19.07.2022 - 08:25 | Son Güncellenme:
Gonca Kocabaş / Milliyet.com.tr Her biri birbirinden farklı coğrafyalarda bulunan kasabaların kimi yerleşim yerleri, kimileri bulundukları doğal oluşumlar ile her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapıyor.
Giethoorn – Hollanda
Burası, görenleri büyüleyen ve ‘gerçekten bu evlerde mi yaşıyorlar?’ diye insanlara sorgulatan masallar diyarı olarak biliniyor. 1958’den sonra insanların ismini daha sık duyduğu bu kasaba, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Kanalları, köprüleri ve benzersiz evleriyle Venedik’e benzetilen Giethoorn Kuzey’in Venedik’i diye de adlandırılıyor. 176 köprüsü bulan kasabada yürüyebilir ya da 1 metre derinliğindeki kanallarda kano ile gezebilirsiniz. Yüzyıllar boyunca hayatta olan kasabada 3 binden az kişi yaşıyor.
Nafplio – Yunanistan
Yunanistan’ın ilk başkenti Nafplio, aynı zamanda ülkenin en romantik kasabalarından biri olarak kabul ediliyor. Tarihi merkezi, sahil şeridi ve Venedik döneminden kalma anıtları ile ünlü bu yer, ‘yavaş şehir’ olarak geçiyor. Yolunuz Atina’ya düşerse, Nafplio’ya uğramadan dönmeyin.
Anghiari – İtalya
Toskana ile Umbria arasında kalan Anghiari, Tiber Nehri’nin eteklerinde, yüzyıllar boyunca ayakta kalmış küçük bir Orta çağ kasabasıdır. Anghiari, stratejik konumu sayesinde Orta Çağ'da önemli bir rol oynadı. 13. yüzyıldan kalma devasa duvarlarla çevrili karakteristik bir köy olan Anghiari, küçük orta çağ kasabalarının eski ve orijinal atmosferini günümüzde de koruyor. Dar sokaklarında dolaşarak tarihinin ve görkeminin havasını soluyabilirsiniz. Taş evlerin küçük pencereleri, ahşap kepenkleri ve kapıları bazen hasarlı veya kırık olsa da oldukça karakteristiktir bir görüntüye sahiptir. Evlerin girişleri ve balkonları genellikle Anghiari'nin dar sokaklarını renklendiren ve onu daha güzel ve çekici kılan çiçeklerle süslenmiştir. Anghiari, "İtalya'nın en güzel köylerinden" biri olarak kabul ediliyor, Arezzo'yu veya Toskana'nın bu bölgesini ziyaret etmeyi planlıyorsanız, Anghiari'de durmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Reine – Norveç
Burası, Norveç’in en çok fotoğraflanan kasabalarından biridir. Reine, tümü köprülerle birbirine bağlanan birkaç küçük adadan oluşur. Reinefjorden'de bir tekne turu, Reine ve çevresindeki manzarayı görmenin en iyi yoludur. Norveç'in en çarpıcı plajlarından biri olan Bunes Plajı'na yürüyebilir ya da balık tutabilirsiniz. Buraya gelirken, fotoğraf makinenizi, cep telefonunuzu ve tripodunuzu getirmeyi unutmayın. Sosyal medyada karşınıza çıkan en nefes kesici Lofoten fotoğraflarını kendi gözlerinizle görmek için buraya gelebilirsiniz. Hayal kırıklığına uğramayacağınıza eminiz.
Mazara Del Vallo – Sicilya
Mazara del Vallo, Sicilya'nın güneybatısındaki Trapani bölgesinde bulunan bir kasabadır. Burası aynı zamanda bir tarım ve balıkçılık merkezidir. Kasabanın limanı, İtalya'daki en büyük balıkçı filosuna barınak sağlıyor. Eski Arap mahallesi olan Kasbah, tipik Arap tarzındaki birçok eve sahip. Bölgede Tunus halkının çoğunlukta olduğu biliniyor. Hal böyle olunca yemekler de ona göre şekillenmiş elbette. Bölgede geleneksel yemekler yapan birçok restoran bulunuyor.
Roscoff – Fransa
Fransa’nın Bretanya bölgesinde yer alan Roscoff, Manş denizi ile çevrili bir yarımada üzerine inşa edilmiş liman kasabasıdır. 19.yy’da kumaş, odun, tuz ve pembe soğan ticareti yapan bu sahil kasabası, günümüzde de deniz ticaretinin zenginliğinin izlerini taşıyor.
Pembe soğan kasabada öylesine büyük bir önem taşıyor ki, bir müzesi dahi bulunuyor. Ağustos ayı sonunda yolunuz buraya düşerse, pembe soğan festivaline bile katılabilirsiniz. Kasabada aynı zamanda deniz suyuyla tedavi merkezi bulunuyor. 1899’da Dr. Bagot tarafından açılan merkezin, romatizmal hastalıkları tedavi etme konusunda oldukça başarılı olduğu biliniyor.
Piran – Slovenya
Adriyatik kıyısındaki bu balıkçı kasabası, Slovenya’nın Venedik’i olarak biliniyor. Öyle ki, belediye binasının cephesinde bile bir Venedik aslanı figürü bulunuyor. Venedik mimarisinin oldukça yoğun yaşandığı bir yer olsa da Piran’ın bir balıkçı kasabası olduğunu unutmamak gerek. Bu Sloven balıkçı kasabasında balığınızı taze taze yiyebilir, sokaklarında dilediğiniz kadar keyifle gezebilirsiniz.
Mostar – Bosna Hersek
Neretva Nehri üzerindeki Mostar, asırlardır medeniyetleri birleştirip, mimarisiyle gelen herkesi kendine hayran bırakıyor. 2005 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesine eklenen Mostar Köprüsü, her sene Temmuz ayında renkli görüntülere ev sahipliği yapıyor. İlk kez 1664 yılında yapılan bu etkinlikte, genç erkekler köprüden atlayarak hem eğleniyor hem de cesaretlerini gözler önüne seriyor.
Guimaraes – Portekiz
Ülkenin ilk başkenti ve kralının doğum yeri olan bu kasaba, Portekiz’in en tarihi şehirlerinden biridir. Orta Çağ sokakları ile gelen turistleri kendine hayran bırakan Guimaraes, sarayları, şatoları ve yüzyıllık evleriyle sizi bambaşka bir dünyaya götürüyor.