Cenazesi tahliye oldu

Ulucanlar cezaevindeki olayda ölen şampiyon milli güreşçi Ahmet Savran'ın, 15 Eylül'deki duruşmasına gidemediği için tahliye olamadığı ortaya çıktı


       Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'ndeki (Ulucanlar) olaylar sırasında ölen Türkiye Şampiyonu milli güreşçi ve beden eğitimi öğretmeni Ahmet Savran'ın cezaevinde 2 Eylül'de başlayan sayım vermeme eylemi nedeniyle tahliye edilmeyi beklediği 17 Eylül'deki duruşmasına gidemediği ortaya çıktı.
       Beş ay önce Kurtuluş dergisi okuduğu için "yasadışı örgüte yardım ve yataklık" suçundan tutuklanan ve hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 169. maddesi gereği beş yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Savran'ın organlarını bağışladığı, ancak cenazesi morgda iki gün bekletildiği için organlarının alınamadığı belirlendi.
       Savran'ın avukatı Filiz Bozuoğlu, 20 Ağustos'ta görüştüğü müvekkilinin cezaevi koşullarından yakındığını belirterek, "15 Eylül'deki yargılamayı asıl heyet yapacağı için çok umutluydu. 40 kişilik koğuşta 100 kişi kalıyorlardı. Öğretmenliği sürdürmek istediğini, meslekten atılması halinde güreş ve halk oyunları eğitimi vereceğini söylüyordu. Maaşının üçte biri hesabına yatıyordu. Yalnızca dava sonuçlanana kadar açığa alınmıştı" dedi.
       Müvekkilinin ceza alması halinde bile en çok bir yıl içinde tahliye olmasını beklediklerini kaydeden Bozuoğlu, "Bu olay, son derece düşündürücüdür" dedi. Bozuoğlu, Savran'ın devlet memurluğu sıfatını da koruduğunu belirtti.
       Savran'ın ölmeden önce organ bağışında bulunduğu, ancak cezaevinden çıkarılan cesedin iki gün Adli Tıp morgunda otopsi için bekletilmesi nedeniyle doktorların organları alamadığı belirlendi.
       Savran'ın cenazesi, önceki akşam 20.30'da, memleketi Aydın'ın Umurlu beldesine getirildi. Umurlu Mezarlığı'nda defnedilen Savran'ın cenaze törenine babası Eşref'le annesi Safinaz Savran ve 100 kadar vatandaş katıldı. Jandarma cenaze sırasında çevrede güvenlik çemberi oluşturdu.
       Oğlunun tahliye haberini beklerken ölümeyle yıkıldıklarını belirten baba Savran, "Aydın'a tayini için uğraşıyordu. Beş ay önce tutuklanlanmıştı. Belki de şimdi Aydın'da olacaktı" diye konuştu.

Öğretmen tepkisi

       Eğitim - Sen Zonguldak Şubesi Mehmet Dalgıç da Savran'ın suçunun kesinlik kazanmadığını belirterek, "Arkadaşımız mahkum değil sadece yargılanması devam eden, devletten halen maaş alan, devlet memuru görevi süren birisiydi. Bizler arkadaşımızın suçsuz olduğunu biliyoruz" dedi.
       Savran'ın otopsi raporunda, ölümün ateşli silah, tüfek mermisi yaralanmasına bağlı kafa, kubbe ve kaide kemikleri çok parçalı kıkırdakları ile karakterli beyin kontüzyonu ve kafatasıyla kolon delinmesinden gelişen iç kanamadan olduğu belirtildi.

O bir şampiyondu

       Güreşe 10 yaşındayken başlayan Savran, 1982'de Aydın Tekstil Güreş Takımı'na girdi. 48 kiloda Grekoromen Türkiye Şampiyonluğu'nu kazanan Savran, 52 kiloda Milli Takım'a seçildi. 1990'da Spor Akademisi'ni bitiren milli güreşçi ilk öğretmenliğini Hatay'da yaptı. Ardından Zonguldak'ta, Merkez İlköğretim Okulu'na tayin edilen Savran, beş ay önce okul çıkışı sivil ekiplerce durduruldu. Üzerinden Kurtuluş dergisi çıkan Savran, gözaltına alındı. Kurtuluş dergisi Zonguldak temsilcisiyle birlikte çıkarıldığı mahkemede tutuklanan Savran, Beycuma Cezaevi'ne kapatıldı.
       DGM'lik suç kapsamında olduğu için dosyası Ankara GM'ye gönederilen Savran hakkında TCK'nın 169.maddesi gereği "yasadı örgüte yardım ve yataklık" suçundan beş yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Adli tatil süresi içinde Ankara DGM'de üç kez duruşmaya çıkan Savran, 15 Eylül'deki duruşmada tahliye edilmeyi bekliyordu.