20.05.1998 - 00:00 | Son Güncellenme:
TÜRKİYE'nin futbol tarihiyle özdeş, en köklü kulüplerinden Vefa, mazisindeki parıltılı günlerine dönüşünü profesyonelliğe yeniden "merhaba" diyerek müjdeledi.
Kuruluşu 1908'e kadar dayanan ve üç büyüklere yıllar boyu kök söktüren Vefa, isminin anlamına sahip olmayanların umursamazlığı ile itildiği karanlık günlerinden sıyrılıp şimdi adeta yeniden doğuyor.
Vefa liselilerin önderliğinden önce İstanbul Mahalli Ligi'nde ve daha sonra da Türkiye Birinci Ligi'nde kısıtlı imkanlara rağmen Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray ile ezeli rekabete ortak olan Vefa, futbol dışında voleybol, basketbol, güreş, boks, atletizm ve bisiklette de bir kolej takımı havasında yıllar boyu Türk spor yaşamına damgasını vurdu. Sadece kulüp olarak kalmayıp bir cemiyet oluşturan Vefalılar'ın birçoğu 1.Dünya Savaşı'nda cephelerde şehit oldu. Tarihi boyunca liseden yetişen veya dışarıdan Yeşil - Beyazlı renklere gönül veren sayısız ünlü isimle birlikte anılan kulüpte zamanın Milli Eğitim bakanı Hasan Ali Yücel de başkanlık yaptı.
Son kez 1965 - 71 yılları arasında birinci ligde oynayan Vefa'nın çöküşü, ikinci lige düşüşüyle başladı. Zaten mali olarak zor ayakta duran kulüp, vefasızların sırt çevirmesiyle iyice eridi ve hızla dibe doğru indi. 1986'da üçüncü lige, 1993'te de amatör lige düşen Vefa, yitirmediği profesyonel yönetim anlayışı ve kurumsallaşma ideali sayesinde, yuvarlandığı lig basamaklarını yeniden tırmanmaya başladı.
1988'den beri aralıklarla üç kez göreve gelen Kulüp Başkanı ve Darphane Genel Müdürü Raif Bakova, "bir spor ve kültür abidesi" olarak tanımladığı Vefa'nın uzun ve dikenli yolunu şöyle özetledi:
"Vefa büyük bir camia olduğu kadar çok büyük bir potansiyel. Biz bu uyuyan devi uyandırmayı hedefledik. İlgisizlik ve mali yetersizliklerle boğuşan kulüp üç sezon önce amatörlüğe düştü. Ama biz yine de yılmadık. Hiç reklam almadan, sınırlı imkanlarla ama kurumsallaşma fikrinden uzaklaşmadan disiplin ve özveriyle başarıyı yakaladık. Şimdi artık hedefimiz basamakları tek tek çıkıp, Vefa'yı layık olduğu yere yeniden taşımak olacak. Ancak bunun için başta Vefalılar olmak üzere büyük desteğe ihtiyacımız var. Vefalılar Derneği, Vefa Spor Kulübü, Vefa Lisesi arasında daha önce yaşanmamış bir birlikteliği gerçekleştirmeye başladık. Bu destek artarak devam etmeli. Herkesi Vefa'ya sahip çıkmak için göreve çağırıyoruz. Bizim örneklerimiz Türkiye'den değil, Avrupa'dan olacak. Milan, Inter, Ajax gibi dev kulüplerin kurumsallaşma modellerinin küçük örneklerini Vefa'da yerleştireceğiz. Bizim en büyük cevherimiz olan altyapıya büyük önem veriyoruz. Beş tane altyapı takımı oluşturup, dışarıdan oyuncu almak yerine eskiden olduğu gibi kendi bünyemizden futbolcu yetiştireceğiz. Eğitim, bilimsel kültür metodları ile Vefa'yı çağdaş bir spor kulübü haline getirmeyi düşünüyoruz. Tabii bu faaliyetler amatör ligde çok zordu. Şimdi imkanlarımızın genişlemesiyle bu büyük projeyi hayata geçirip, Vefa'yı eski parlak günlere taşıyacağız"
"Bu sezon amacımız üçüncü ligde iyi bir yer edinip, profesyonelliğe yeniden ısınmak olacak. Önümüzdeki sezon ikinci lige yükselip, üç - dört yıllık bir program içerisinde birinci lige dönmek için çalışacağız. Başarmak için inanmak gerek. Biz kendimize inanıyoruz ve Vefalılar'a güveniyoruz"
Futbol Şube Sorumlusu Bahri Savaş da mütevazi bütçeleri ve kadrosuyla Vefa'nın elde ettiği başarıyı küçümsememek gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: "Ligin başında bize kimse şans tanımıyordu. Futbolcularım ve teknik kadro özverili çalışarak hedefe ulaşmayı başardı. Vefalılık ruhunu yeniden oluşturduk. Teknik Direktör Metin Ülgen de takımı çok iyi motive etti. Vefa'nın yeniden profesyonelliğe çıkmasında payı olan herkese teşekkür ediyorum"