04.03.2021 - 17:18 | Son Güncellenme:
Cumhuriyetin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk'ün kabristanlığına ev sahipliği yapan Ankara, bundan dolayı her yıl milyonlarca ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Özellikle 10 Kasım günlerinde inanılmaz bir kalabalık oluştuğunu söylemek mümkün. 1941 yılında inşasına karar verilmiş olmasına rağmen 1943 yılında ilk çalışma yapılıyor. Bu çalışma tam 10 yıl sürüyor ve kabir ancak 1953 yılında faaliyete geçiyor.
Ankara Kalesinin hangi tarihlerde inşa edildiği net olarak bilinmese de Galatların şehre geldiklerinde kalenin var olduğu bilinmektedir. Yerden yaklaşık 110 metre yüksekte olan bir tepede inşa edilmiş olan Ankara Kalesi, iç ve dış kale olarak iki bölümden oluşuyor. Ankara'ya seyahat planı yapıyorsanız, burayı mutlaka görmelisiniz.
Ankara Aladağ'da bulunan Hamamönü, ismini Karacabey'in yaptırmış olduğu çift hamamdan alıyor. Semtteki 19.yüzyıl sivil mimari örneklerini de ziyaretiniz esnasında görebilirsiniz. Hamamönüne yaz aylarında gelmeniz halinde, burada yapılan bazı etkinliklere katılıp zamanınızı çok daha eğlenceli şekilde geçirebilirsiniz.
1427-1428 yılları arasında Mimar Bey tarafından inşa edilen Hacı Bayram-ı Veli Cami, günümüze kadar gelmeyi başarmış en görkemli inşa edilmiş yapılar arasında bulunuyor. Ayrıca Hacı Bayram Camisinin hemen yanı başında, Augustus Tapınağı bulunuyor. Yani buraya ziyarete gelince, burayı da ziyaret edebilirsiniz.
Milattan Önce 25 yılında Frigya'nın tanrısı olan Men'in adına yapılmıştır. 1555 yılında, Hollandalı Busbecque tarafından gün yüzüne çıkarılan tapınak, 1930 yılında ise Doktor Hamit Zübeyr Koşan tarafından çıkartılıyor. Bu sayede artık burası ziyarete açılmış oluyor. Tarih kokan bu iki mimari yapının yan yana olması, ziyaretçiler açısından gerçekten büyük bir şans.
Anadolu'daki eserlerin zamansal olarak sıralandığı Anadolu Medeniyetler Müzesi iki Osmanlı yapısında bulunuyor. Anadolu'da yaşayan hemen tüm medeniyetlere ait kalıntıların ve eserlerin bulunduğu müze, 8.30 ile 18 arasında hizmet sunuyor. Ankara'da gezilecek yerler arasına Medeniyetler Müzesini ekleyerek, Anadolu tarihini sil baştan yaşayabilirsiniz.
Temelleri 1924 yılında atılan Etnografya Müzesi, Türk Kültürünü yansıtan önemli eserler arasında yer alıyor. Cumhuriyet döneminin önemli simalarından birisi olan mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından inşa edilen müze, Selçuklu döneminden bu yana Türk Sanatını yansıtma görevi görüyor. Size bu sanata ev sahipliği müzeyi ziyaret ederek, tarihi tekrardan yaşayabilirsiniz.
Kurtuluş savaşı müzesi 1920 ile 1924 yılları arasında 1. TBMM olarak hizmet verdi. 1952 yılına gelindiği zaman, Maarif vekaletine devredilen yapı, 1957 yılında müzeye dönüştürülüp müze olarak ziyaretçilerine kapılarını açmaya başlamıştır. Ankara'da önemli bir öneme sahip olan bu müzeyi siz de ziyaret edip, Kurtuluş Savaşı'na bizzat tanıklık edebilirsiniz.
Ulus semtinde bulunan Cumhuriyet Müzesi, 1924 ile 1960 yılları arasında 2.TBMM olarak hizmetlerini sunmuştur. 1. TBMM binasının yetersiz kalması nedeniyle, 1924 yılında faaliyete konulması istenen bu bina, hizmetlerini vermeye başlamıştır. Müzede, hükumetlere ait olan eşyaları detaylı şekilde inceleme imkanı bulabilirsiniz.
1927 tarihinde Türk Ocağı olarak inşa edilen Devlet Resim ve Heykel Müzesi, 6 Nisan 1980 yılında hizmete açılmıştır. Türk Plastik Sanatının oluşumunu yansıtan onlarca esere ev sahipliği yapan müze, varoluş ve gelişim dönemini yansıtıyor. Bu açıdan zengin bir koleksiyona sahip olan müze, birçok ziyaretçinin dikkatini çekiyor.
1925 ile 2006 yıllarında cezaevi olarak açık olan müze, Ankara'nın Ulucanlar semtinde bulunuyor. Türk Siyasi ve Edebi tarihine ışık tutan bu cezaevi, restorasyon işlemlerinin 1 yıl sürmesinden sonra müze olarak hizmete sunuldu. Saat 10 ile 17 arasında açık olan müzeyi ziyaret ederek, tarihin derin sayfalarını inceleyebilirsiniz.
1990 yılında faaliyete geçen bu eser, Türkiye'nin ilk oyuncak müzesi olarak da biliniyor. Ankara Üniversitesi bünyesinde hizmetlerini sunan müze, Kültür ve Turizm Bakanlığının denetiminde bulunuyor. Yerli ve yabancı olan oyuncakların sergilendiği müzede ayrıca, antik oyuncakların da kopyalarını bünyesinde barındırıyor.
19 Mayıs 2002 yılında kurulmuş olan Türk Hava Kurumu Müzesi, 5300 metrekarelik açık bir alan içerisinde bulunuyor. Türk sivil havacılık tarihine de ışık tutan müzede, çeşitli belgeler, fotoğraflar ve nesneler sergileniyor. Türk Hava Kurumu Müzesini Ankara'da gezip görülmesi gereken yerler listenizin en başına rahatlıkla yazabilirsiniz.
Tam olarak 4500 metrekarelik alanda yer alan Kocatepe Cami, 1987 tarihinde dönemin başbakanı olan Turgut Özal tarafından ibadete açılmıştır. Proje kısmında yaşanan aksaklıklar nedeniyle inşası tam tamına 6 yıl süren bu cami, mimari yarışma projeleri kapsamında yapılmaya başlanmıştır. Bu Camiyle ilgili bir ilginç bilgiyi de aktaralım. Cami bir yarışma sonucunda inşa edilmiş. Ancak projenin ilk kazananı olan Mimar Vedat Dalokay'ın projesi çok fazla modern diyerek reddedilmiştir. Mimar Vedat Dalokay'ın projesi ise Pakistan'da (Şeyh Faysal Cami) olarak inşa edilmiştir. Bu Cami dünyanın en büyük ve en görkemli eserlerinden birisi olarak sayılıyor.
29 Mayıs 2005 yılında hizmete açılan Estergon Kalesi, ismini Macaristan'da bulunan Estergon Kalesinden alıyor. İnşa amacı ise Türk Kültürünün yaşatılmasını sağlamak denilebilir.
2008 yılında temelleri atılan Ahmet Hamdi Akseki Caminin yapımı toplam 5 yıl sürmüştür. 2013 yılında dönemin başbakanı olan Recep Tayip Erdoğan tarafından caminin açılışı yapılmıştır. Geleneksel mimari sanatıyla inşa edilen bu yapı, gezip görülebilecekler listelerinde yer alabilir.
Mustafa Kemal Atatürk tarafından başlatılan ilk taarruzla birlikte alınan ilk tepe kimliğine sahip Duatepe Anıtı, Ankara'nın Polatlı ilçesinde bulunuyor. 12 Eylül 2000 tarihinde hizmete açılan anıtın çevresinde 20 bin dolayında ağacın olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Çankaya'da bulunan Dikmen Vadisi yarı doğal yarı beton denilebilecek cinsten. Buna rağmen doğal güzelliğini de es geçmemek gerek. Şehirde rahatlık ve huzur arayanlar için önemli bir yer sayılan Dikmen Vadisi'ni Ankara'ya geldiğinizde gezebilirsiniz.
67 bin metrekarelik bir alanı kapsayan Seğmenler Parkı, 1983 yılında hizmete açılmıştır. Parkın içerisinde, çocuk bahçesinin yanı sıra, havuzlar ve tiyatro salonları bulmanız mümkün. Ankara'nın önemli merkez yerlerinden birisi olan Seğmenler Parkı, şehre ayak bastıktan sonra hemen gidip görülebilecek mekanların başında yer alıyor.
Ankara ilinin sınırları içerisinde bulunan, arazisi ise Orta Doğu Teknik Üniversitesine ait olan Eymir Gölü, kürek, su sporları, balık tutma ve piknik yapma gibi işlevlere halen müsaittir. Ancak gölün eskiye oranla suyunun azaldığını belirtmekte fayda var. Eymir Gölü, Ankara'da doğayı özleyenler ve huzur bulmak isteyenler için biçilmiş kaftan sayılabilir. Ankara'ya geldiyseniz bu saydıklarımızın dışında, Harikalar Diyarı Parkını mutlaka ziyaret etmelisiniz. Ankara'ya gelmeden önce listenize bu saydıklarımızı ekleyebilir, seyahatinizi en iyi şekilde gerçekleştirebilirsiniz.