi gözlemlendiğini bizlere gösteriyor. Teknoloji şirketlerindeki çeşitliliği inceleyen araştırmalar en az bir kadın lideri olan teknoloji şirketlerinin, tüm üst düzey yöneticisi erkek olan rakiplerine göre yüzde 13-15 daha yüksek işletme değerine sahip olduğunu ortaya koyuyor. Bu veriler, enerji sektörü için bizlere projeksiyon niteliğinde. Daha fazla kadın çalışanı olduğunda enerji sektörünün daha verimli, dinamik ve çevik olacağını düşünüyorum.