02.06.2018 - 13:18 | Son Güncellenme:
Onur Binay/milliyet.com.tr
Birkaç yıl önce, oyuncular fare, klavye veya kulaklığındaki kablolu bağlantıyı terk etmenin düşünülemez gecikmelere ve önemli anlarda bağlantıların gitmesine neden olacağını söylüyordu. Ancak Razer gibi üreticiler, bu korkuları ortadan kaldırmak için yeterli kalitede çevre birimlerini oyunculara sundular.
Mamba Hyperflux ve Firefly mouse pad'i ele alalım. Firefly’ı bilgisayarınıza takacaksınız, ancak aynı şeyi Mamba’ya yapmanıza gerek yok. HyperFlux, Qi şarj sistemine benzer bir sistem sunuyor. Bu sayede Firefly, Mamba‘ya sürekli enerji aktararak pil bitti derdini tamamen ortadan kaldırıyor.
Şarj edilmesine hiç gerek duyulmayan kablosuz bir fareye sahip olmak, kulağa oldukça kullanışlı geliyor. Ancak, fareyi mouse pad olmadan kullanamamak sinir bozucu bir durum. Peki Firefly'ın aydınlatması göründüğü kadar etkileyici mi?
Mamba Hyperflux, yüksek fiyatı nedeniyle epey eleştiriliyor. Logitech PowerPlay teknolojisi karşısında nasıl bir performans sergileyecek hep birlikte görelim.
Kablosuz özgürlüğü
Farenin kendisi Razer'ın önceki kablosuz Mamba versiyonuna çok benziyor. Mamba Hyperflux ile arasında en dikkate değer fark, cihazın her iki tarafında uzanan RGB şeritlerinin olmaması. İyi haber şu ki, kaydırma tekerleği ve logonun içine yerleştirilmiş RGB aydınlatmalar duruyor.
Mamba'nın Hyperflux versiyonu, aynı zamanda, iki ana düğmeyi harekete geçirmek için gereken kuvvet miktarına ince ayar yapmanızı sağlayan Ayarlanabilir Tıklama Gücü sisteminden de yoksun. Neyse ki, orijinal versiyondaki bu özellik pek sevilmediğinden özleyeceğinizi pek düşünmüyorum.
Başparmak dinlendirme alanı diğer Mamba’ya göre biraz daha büyük ve burdaki düğmeler daha geniş. Kaydırma tekerleği de daha girintili çıkıntılı. Farenin genel şekli ve ergonomik yapısı sağ elini kullananları memnun edecek türde.
Geçmişte test ettiğim diğer Razer farelerde olduğu gibi, uzun çerçeve ve eğimli arka kısım, hem avuç içi hem de pençe tutuşu için inanılmaz derecede konforlu. Hyperflux ayrıca, Atheris ve Lancehead modellerinde gördüğümüz yan tarafta, dalgalı plastik kıvrımlara sahip. Bu kısım, fareyi tutuş ve kavrama kabiliyetinizi kuvvetlendiriyor.
Ayrıca bundan daha hafif başka bir kablosuz oyun faresi bulmanız zor. Sadece 96g ağırlığında ve tüy gibi hafif hissettiriyor. Razer, bataryayı (yaklaşık 29 gram) fareden çıkartarak bunu başardı.
Tabii ki de bu önemli bileşenin çıkarılması, farenin ya birlikte gelen pad’den sürekli olarak güç çekmesi ya da doğrudan USB üzerinden başka cihazlara bağlanması gerektiği anlamına geliyor.
Firefly HyperFlux, bu çevre biriminin enerji kaynağı. USB kablo ile bilgisayara bağlanan mouse pad, manyetik alan kurarak siz fareyi kullanırken şarj olmasını sağlıyor.
Mamba Hyperflux bir bataryaya sahip olmamasına rağmen, süper kapasitörlerle donatılmış. Elektriği depolayan ve aktaran bir elektrik aksamı gibi.
Mamba Hyperflux'un kaygan gözüktüğü inkar edilemez. Firefly mousepad 355 mm x 282.5 mm x 12.9 mm büyüklüğünde olup, manevra yapabileceğiniz bol miktarda alan sağlıyor. Chroma LED aydınlatması da kenarlardan masaya yansıyor. Fare altlığı, her ikisi de Firefly'ın dış çerçevesindeki yerine oturtulan sert ve yumuşak yüzeyler arasında seçim yapmanıza imkan sağlıyor.
Mouse pad'i PC'nize USB kablosuyla bağlamanız gerek. Merak etmeyin saha sonra başka bir bağlantı noktasına ihtiyacınız olmayacak. Başka kablo olmayacağından dağınıklık azalsa da , fareyi, Firefly Hyperflux olmadan kullanamıyorsunuz.
Fareyi USB bağlantısını kullanarak doğrudan PC'nize de bağlayabilirsiniz ama bu durum 'kablosuz' olmanın tüm güzelliğini mahvedecek.
LED’ler ne kadar parlak?
Mamba Hyperflux ve Firefly’ı benzer fare-mouse pad kombinasyonlarından ayıran en önemli şey, Firefly'ın Mamba'yı şarj edebilmesi. Mamba'da batarya olmadığı için, son derece hafif ve pad üzerinde kullandığınız sürece pili bitecek diye endişelenmenize gerek yok.
Öte yandan, Firefly'den yaklaşık 15 saniyeden fazla uzak kalınca fare çalışmıyor. Bu, farenizi her zaman PC'nizin yanında tutarsanız çok da önemli değil. Ama mouse pad’den uzakta örneğin koltukta otururken fareyi elinize aldığınızda işe yaramaz hale geliyor.
Firefly ve Mamba ikilisini bir turnuvaya götürmek isterseniz de rakiplerine göre hantal kalıyor. Çünkü her iki cihazı da yanınızda taşımak zorundasınız. Evde oyun oynamak için çok iyi ama her yere götürebileceğiniz bir çevre birimi istiyorsanız işiniz zor.
Mamba'nın Hyperflux kurulumu için mevcut olan tek fare olduğunu da unutmayalım. Logitech PowerPlay'i iki farklı fare (G703 ve G903) ile kullanabiliyorsunuz. PowerPlay de fareleri şarj ediyor ve içerisinde ayrı alıcılar var. Pil dolu olduğu sürece Logitech fareleri başka yerlerde kullanabilirsiniz. Razer’ın sistemi ise bu açıdan daha sınırlı ve biraz daha pahalı.
Bunların dışında Mamba Hyperflux, Razer Synapse yazılımıyla çalışıyor. Yazılımla, başparmak düğmelerine makrolar atayabilir, DPI duyarlılığını veya aydınlatmayı kolayca ayarlayabilirsiniz. Herhangi bir düğmeyi hemen özelleştirebilir, alternatif bir "Hypershift" komut seti oluşturabilir ve hatta Chroma aydınlatmasını Philips Hue akıllı ev sistemleriyle senkronize edebilirsiniz. Yazılım Synapse 2.0 kadar ölü değil, aksine çok daha güzel ve kapsamlı.
Hem Mamba fare hem de Firefly mouse pad, Razer Chroma aydınlatmadan yararlanıyor. Aydınlatma, her ikisiyle de bazı performans sorunları yaşadığım yer açıkçası. Firefly ve Mamba senkronize şekilde renk değiştirebiliyor, bu hoş bir dokunuş. Ancak Firefly'daki LED aydınlatma, maksimum ayarlarda bile kutudaki kadar parlak değil, aynı zamanda fiziksel olarak da çok fazla ışık yok. Mamba'daki ışıklandırma Firefly’a göre daha iyi ve parlak görünüyor.
Belirli oyunları başlattığınızda, önceden programlanmış ışık düzenlerini otomatik olarak etkinleştiren Chroma uygulamaları da var. Bu, Overwatch, Diablo III, Doom ve Final Fantasy XIV gibi büyük oyunların dışında daha küçük indie oyunları da kapsıyor.
Mamba, dört adete kadar yerleşik profili de hafızasında tutabilir. Ancak mouse'u Firefly olmadan kullanamadığınız için bu durum pek bir anlam ifade etmiyor.
Performanslarına gelecek olursak ikili, çok iyi oyun içi performans sergiliyor. Mamba Hyperflux, Razer'ın sağlam oyun farelerinden biri. Hiçbir noktada, kablosuz sinyal arızası nedeniyle gecikme ya da aniden kontrolden çıkma yaşamadım.
Mamba HyperFlux’taki 5G optik sensör ve 16.000 DPI’lık hassasiyet sayesinde pin noktası da doğruydu. Tabii ki bunda, Mamba HyperFlux için özel tasarlanan mouse pad’in etkisi büyük.
Mamba, Call of Duty, PUBG ya da Assassin's Creed Origins oynarken bütün komutlarıma hızlı ve doğru bir şekilde cevap verdi. Firefly mouse pad ile de kendinize geniş ve rahat bir yüzey oluşturabilirsiniz.
Sonuca bağlıyorum
Mamba Hyperflux ilginç bir fikir ve bu onun en büyük satış noktası gibi görünüyor. Mamba ve Firefly’ın sizleri kablolardan kurtarması güzel ama bu ikiliyi benzer teknolojiye sahip farklı cihazlarla da kullanmak isterdim.
Hyperflux iyi çalışıyor olsa da, rakibi Logitech uyumlu daha çok çevre birimiyle Razer’ı sıkıştırıyor. Hyperflux ise sizi tek bir fareye kilitliyor ve bu fareyi bilgisayarınızdan birkaç adım ötede kullanamıyorsunuz.
Mamba Hyperflux ve Firefly'ın sizin için uygun olup olmadığı PC-oyun kurulumunuza bağlı. Hiçbir zaman dışarıya çıkmayacağım, bunun için kablosuz fare ve şarj pedi satın almak istiyorum diyorsanız Mamba Hyperflux ve Firefly’a göz atabilirsiniz.
Razer Mamba Hyperflux ve Firefly ikilisine yaklaşık 1200 TL’ye sahip olabilirsiniz.
ARTILARI
EKSİLERİ