Hazırlayan: SERHAT OĞUZ
Gazeteci Faruk Bildirici'nin tartışma yaratan kitabı, "Siluetini Sevdiğimin Türkiyesi", bugün araları açık olan MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve MİT Kontrterör Dairesi eski Başkanı Mehmet Eymür arasında geçmişte yaşanan ilginç bir olayı da gündeme taşıdı. Bildirici'ye göre, Atasagun, bugün internetteki sitesinde kendisine ağır suçlamalar yönelten Eymür'ün, yasadışı Dev Sol örgütünün öldürme planlarını etkisiz bırakmak için tekrar MİT'te çalışmasını istedi.
Doğan Kitapçılık'tan yayımlanan kitaba göre, 1993'te Ankara MİT Bölge Başkanlığı'na getirilen Atasagun, Dev Sol hücre evine yapılan bir baskında, Eymür'ün öldürülmesine ilişkin planlar buldu. Eymür ve Atasagun'u birbirine yaklaştıran olay, şöyle gelişti:
"Atasagun, hazırlanan planları görünce üzüldü. Seyirci kalamazdı, kalktı Antalya'da bir buz fabrikası işleten Eymür'ün yanına gitti. 'Hayatın tehlikede' dedi. Korunabilmesi için MİT'e dönüşten başka çaresi olmadığını söyledi. MİT'ten olaylı ayrılan Eymür, geri dönüşünün imkansız olduğuna inanıyordu. 'Alay ediyorsun. Böyle bir şey olmaz.', 'İkimiz de farklı kanallardan zorlarsak niye olmasın'... Atasagun, Köksal, Mehmet Ağar'la görüştü, durumu anlattı. Eymür de Başbakanlık İstihbarat Başmüşavirliği görevinde bulunan Nuri Gündeş'in aracılığıyla Başbakan Tansu Çiller ve eşi Özer Çiller'e ulaştı. Sonunda MİT'in kapıları Eymür'e bir kez daha açıldı."
Çakıcı ile görüştü
Kitaptaki ilginç iddialardan birisi de, Atasagun'un 1987 yılında Mehmet Eymür'ün mesajı üzerine Alaattin Çakıcı'yla görüşmesi oldu:
"Eymür'ün imzasını taşıyan mesajda, İstanbul'da Alaattin Çakıcı isimli bir genç olduğu, babasının Dev Sol tarafından vurulduğu ve devlete yardımcı olmak istediği yazılıydı. Çakıcı'yla görüşüp kanaat belirtmesi isteniyordu. Atasagun, Çakıcı'yla görüştü. İzlenimi olumsuzdu, kullanılamazdı. Ankara'ya bildirdi. Ancak bu olumsuz görüş, Çakıcı'nın o tarihten itibaren MİT'le ilişki kurmasını engelleyemedi."
Yeşil'e maaş imzası
Kitapta, 1996'da dönemin başbakanı Tansu Çiller'in, MİT'e, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı öldürme görevini verdiği ilginç iddialarla anlatılıyor:
"Köksal, bu görevi Eymür'e vererek, Atasagun'u dışladı. Eymür, Öcalan'ı öldürmek için düzenlediği operasyona Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ı da kattı. Aslında Yeşil'in MİT'le ilişkisi 1991 yılında kesilmiş, ancak Eymür, Kasım 1995'te Yeşil'i MİT'e geri almıştı. İlginçtir ki, Yeşil'e 500
dolar aylık bağlanmasına ilişkin yazının altında Eymür'ün yanı sıra daire başkanı olarak Atasagun'un da imzası vardı. Belge, Yeşil'in adına değil, sahte bir isim olan Metin Atmaca adına düzenlenmişti... İlk Apo operasyonu 6 Mayıs 1996'da Şam'da gerçekleştirilebildi. Öcalan, binanın önüne yerleştirilen Mercedes minibüsteki C - 4 patlatıldığı sırada telefonla konuşuyordu.
Telefon konuşması da, MİT'in Yenimahalle'deki merkezinden dinleniyordu. Patlamadan sonra telefon görüşmesi kesildi. MİT'te kısa süreli bir sevinç yaşandı. Fakat zafer havası uzun sürmedi, çünkü patlamanın şaşkınlığını atlatan Öcalan yeniden konuşmaya başlamıştı."