21.05.2021 - 13:18 | Son Güncellenme:
AA
Varank, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinin düzenlediği "Mühendislik ve Teknoloji Günleri" etkinliğine video konferans yöntemiyle katıldı.
Türkiye'nin yazacağı teknoloji tabanlı başarı hikayesinin aktörünün gençler olacağını ve gençlerden beklentilerinin büyük olduğunu vurgulayan Varank, "Lütfen cesur olun, girişimci bir ruha sahip olun, risk almaktan çekinmeyin, Ar-Ge yapmanın mantığını öğrenin, yenilikçilik en temel prensibiniz olsun. En önemlisi de hedefleriniz ve hayalleriniz olsun." diye konuştu.
Varank, gençlerin ilham alabileceği örneklere de işaret ederek, Ipod'un mucidi Steve Jobs'un kızına "O saçma 'walkman'ine ve tuğla gibi kasetlere katlanamıyorum. Cebine yüzlerce, binlerce müziği sığdıracağım." dediğini ve bunu başardığını anlattı. Türkiye'den de bir başarı hikayesi paylaşan Varank, şöyle konuştu:
"Youtube'da rahatlıkla bulabileceğiniz ve 2005 yılında kaydedilmiş bir video var. Bu videodaki genç, geliştirdikleri aracın uçuş demosuyla ilgili bir konuşma yapıyor. Konuşmasında öyle süslü, ağdalı cümleler yok ama sarsılmaz bir irade var. Özetle şunu diyor: 'Bu ve benzeri projeler desteklenirse bizim yapamayacağız hiçbir şey yok. Destek verilirse 5 sene içinde bu alanda dünya lideri olabiliriz.' Bu genci zaten biliyorsunuz. Bugün Irak'ta, Suriye'de, Libya'da ve Azerbaycan'da ülkemizin göğsünü kabartan Bayraktar TB2'nin mimarı Selçuk Bayraktar. İşte inandığınızda, cesur olduğunuzda, girişimci bir ruha sahip olduğunuzda hayallerinizin bile ötesine geçebilirsiniz. Bir de arkanızda size inanan, güvenen, sizi destekleyen çelikten bir irade olunca, kurulu düzenlerin kökten sarsıldığı gelişmelere vesile olabilirsiniz. Bakınız bir zamanlar parasıyla dahi insansız hava aracı ithal edemeyen, alsak bile uçuramayan, bakımlarını yaptıramayan bir Türkiye vardı. Bugün aynı Türkiye'nin geliştirdiği SİHA'ların Avrupa semalarında süzüleceği bir dönemi yaşıyoruz."
"GİRİŞİMCİ OLMAK İSTEYEN GENÇLER İÇİN BİÇİLMİŞ KAFTAN"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde başlatılan Milli Teknoloji Hamlesi vizyonunu anımsatan Varank, gençlerin geleceğine yönelik etkin ve verimli destekler verdiklerini dile getirdi. Varank, bunlardan birinin BİGG Programı olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bu programla 'Fikrim var' diyen ve bu fikri belirli bir temel üzerine oturtan gençlerimizi uçtan uca destekliyoruz. Üç aşamalı bir programdan bahsediyoruz. Birinci aşamada, üniversitelerimiz ve önde gelen şirketlerimiz liderliğinde sizleri iş hayatına yani girişimciliğe hazırlıyoruz. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi de bu üniversitelerimiz arasında yer alıyor. Mentorlarımız vasıtasıyla girişimcilik eğitimleri almanızı sağlıyoruz. Bu aşamada, fikirleriniz hayata geçirilebilir mi, ticarileşebilir mi, buna bakıyoruz. Eğer ikinci aşamaya geçebilirseniz, TÜBİTAK aracılığıyla 200 bin liraya kadar çekirdek sermaye sağlıyoruz ve birlikte bir yola koyuluyoruz. Son aşamada ise hem ulusal hem de uluslararası girişim sermayesi fonlarından yatırım alabilmeniz için sizi destekliyoruz. Bakın bu program girişimci olmak isteyen gençlerimiz için biçilmiş kaftan. 2012'den bu yana bize başvuran 33 bini aşkın iş fikrinden 1519'u teknogirişim firması olarak yoluna devam ediyor. Şu anda, 31 Mayıs'a kadar başvurulara açık bir çağrımız var. Ben bu çağrıyı özellikle değerlendirmenizi istiyorum. Lütfen gelin BİGG Programı'mıza sizler de başvurun diyorum."
Varank, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi bünyesinde bir teknopark kurduklarını ve Bakanlık olarak buraya bugüne kadar yaklaşık 25 milyon lira kaynak aktardıklarını ifade ederek, teknoparkın açılışının eylül ayında gerçekleşeceğini bildirdi.
Gençlerin iş hayatı, Ar-Ge, inovasyon ve yıkıcı teknolojilerle erken dönemde tanışabilmesi için birçok destek programları bulunduğu bilgisini veren Varank, şöyle dedi:
"Stajyer Araştırmacı Burs Programı ile daha lisans seviyesinde olan gençlerimizin Ar-Ge projelerinde görev almalarını sağladık. Bu gençlerimize her ay burs desteği sağlıyoruz. Bu üniversitemizden Ayşenur Orakçı isimli bir öğrencimiz de 'küflerin genetik çeşitlilikleri' üzerine yürütülen bir projede, Star Programı kapsamında destekleniyor. Sanayi Doktora Programı ile doktora seviyesindeki öğrencilerin sanayiyle erken buluşabilmelerine önayak oluyoruz. Bu sayede bugün 1162 doktora öğrencisi üniversite ve sanayinin bir araya geldiği projelerde tecrübe kazanıyor. Bu programı bitiren öğrencilerimiz işe başladığında kendilerine maaş desteği veriyoruz yani istihdamlarını da garanti altına almış oluyoruz. Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı'mız ile çok üst düzeyde araştırmalar yapan Türk ve yabancı araştırmacıların tersine beyin göçüyle çalışmalarını ülkemize getirmesinin önünü açıyoruz. Bu programın da ilk çağrısıyla 21 ülkeden 127 lider araştırmacıyı ülkemize kazandırdık. Harvard, Stanford gibi marka üniversitelerden, Apple, Amazon gibi yıldız şirketlerden ayrılıp bu araştırmacılarımız Türkiye'ye geldiler. Ayrıca verdiğimiz destekle bu araştırmacılarımız kendi alanlarında Türkiye'de doktora öğrencileri yetiştiriyor."
"GELECEK VADEDEN ARAŞTIRMACILARI ÜLKEMİZE KAZANDIRMAYI HEDEFLİYORUZ"
Varank, yurt içindeki araştırmacılara hak ettikleri değeri vermek için de Ulusal Lider Araştırmacılar Programı'nı devreye aldıklarını anımsatarak, "Bu program kapsamında da Türkiye'de ileri düzeyde araştırmalar yapan 42 bilim insanımızı desteklemeye başladık. Yine Uluslararası Genç Araştırmacılar isimli yeni bir programı daha hayata geçirdik. Bu program henüz çok yeni. Burada da gelecek vadeden en az 100 genç araştırmacıyı ülkemize kazandırmayı hedefliyoruz." dedi.
Saydığı 5-6 destek programına karşın İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesinden sadece Star Bursu'ndan faydalanan tek bir genç olduğuna dikkati çeken Varank, şu değerlendirmede bulundu:
"Ben buradan üniversite yönetimimize bir çağrıda bulunmak istiyorum, lütfen bu desteklerimizi çok sıkı takip edin, hocalarımıza bu desteklerimizden bahsedin. Eğer biz size mesajımızı ulaştırmakta zorlanıyorsak biz gerekli tedbirleri alalım. Sanayi Doktora Programı'nda, hem Uluslararası hem Ulusal Lider Araştırmacılar programlarında bu üniversitenin başvurularını görmeyi ve faydalanmalarını istiyorum. Neden uluslararası bir lider araştırmacı projeyle bu üniversiteye gelmesin? Biz burada kaynaklarımızı sonuna kadar size tahsis etmeye hazırız. Sizden de bu manada gayret bekliyoruz."
Teknoloji çalışmalarının özellikle gençler arasında yaygınlaşması için T3 Vakfı ile beraber TEKNOFEST'i düzenlediklerini hatırlatan Varank, "Orada, roketlerinin başında yorgunluktan uyuyakalmış, saatlerce projesinin başından ayrılmamış, yemek yemeyi dahi unutmuş gençleri görüyorum. O zaman bir kez daha görüyor ve inanıyorum ki Türkiye'nin geleceği bugünlerden çok daha aydınlık, çok daha umut verici olacak. TEKNOFEST'i bu sene inşallah 21-26 Eylül'de İstanbul'da gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
"DİĞER ÜLKELERLE FARKI KAPATIP, ONLARI GEÇMEMİZ GEREKİYOR"
Varank, Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın zorluklarına dikkati çekerek, "O yüzden bizim daha akıllı davranmamız, daha atik olmamız, diğer ülkelerle aramızdaki farkı kapatıp onları geçmemiz gerekiyor. Haklı olmak yetmiyor, güçlü de olmalıyız. İşte savunma sanayimizdeki başarı hikayesini hepiniz biliyorsunuz. Yerli ve milli imkanlarla bu ülkenin savunmasına yaptığımız yatırım, gelecek nesillere huzur içinde yaşayabilecekleri bir vatanı bırakmanın yatırımıdır. İşte bu vizyonla Sayın Cumhurbaşkanı'mızın liderliğinde yüzde 25 olan yerlilik oranlarını yüzde 70'lere taşımayı başardık. MİLGEM'imizle, HÜRKUŞ'umuzla, KİRPİ'mizle, SOM füzemizle,Yüksek Güçlü Lazer Silahı'mızla önemli mesafeler katettik. Her gün dünyanın önde gelen yayın kuruluşlarında, hakkında yeni bir makale yayımlanan SİHA'larımızla saygı duyulan bir ülke haline geldik." ifadelerini kullandı.
Elektrikli ve otonom araçlara yönelerek Türkiye'nin Otomobili'ni milletin beğenisine sunduklarını hatırlatan Varank, şunları kaydetti:
"Fikri mülkiyet haklarının yüzde 100'ü Türkiye'ye ait olan bir Türk markasından bahsediyoruz. 2022 yılının sonunda inşallah aracımız banttan inecek. Elektrikli araçların en kritik teknolojisi olan bataryayı da inşallah Gemlik'teki tesislerde üreteceğiz. Bilişim Vadisi'ndeki TOGG mühendisleri Ar-Ge ve tasarım çalışmalarını sürdürüyor. TOGG bir otomobilden ziyade otonom bir yaşam alanı olacak. İnternete bağlı olan her şeyle iletişim halinde olabilecek. Dolayısıyla yeni iş fikirlerinin çıkmasına da öncülük edecek. Ben sizin gibi genç mühendislerimizin, mobilite ekosisteminde de birçok yenilikçi iş modelini ortaya çıkaracak kabiliyetlere sahip olduğunu biliyorum. Bu alanı bir fırsat alanı olarak görmenizi de size özellikle tavsiye ediyorum."