17.08.2018 - 13:23 | Son Güncellenme:
Mehmet Can Kömürcü - Milliyet Tatil
Serdar Bey öncelikle sizi tanıyalım. Turizme nasıl başladınız? Neden turizmi tercih ettiniz?
Çok küçük yaşlardan itibaren çalışmaya başladım. İktisat Fakültesi'nde okurken ESKA adlı bir şirket vardı. Orada çalıştım. Çalıştığım kurum turizm bölümü kurdu ve Türkiye'de Turgut Özal dönemi öncesi Fransız tatil köyleri vardı, bir tanesi Kuşadası'nda bir tanesi de Kemer'deydi. Başka da tesis yok sayılırdı. Özal'ın başlattığı turizm hamlesiyle Robinson ve Aldiana gibi birçok turistik tesis, tatil köyü ve otel kuruldu. Türk iş insanlarına ait yabancı işletmecilerin işlettiği tesisler açıldı. ESKA İnşaat da o dönemde Club Aldiana Side ve Paradise Hotel Side adında iki tesis kurdu. Ben o yıllarda o şirkette getir götür işlerinden başlayıp muhasebe departmanına geçmiştim. Beni tesislerin denetlenmesinden sorumlu olan birime yönlendirdiler. Club Aldiana Side ve Paradise Side tesislerini denetleyecek, mal sahibi temsilciliği yapacak, mali ve idari işlerini takip edecek bir departman kuruldu. Mali işler departmanının biraz daha üzerinde kapsamlı bir turizm bölümüydü. O bölümde müdür olarak görev yapan kişinin asistanı olarak göreve başladım. Çalışırken bir yandan da turizm işletme ihtisası bölümü açıldı. Eska’nın sahiplerinden Selim Bey'in eşi Semra Edes'e gidip bunun için burs istedim. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi bünyesinde turizme personel yetiştirmek amacıyla açılan bir gece programıydı. Gündüzleri şirkette çalışıp geceleri de turizm işletme ihtisasını yapmıştım. Club Aldiana ve Paradise Hotel'e yaptığımız ziyaretlerde genel müdürlerin hayatlarının çok kolay olduğunu, çok lüks bir hayat yaşadıklarını, herkesin işlerini yaptığını ve genel müdürlerin sefa sürdüğünü düşünmüştüm. Böylece genel müdür olmayı hedefledim. Hatta turizm işletme ihtisasını bitirdiğimde bir organizasyon şeması yaptılar. Kariyer hedefimi son derece net ifade ettiğim için organizasyon şemasında beni otel genel müdürü olarak belirlediler. Şimdi kendime yönetim kurulunu ya da patron olmayı neden hedeflemediğim için çok kızıyorum. Turizm serüvenim bu şekilde başladı.
Turizm sizin için ne anlam ifade ediyor?
Turizm her şeyden önce çok önemli bir sektör ve ciddi bir istihdam alanı demek. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için vazgeçilmez bir sektör. Ayrıca birçok sektörün de çalışmasını sağlayan önemli bir alan. Turizm inşaat, tekstil, tarım, hayvancılık, hizmet, üretim, teknoloji, hızlı tüketim malları ve hatta sağlık dahil olmak üzere her türlü sektörü kapsayan lokomotif bir sektör. İşin sadece para, istihdam, kar, ekonomiye katkısının yanı sıra turizm tabiki tatil anlamına da geliyor.
Rixos Göcek özelinde misafirler hangi ülkelerden ve hangi kanallar üzerinde geliyor?
Tesisimize gelen misafirlerin yüzde 70'i yerli turistten oluşuyor. Yüzde 30'luk dilimin yüzde 80'i İngiltere'den ve yüzde 20'si de eski Sovyetler Birliği ülkelerinden, özellikle Rusya ve Ukrayna'dan, Körfez ülkelerinden ve küçük bir kısım Orta Doğu’dan geliyor.
Tesisimizin misafirleri yetkili acentemiz üzerinden rezervasyon yaptırıyor. İç pazar olarak tabir ettiğimiz yerli turistin bir kısmı bize ait iletişim merkezinden ve site üzerinden rezervasyon yaptırıyor. Geri kalan önemli bir kısım ise acente kanalı ile geliyor.
Dış pazardan gelenler de genel olarak paket tur olarak satın alıyor. Tabi online kanallar üzerinden de ciddi anlamda satış yapıyoruz.
Son yıllarda yaşanan terör olayları ve coğrafi sorunlardan ülkece etkilendik. Bu sorunların size olan etkileri nasıl oldu?
Etkilenmemek mümkün değil. Ben siyasetçi değilim, turizmciyim fakat Türkiye'ye karşı düşmanca bir yaklaşım var. Coğrafik konumumuz son derece önemli. Bu sebeple ülkemizde her alanda istikrar büyük önem taşıyor. Fakat dost diye tabir ettiğimiz ülkelerden bile kendimizi zaman zaman bir tür saldırı altında buluyoruz. Bu durum bazen terör şeklinde, bazen iki yıl önce olduğu gibi darbe girişimi şeklinde kendini gösteriyor.
Şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. Hem okurken hem de çalışma hayatımda Amerika'da, Avrupa'da ve aynı zamanda Orta Doğu'da bulundum. Dünyanın bir kısmını gezmiş görmüş biri olarak Türkiye'nin cennet gibi bir yer olduğunu söyleyebilirim. Yalnızca doğal güzellikler ve çeşitlilik değil ayni zamanda en duru haliyle bile yemek kültürü de bu tanıma dahil. Biz birbirimizi bazen sevmekte, kucaklamakta zorluk çekiyoruz fakat bizim insanımız da istisnai. Türkiye'de turizmin başladığı ilk yıllarda sektör Avrupalılar'ın elindeydi. İş insanlarımıza ait tesislerin neredeyse tamamı Alman, Fransız ve Hollandalılar tarafından yönetiliyordu. İki üç sene içerisinde bu oran yüzde 3-4 civarına geriledi. Bugün sanırım Türkiye'de tesis yöneten Avrupalı yönetici kalmadı, yalnızca yabancı markaların işletmelerinin bazılarında kaldı. Türk turizmci arkadaşlarım işletmeciliğini üstlendiği hemen her tesiste başarı sağlıyor. Bizim çok hızlı öğrenen, pratik zekası yüksek insan kaynağımız var. Türkiye cennet gibi bir vatan ve toprak. Bu sebeple düşmanca yaklaşımlar olabiliyor. Bunun neticesi de terör olarak tezahür ediyor. Terör örgütlerinin aktif olduğu her dönemde Avrupalılar ülkemizi hemen terör ile özdeştirir oldu.
Subliminal mesaj, meydanın kara propagandası, devletlerin aldıkları kararlar ve tur operatörlerine verilen talimatlarla zaman zaman Türkiye'ye turist gelmesini engellemeye çalıştılar. Fakat bir sene sonra yabancı turistin, özellikle Avrupalıların bizi çok özleyerek geri döndüğünü görüyoruz. Örneğin otelimizde konaklayan Alman bir turist var. Türkiye'de tatil yapacağını söylediği zaman herkes kendisine deli misin nereye gidiyorsun demiş. Kendisi zaten oldukça güzel bir ülkeye gittiğini bildiğini, iki gündür Fethiye-Göcek civarında gezdiğini, geçtiğimiz iki yıldır Türkiye'ye gelmediğini fakat Türkiye'nin muhteşem bir ülke olduğunu, son derece lezzetli yemekler yediğini, en iyi şekilde ağırlandığını söylüyor. Daha önce tatil yaptığı Yunanistan, Mısır ve İspanya gibi ülkelerde kaldıkları tesislerde genel müdür görmediklerini fakat Türkiye'de genel müdüründen komisine kadar tüm çalışanların misafirlerle ilgilendiğini ve Türk misafirperverliğini özlediğini anlatıyor.
Avrupa Birliği'nde Avrupa dışına yapılan tatil bir tür ihracat, para çıkısı gibi görülüyor. Bu sebeple Avrupa'da özellikle devlet kanallarını izlediğinizde tatil programlarında Avrupa Birliği içerisinde tatili teşvik eden yayınlar yapıyorlar. Bu yayınlar son derece masum görünüyor. Esim Avusturyalı, onunla da bu durumu konuşuyorum. Avrupa medyasında Türkiye ile ilgili çok az iyi haber gösteriliyor. Bu durumun Avrupa Birliği'nde ekonomik kriz yasayan ülkelerin finansal sorununa, özellikle İspanya ve Yunanistan'ın yasadığı ekonomik krize çare bulmak amacıyla bu ülkelere gönderme propagandası yapılıyor. Türkiye iyi hizmet veren ve iyi turizmcilerin olduğu bir ülke. Doğası muhteşem, insanları harika bu sebeple turistler ülkemize tekrar gelmek istiyor, gelmekteler ve çoğalarak gelecekler. Tanıtım, Avrupa da ki tur operatörlerinde, uçak şirketlerinde söz sahibi olmak çok önemli.
2018 yaz sezonu nasıl geçiyor? 2014 yılı ve öncesi moral yakalandı mı? Ne düşünüyorsunuz?
Geçenlerde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un bir açıklamasına denk geldim. Tam olarak sayın bakanın açıklaması mıdır bilmiyorum çünkü zaman zaman söylenmeyen şeyler söylenmiş gibi aktarılıyor. Açıklamada Bakan Ersoy 2018 yılı turizmi için yüzde 40 ila 50 gibi bir artıştan söz etti. Biz de bahsi geçen rakamın biraz daha üzerinde artış gözlemliyoruz. Yeniden bir umut var. Turizmcinin yüzü gülüyor. Her yer dolu. Belki Ağustos'ta her yer tabiki dolu olur diyeceksiniz fakat Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında Göcek gibi bir yere, özellikle İngilizler, Ruslar ve Ukraynalılar'ın hızla geri dönmesi bizi çok sevindirdi. Bu durum çok ümit verici. Yine de bunu 2014'ü yakalamak olarak değil ama 2014 istikametine doğru yeniden yol almak olarak değerlendirebiliriz. Böyle devam ederse 1-2 seneye turizmde toparlanmanın olacağına inanıyorum.
Siz üst segment, lüks turizm olarak tabir ettiğimiz bir otelin yöneticisisiniz. Son yıllarda turist kalitesinde düşüş yaşandığı dillendiriliyor. Kaliteyi korumak adına Rixos ve siz neler yapıyorsunuz?
Lüks kavramını yeniden tanımlıyoruz. Lüksten bahsediyorsak konforlu ve kaliteli malzeme, iyi yetişmiş personel olmazsa olmaz. Ayrıca yiyecek içecek kapsamında kaliteli malzeme ve en iyi markaların en üst düzey ürünlerini alıyoruz. Bu saydıklarımı sektördeki en iyi tesisler zaten yapıyor. Fakat biz bir adim öteye geçmek için insanların yapmayı ve görmeyi özlediği etkinlikler düzenliyoruz. Bu sene tesisimize islerinin ehli olan çok önemli bir iki guru getirdik. Bu kişiler gerek nefes egzersizleri gerek yoga gerekse Uzak Doğu merkezli felsefelerin ortaya çıkardığı akımların temsilcileri. Bu gibi özel etkinliklerin yanı sıra tesisimiz bünyesinde organik ürünlerin yetiştirilebildiği bir bahçe oluşturduk.
Tesisimiz 13 yas üzeri olarak geçiyor. Hayat artık eskisinden daha hızlı akıyor. Herkes yoğun stres altında çalışıyor. Bu sebeple eski uzun tatiller artık yok. İnsanlar bir haftalık tatile her şeyi sığdırmak istiyor. Ebeveynleri ile beraber tesisimize gelen gençler, alanında uzman asçılarla beraber kendi elleriyle örneğin pizza yapma sansı buluyor. Gençler ayrıca doğadaki dostlarımızı tanıma adına önemli bilgileri tecrübe ederek burada öğreniyor. Örneğin tesisimizde tavuklar var. Gençler bu tavukları doğal ortamlarında görüyor ve yumurtalarını topluyor. Modern şehir hayatında yapamadıklarını yapıyorlar.
Büfede her yemeği sunuyoruz ama misafir bambaşka bir yemek arzu ediyor. Biz de misafirimizin bu talebini yerine getiriyor ve istediği yemeği hazırlıyoruz. Pişirme sürecine katılmak isterse misafirimizi davet ediyoruz. Çok iyi bir müzik programımız var. Biz klasik animasyon gösterilerinin sunulduğu bir tesis değiliz. Birçok şeyi bir arada yaşatıyoruz. İnsanlar Bodrum ve Çeşme gibi yerlere eğlenmeye gidiyor döndüklerinde bir tatile gitsek de dinlensek diye düşünüyorlar. Bizde ise tesisin yapısı itibariyle dinlenmeye de oldukça müsait eğlencenin de en iyisi mevcut. Feng Şui tekniği ile tasarlanmış bir yapımız var. Bu sebeple misafir tesisimizde sıkılmıyor ve burayı özlüyor. Her aksam önemli sanatçılar ve keyifli müzik programları var. Misafirler adeta bir gece kulübüne gitmiş gibi de dilediğince eğlenebiliyor ve dinlenebiliyor.
Türkiye son yıllarda yaşanan olumsuzluklara rağmen hala Akdeniz rivierasının en önemli turizm ülkelerinden biri. Sizce turistlerin Türkiye’yi tercih etme sebebi nedir?
Dünya çapında büyük otel zincirleri deneyimli Türk yöneticilerini işe almaya başladı.
Türkiye’de insanlar çok iyi bir tatil deneyimi yaşıyor ve parasının karşılığını alıyor. Bir ürünü satarken verdiğiniz söz çok önemli. Türkiye’de pansiyondan tutun 5 yıldızlı tesisine kadar tüm tesisler verdiği sözün arkasında duruyor. Misafir beklentilerini karşılayan ve aşan bir deneyim oluşturuyoruz. Bunu sağlayan birkaç önemli faktör var. Müthiş bir doğa ve kültür zenginliğimiz var. Turizm dünyasının bu faktörleri önümüzdeki dönemde daha etkin kullanacağını düşünüyorum. Yeni Kültür ve Turizm Bakanı’nın sektörün öncü isimlerinden birisi olması çok önemli. Türkiye ayrıca dünyaya da turizm profesyoneli ihraç eden bir ülke haline geldi. Bu sebeple bütün olumsuzluklara rağmen insanlar Türkiye’ye tekrar gelmek istiyorlar.
Rixos Göcek kapılarını ne zaman misafirlerine açtı? Tesisiniz hakkında önemli birkaç bilgi verebilir misiniz?
Tesisimiz 5.5 yıl önce kapılarını misafirlerine açtı. Tesisimizde 192 odamız var. En ufak odamız 45 metrekare. Odalarımızın 140’ı deluxe suit, 32’si friend suit, 12’si junior suit, 3’ü panorama grand suit ve 5’i, wellness suit. Club Prive tarafında ise 14 adet villa mevcut. En küçüğü 250 m2. Bunlardan 10’u 2 odalı ve bunlardan biri kutlamalar için özel bahçeye sahip, 3’ü 5 odalı ve 1’i de 3 odalı. İnsanların özeline son derece saygılı bir tesis. 1’ü tuzlu 1’i tatlı olmak üzere 2 havuzumuz, SPA’mız, terapi odalarımız, kabanalarımız, tesisten botlarla ulaşımı sağlanan özel plajımız ve spor salonumuz var.
Göcek sizce Türkiye turizminde hak ettiği yerde mi?
Göcek deniz turizmi açısından hak ettiği yere çok yakın. Fakat konaklama turizmi açısından Göcek hak ettiği yerde değil. Göcek’i herkes yat ve tekne ile gezilecek bir rota olarak görüyor. Göcek aslında sakin şehir tadında bir yer. Merkezde en kaliteli marketten son derece iyi bir kafeye ve çok iyi yemek imkanlarına kadar çok sayıda seçenek var.Fakat Göcek’in konaklama tanıtımında eksiklikler var. Satış pazarlama kanallarını profesyonel olarak kullanan bir zincir olmamıza ve yoğun çabalarımıza rağmen burada bir tesisimizin olduğunu bilmeyen çok kişi var. Göcek’in en önemli artısı havalimanına 20 dk mesafede yer alması. Havalimanına bu kadar yakın bir yerde olmasına rağmen Göcek’te uçak sesi duyamazsınız. Göcek’e 1 gelen 5 kere daha geliyor. 10 aydır burada görev yapıyorum ve bu kadar kısa sürede buraya 5 defa gelen kişileri gördüm.
Rixos Göcek'e gelen misafirin aynı Rixos Bodrum ve Antalya tesislerine gelen misafirlerden farkı nedir? Özel bir sebebi mi var yoksa rastgele bir seçim mi?
Yönetim kurulu başkanımız sayın Fettah Tamince ürünlerimizi oluştururken ve tesisleri hizmete açarken ürün farklılaştırmasına çok dikkat ediyor. Örneğin Belek’teki tesiste ailelerin çok konforlu bir tatil yapacağı imkanlar mevcut. Kemer’deki tesiste ise eğlence ve spor faaliyetleri ön plana çıkıyor. Bodrum’da ise Bodrumseverler var. Bodrum’u tercih eden turiste ne sunarsanız sunun ille de Bodrum’a gitmek istiyor. Göcek’te ise yalnızca yetişkinler dediğimiz artı 13 yaş konsepti ön plana çıkıyor. 13 yaş altı hiç kimseyi tesisimize kabul etmiyoruz. Balayı, evlilik yıl dönümü ve evlilik teklifi, düğün gibi etkinlikler ya da romantik tatil deneyimi yaşamak isteyen çiftler Göcek tesisini tercih ediyor.
Turizm geniş kapsamlı bir sektör. Rixos üst segment hizmet veren bir kuruluş. Üst segment turist ile ortalama turist arasında ne gibi istek farkları oluyor? Zorlandığınız durumlar oluyor mu?
Eğer ürünü iyi tanımlamışsanız ve bu tanıma uygun bir hizmet de sunuyorsanız lüks segmentte hizmet vermek kolay. Misafir profili ne aldığını bildiği için üst segmentte hizmet vermek de kolay oluyor. Önemli olan iletişimi doğru kurabilmek. Zorlandığımız durumlar tabiki oluyor fakat bir şekilde zorlu taleplere de yetişiyoruz. Her sektörde olduğu gibi bizim sektörde de aldığı ürünün ne gibi hizmet sunduğunu bilmeyen kişiler daha zorlu olarak tabir ettiğimiz profili oluşturuyor.
Kendi özelinizde turizm kariyeri için ne düşünüyorsunuz? Neler yapmak istiyorsunuz?
Burada göreve başlamadan önce 5-6 yıl kadar yurt dışındaydım. 5.5 yılını Katar’ın başkenti Doha’da, 6-7 ayını da Avusturya’da geçirdim. Doha’da başkan yardımcılığı tecrübem oldu. Ülkeme dönüp misafir memnuniyetinin sağlanabileceği iyi bir tesiste görev alıp mutlu misafirlerden heyecan duymayı hayal ettim. Bu anlamda görev yaptığım tesis biçilmiş kaftan. Hayallerim gerçek oldu diyebilirim. Hedeflediğim yerdeyim. Orta yaşın üzerinde sayılabilirim. 29 yaşımdan beri genel müdür vekilliği ve genel müdürlük yapıyorum. Eminim makul bir müddet sonra daha farklı pozisyon ve yerlerde daha faydalı olabileceğim şekilde değerlendirilirim. Hedefim yaptığım işi en iyi şekilde icra edebilmek.
Rixos, Türkiye ve yurt dışı turizmi için ne gibi yatırımlar yapıyor?
Grup adına bir açıklama yapmaktan ziyade burada çalışan fakat dışarıdan turizmci bir göz olarak bu soruyu yanıtlamak istiyorum. Yatırımlarımızla ilgili bilgi vermede tek yetkili kişi yönetim kurulu başkanımız Fettah Tamince’dir. Fettah beyin vizyonu, ortaya çıkardığı kaynaklar ve kendisine Kazakistan’da, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ve ülkemizde ve dünyanın birçok ülkesinde gösterilen güven ve saygı markalaşma sürecinde başarıyı sağlayan en önemli faktörler. Fettah beyin müthiş bir vizyonu var. Bu sayede inanılmaz güzel projeler geliştiriyor. Örneğin çok yakında Abu Dabi de müthiş bir Rixos kapılarını misafirlerine açacak.
Ocak 2019 itibariyle China Southern Hava Yolları’nın Türkiye’ye direkt uçuşlar başlatacağı ve böylece Çinli turistlerin Türkiye’ye geleceği haberleri basında yer aldı. Rixos, Çinli turistleri pazar hedefine almak ister mi? Ne düşünüyorsunuz?
Çin, ekonomik gelişimi takdire şayan ülkelerden biri. İpek Yolu’nun hızla yeniden inşa edildiğini düşünüyorum. İpek Yolu üzerindeki önemli merkezlerden birisi de İstanbul. 10 ay kadar önce Fethiye Belediye Başkanı, Fethiye’ye Çinliler’i getirmişti ve Çin merkezli bir TV kanalı da beraberlerinde gelmişti. Aralarında Instagram Influencerlar’ı da vardı. Birden ilginç bir şekilde tesisimize Çinli akımı başladı. Instagram’da paylaşılan fotoğraflardan etkilenen Çinliler soluğu Göcek’te aldı. Birçoğu burayı sosyal medyada gördüğünü ve bu sayede geldiğini söyledi. Üstelik direkt uçak olmamasına rağmen çok uzun mesafeli aktarmalı uçuşlar kullandıklarını belirttiler. Dil engeline rağmen son derece memnun kaldıklarını, tekrar geleceklerini ve bizi de tavsiye edeceklerini söylediler. Bu durum beni çok mutlu etti.
Sizce Türkiye turizminin en önemli sorunu nedir?
Türkiye turizminin en önemli sorunu güvenlik algısıdır. Güvenlik demiyorum çünkü Türkiye’de güvenlik sorunu yok. Türkiye oldukça güvenli bir ülke. Biz vicdanlı, misafirperver bir toplumuz. Misafirimizin zarar görmesi ve incinmesi en çok bizi üzer. En medeni ve demokratik diye anılan ülkelerle ve metropollerle mukayese ettiğimiz zaman Türkiye son derece güvenli bir ülke. Olumsuz olaylara karşı çabuk reaksiyon veren bir toplumuz. Birinin başına sokakta bir şey gelirse duruma müdahale edecek bir çok duyarlı insanımız var. İnsanımız haksızlığa gelemez ve olumsuz olaylarda kendisini sorumlu hisseder. Kasıtlı biçimde oluşturulan güvenlik algısı ne yazık ki Türkiye’nin en büyük sorunlarından birisi. Ayrıca alt yapı, imar ve sayıdan ziyade kalite gibi hususlara dikkat etmemiz lazım.
Instagram.com/mehmetcankmrc
twitter.com/mehmetcankmrc
YouTube.com/mehmetcankomurcu