04.03.2021 - 17:20 | Son Güncellenme:
Komşusu olan Büyükada kadar kalabalık olmayan bir adadır. Sakin olması nedeni ile tercih edilmektedir. Günübirlik olarak turlar ile çok sayıda kişinin gezmeyi tercih ettiği bir adadır. Bütün gün gezinti yapıp, denize girip ardından da bir gece boyunca Heybeliada’da gece hayatını da görebilmek eğlenceli kısa bir tatil geçirebilmeyi sağlayacaktır. Heybeliada’da çok sayıda gezilip görülecek yer bulunmaktadır. Birçok kültürü içinde barındıran bu ada bisiklet ile gezilebilir ve bu sayede stresten uzak kalarak keyifli vakit geçirilebilir.İsmet İnönü, Ahmet Rasim ve Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın da yollarının geçmiş olduğu Heybeliada’da görülecek çok yer bulunur. Prens adaları içerisinde yeşil alanı en fazla olan adadır. İstanbul’da şehrin sıkıcılığı, gürültüsü ve trafiği gibi çok sayıda stres etkeninden biraz olsun uzaklaşıp stres atmak için ziyaret edilebilecek bir yerdir. Heybeliada’da ziyaretçiler için pek çok alternatifin bulunduğu, havasının da çok güzel olduğu bir adadır. Ada içerisinde Bizans zamanından kalmış olan manastırlar ve çok sayıda hastalığın iyileşmesine vesile olan sanatoryumu bulunmaktadır. Oldukça dikkat çeken bu ada içinde bulunan Değirmenburnu’nda bir piknik alanı da ziyaretçilere bir alternatif olmaktadır.
Süslü mezar ismi ile bilinen bu yer aslında Büyük Britanya İmparatorluğunun 19 yüzyılda Gemlik Konsolosu tarafından yaptırılmıştır. Gemlik Konsolosunun eşi Heybeliada’da vefat ettikten sonra, eşinin adına bir anıt mezar yaptırmak istemiştir. Süslü mezar olarak bilinen bu anıt mezar yaptırmış ve eşinin buraya gömülmesini sağlamıştır. 1868 senesinde inşa edilen bu anıt mezarın giriş kısmına konsolosun eşine olan sevgisini ve hikâyelerini anlatan bir yazı bulunmaktadır.
Heybeliada’da bulunan en güzel olan koylardan biridir. Aynı zamanda bir piknik alanı bulundurması ile mesire yeri olarak da kullanılmaktadır. Çam ağaçlarının kokuları ve denizin kokusu eşliğinde, manzaranın keyfini çıkararak yemek yemek mümkündür.
Hüseyin Rahmi Gürpınar Türk edebiyatında önemli yeri vardır. 32 sene boyunca Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1912 senesi ile 1944 senesine kadar bu evde yaşamıştır. Bu ev 1964 senesinde müze yapılması koşulunu öne sürerek gerekli kurumlara devredilmiştir. Müze içinde bulunan kitaplık haricindeki bütün eşyalar Gürpınar’a aittir. Kitaplık içerisinde bulunan tüm eşyalar orijinal eşyalardır.
Uzun süren tedaviye sahip olan hastalıkların iyileşme dönemi için kullanılmış olan sağlık kuruluşlarından biridir. Mustafa Kemal’in emri ile 1924 senesinde açılmış olan sanatoryumdur. Verem gibi bulaşıcı olan ve uzun zaman alan tedaviye sahip hastalıklar burada tedavi edilmiştir. Sanatoryum 2005 senesine kadar hizmet vermiş fakat günümüzde hizmet vermemektedir.
Kimin, ne zaman yaptırmış olduğu bilinmeyen kilisedir. Araştırmacılar kilise dışında bulunan stilize ion başlığa sahip sütunları ile Bizans Döneminde inşa edildiğini düşünmektedirler. İncelemeler ile kilisenin 14. Yüzyılda inşa edilmiş olduğu düşünülmektedir. Nedeni bilinmese de kilise tamamen yıkılmıştır. Bunun üzerine 1857 senesinde ise Mimar olan Stefanis Gaitanakis kiliseyi tekrar inşa etmiştir. Fakat 1894 yılında meydana gelmiş olan İstanbul depreminden zarar görmesi ile ikinci Abdülhamit’in emretmesi ile tekrar restore edilmiştir.
Özel bir okul olan Rum Ortodoks Ruhban Okulu adadaki Ümit Tepesi üzerinde bulunur. Dini eğittim verilebilmesi için 1844 senesinde inşa edilmiş ve eğitim amaçlı kullanılmıştır. Dini eğitim verilebilmesi için açılmış olan Atina Üniversitesi sonrasında kurulmuş ikinci okuldur.
İsmet İnönü’nün 1924 senesinde rahatsızlanması üzerine dinlenmesi önerilmiştir. Dinlenebilmek için Heybeliada seçilmiştir. Eşyalı şekilde kiralanmış olan bu evde İsmet İnönü ve ailesi taşınmış ve geçen belirli bir sürenin ardından ise bu ev satın alınmıştır. Ev içerisinde bulunan eşyaları ise Mustafa Kemal Atatürk satın almıştır. Günümüzde bu ev müze olarak kullanılmaktadır.
Heybeliada’da 1940 senelerde yaz aylarını geçiren Yahudi ailelerin sayıları 250’yi aştığında bir ibadethane ihtiyacı doğmuştur. Bir ibadethane yapılana kadar yaz aylarına denk gelen Yahudi bayramları ve cumartesi günlerindeki ibadetler için sinagog inşa edilene kadar bir okul salonu ve Bozaldo Evi kullanılmıştır. 1953 senesinde inşa edilen binada ibadete 1956 senesinde başlanmıştır.
6. Yüzyılın sonlarında inşa edilmiş olduğu düşülen bu manastır Heybeliada’da bulunan bir yamaç üzerine inşa edilmiştir. Manastırın asıl adı Hagios Georgios Kremnou’dur. Oldukça güzel manzarası olan bu manastır pembe renklidir. Aziz Feorge ikonası mutlaka görülmesi gereken eserlerden biridir. Günümüze sadece manastırda bulunan Rus eserleri gelmiştir.
Denizden adaya doğru gelirken göze çarpan ilk yapıdır. 1773 senesinde inşa edilmiş binası ile ziyaretçilere açıktır.