23.05.2018 - 18:43 | Son Güncellenme:
Onur Binay/milliyet.com.tr
The Walking Dead izleyenler zombi kıyameti sonrası nasıl ayakta kalacağını az çok öğrendi. İşimiz epey kolaylaştı gibi. Yeniden canlanan cesetleri öldürün, yaşamaya (yemek için) bakın, yiyecek içecekleri toplayın ve beyzbol sopalı o adamı kızdırmayın. Rick Grimes her seferinde biraz garip görünebilir, ancak State of Decay 2’de size yol göstercek bir Rick yok.
State of Decay 2 kısaca canlı kalmanın görsel açıdan zengin ama mekanik olarak sade kaldığı bir dünya. Endişelerinizi bir kenara bırakıp besin zincirinin üstünde kalmak için mücadele verin. Diğer yandan zor seçimlerin her köşede yer aldığı türden bir oyun. Ya kapının arkasındaki zombi ordusu bir anda içeri dalarsa. Belki de dalmaz. Aslında her iki senaryo da sizin için iyi bitmeyebilir.
State of Decay 2’de yapman gereken ilk şey, her biri kendine ait statü, dayanıklılık, kuvvet ve ateşli silah yeterliliği gibi yükseltilebilir yetenek ağaçları taşıyan, rastgele isimlendirilmiş ikililerden birini seçmek. Bunlar, topluluğunuzun kurucu üyeleri olacak. Ancak bunları ana kahramana yakın bir şey olarak düşünmemek en iyisi.
Açık dünyada bir kez serbest kaldığınızda, işe koyulma vakti geldi. Kendinize bir grup oluşturmanız en mantıklısı, ancak her hayatta kalan kişi harcanabilir. Her karaktere bağlı kalmamaya çalışın, çünkü oyunun gidişatına bağlı ölmelerine izin verebilirsiniz.
Topluluğunuz kendi kapsayıcı görev çizgisine sahip olacak ve bu hedefleri tamamlarken, oyuna dair ipuçlarını da öğreniyorsunuz. İlk yerleşimi bulup kurmanın dışında topluluğunuza yeni insanlar katmak, herkesi mutlu etmek ve çalışmaya uygun hale getirmek için yeterli yiyecek, ilaç ve malzeme bulmak zorunda kalacaksınız. Ne yazık ki böyle, çünkü bu bir hayatta kalma oyunu.
Ne yazık ki, bu, kaynakların bertaraf edilmesi, komşu topluluklarla dost (ya da düşman) haline gelinmesi ve zombilerin alanınıza girmesi işleri değiştiriyor. Ölmekte olan bir dünyada kendiniz için yaşam kurma mücadelesi State of Decay 2'nin çekirdek oyun döngüsü. Bu hem iyi hem de kötü aslında. Oynamak bağımlılık yapsa da bir süre sonra aynı döngü sıkıcı olabiliyor.
Yerleşimlerinizi büyütmek ve genişletmek, daha önce SimCity oynamışların hoşuna gidebilir. Daha fazla malzeme topladığınızda, yerleşim yerinde yaşam kalitesini iyileştirmek, ekstra servislere ve araçlara erişim sağlamak için hastane veya atölye gibi yeni tesisler oluşturabilirsiniz.
Üssünüz sürekli zombi saldırısı tehdidi altında olsa da kenarda bir avuç insan ve cephanelerini dolu tuttuğunuz sürece herhangi bir tehdit kalmıyor.
Topluluğunuzun moraline, sağlığına ve güvenliğine göz kulak olmakla da görevlisiniz.Yeni gelenler oyunun hayatta kalma sistemlerini yorucu bulabilirler. Bir topluluğun taleplerine ayak uyduramazsınız ya da gerçekleştiremezseniz oyun aynı anda birden fazla yöne doğru gitmeye başlıyor.
Gücünüz arttıkça rahatlayacak ve topluluğunuz daha sürdürülebilir bir koloni olarak kendini devam ettirecek. Fakat oyunun erken saatlerinde, yeni gelişmeler veya eve dönerken sık sık birliğinizi yıkmaya çalışanlara karşı mücadele vereceksiniz.
Oyunda çeşitlilik olsa da sunulmaya çalışılsa da birkaç saat sonra tekrara düşmeye başlıyorsunuz. Şöyle ki eşya topla, topluluğu yönet, zombileri öldür derken işler monotonlaşıyor. Bu arada yağmalama işlemi de epey hızlı. Bazen zombiler yanınıza gelene kadar yağmalama işi bitiyor. Bu, Xbox ve PC oyuncuları için mükemmel bir zombi savaş oyunu olacakken hevesinizi kursağınızda bırakıyor.
Hayatta kalmak için mücadele vermelisiniz
İlk oyunun ardından daha gelişmiş dövüş sistemi bekleyenler pek tatmin olmayabilir. Yeni ve geliştirilmiş oyun motoru, dövüşleri daha akıcı ve çılgınca hissettirse de çok fazla bir şey beklemeyin. Zombileri sadece iki tuşa basarak yere seriyoruz.
Sık sık, yapışkan bir durumdan kurtulmak için kendinizi tek bir butona basarken buluyorsunuz. Bazen de güçlü bir saldırıyla düşmanları öldürmek ya da kaçmaktan başka çareniz kalmıyor. Arabayla giderken kapıları açıp yoldaki zombileri indirmek de güzel bir duygu.
Dövüş becerileriniz oyunun ilk dakikasından itibaren kullandığınız methoda bağlı evrimleşiyor. Savaştıkça dövüş, silah kullandıkça da nişan yeteneğiniz gelişiyor.
Siz geliştikçe zombiler de her zamankinden daha güçlü hale geliyor. İri olan zombileri öldürmek en can sıkıcı olan anlar. Hayatta kalanları doğru yoldan çıkarmanız durumunda potansiyel bir tehdidin içine düşmeniz gerçeğine ek olarak, Blood Plague (kan hastalığı) olarak bilinen bir virüs türü var. Enfeksiyonu kapanlar eskisinden daha hızlı ve kırmızı gözlüler. Bunları ve kaynağını bitirmek için acele etmelisiniz.
Vebayı kapanlar, farklı şekil ve boyutlarda grup halinde gelebilirler. Screamer yani çığlık atarak diğer zombileri bir araya toplayan zombiyi bir anca önce öldürün. Sürekli bir yerlerden çıkan Screamer’lar, çatışmalara daha fazla gerilim katıyorlar. Bunun dışında milyonlarca kez ölümsüz Bloaters ve Juggernaut'la savaşacaksınız.
Sayıca fazla olmak her zaman iyidir
State of Decay 2’de online co-op seçeneğiniz var. Oyunda dört farklı karakteri kontrol edebiliyor ve birbirlerinizin oyunlarına dahil olarak hayatta kalabiliyorsunuz. Size yardımcı olacak ekstra bir insan olması, oyunun zorlu yükünü hafifletiyor ve oyun dünyasında gerçekleştirdiğiniz çoğu aktiviteye renk katıyor. Bazıları co-op’u sevmeyebilir, oyuncularını tek başına kontrol etmeyi tercih edebilir. Ancak işbirliği, oyuna devam etmek adına çok iyi katkı sağlıyor.
Oyun, Xbox ve PC arasındaki çapraz platform desteğinden de yararlanıyor. Oyuna herhangi bir oyuncuyu veya arkadaşınızı davet edip yardım isteyebilirsiniz. Zombilerin açık dünyada yayılma şekli ise tutarsız yapıda. Aynı anda bir düzineden daha fazlasını görmeniz nadir. Genellikle bireysel takılıyorlar.
Tabancalar, av tüfekleri, normal tüfekler, SMG'ler ve el bombası gibi silahlar, yüksek ses efektleri ve güçlü görünmelerini sağlayan geri tepmeler sayesinde çok iyi hissettiriyor. Mühimmat son derece kısıtlı, ustaca kullanmak gerek.
Silahlar belirli süre kullanımdan sonra işlevsiz hale geliyor. Sarı, kırmızı uyarı derken silahlar tekrar kullanılamayacak duruma gelmiş bile. Bu andan sonra atölyede onarım gerektiriyor. Yedek silahınız bıçak sayesinde asla savunmasız kalmıyorsunuz ama birden fazla düşman için ideal değil. Bıçağın zombi istilasını temizleme işine biraz lezzet kattığı da açık.
Araba sürmek eğlenceli, ama arabalar yüzünden değil, zombileri öldürmek için silah kullanmadığınızdan. Birkaç kaslı ve zırhlı araç dışında çoğu kamyonet, kamyon ve sedan. Aynı zamanda dikkatli de olmalısınız çünkü benzin kaynağınız sınırlı. Örneğin etrafta Juggernaut varken benzin kutusu bulmak ve kurtulmak zor. Geceleri, yaralı olduğunuzda ve dayanıklılığınız düşükken benzininiz bitti mi yandınız.
State of Decay 2, zombi kıyametinde yaşamak zorunda kalmış ve size meydan okuyan her ne olursa olsun üstenizden gelmeniz gereken bir hayatta kalma oyunu.
Elden geçirilmiş görseller ve çevrimiçi işbirliğinin oyuna dahil edilmesi akıllıca ama orijinal haline göre çok bir şey değişmedi. Geliştirici Undead Labs, oyunu iki katına çıkarma, büyütme konusunda kaçınmış. Bunun dışında sandbox olarak güçlü. Grafikleri ne alemde derseniz? Ortalamanın biraz üstünde.
Popüler kültürdeki zombi akımı bazen kan hastalığının kendisi gibi geniş bir hastalık olarak hissedebilir. State of Decay 2 ise bize zombileri tekrardan hatırlattı. Silahlara yapışın, zombilere karşı akıllıca davranın ve hayatta kalın.
State of Decay 2'ye yaklaşık 75 TL'ye sahip olabilirsiniz.