Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Maç kadroları açıklandığında hemen herkes Fenerbahçe’nin sol bekinde kim oynayacak diye kendine sormuştur sanırım. Cevap verilmesinin çok kolay olmadığı ilki peşinden “acaba Fenerbahçe 3’lü savunma düzeninde mi sahada olacak?” sorusunu da getirmiştir diye tahmin ediyorum, çünkü ben bunu kendime sordum.

Sadık oynuyordu.

Ayrıca kulübede Sosa, Cisse, Samatta olmasına karşın; Sinan Gümüş ve Thiam hamlesi de yapmıştı Erol Bulut.

Kasımpaşa’nın Galatasaray ve Trabzonspor’u yendiğini, Başakşehirle de geçen hafta uzun süre 10 kişi kaldığı maçı berabere bitirdiğini hatırlatarak; Fenerbahçe’nin nasıl bir takımla oynadığını da buraya ekleyelim.

Haberin Devamı

Erol Bulut bir kumar mı oynuyordu?

Kuşkusuz bu kadroya bakıp maç sonunda ne şekilde yorum yazacağını hesap edenler bile olmuştur.

Ancak filmin sonu öyle gelişmedi.

Nedeni ile ilgili de küçük bir ipucu vereceğim.

Fenerbahçe, 3-1 kaybettiği Gaziantep FK karşılaşmasında 51, 4-1 kazandığı Başakşehir maçında 45 ikili mücadele başarısıyla sahadan ayrılırken Kasımpaşa maçında bu sayı 65 oldu.

Bu çok önemli bir fark, çünkü hep altını çizmeye çalıştığım bir gerçeklik var; Fenerbahçe’nin kadrosu ligin genel ortalamasının üzerinde ancak mücadele gücü hep rakiplerinden bir seviye düşük kalıyordu.

Şimdi bu veriye oyunculardan da örnekler ekleyelim.

Fenerbahçe’nin sağ tarafında Valencia 8 ve Nazım 7 toplam 15 ikili mücadele kazanırken; bu sol tarafta Sadık 5 + Sinan 4 ile 9 oldu.

Orta alanda Mert Hakan tek başına 9 ikili mücadele kazanma başarısı gösterdi.

En ileride oynayan Thiam’ın 14 ikili mücadeleye girip, yedisinde başarı sağladığını not edelim.

Bu sayıların Süper Lig ortalamalarının oldukça üstünde olduğunu bilmek gerekiyor.

Dün Fenerbahçe sahada dik durdu, ayakta kaldı. Sadık’ın sol kanattaki başarısı hem kendisine hem de Sinan Gümüş’ün ona verdiği katkıda yatıyor.

Kolay değil, Kasımpaşa’nın Galatasaray maçını çözen Yusuf Erdoğan’ı etkisiz hale getiren bir savunma yerleşiminden söz etmeliyiz.

Fenerbahçe’nin, şampiyonluk yarışındaki takımlar arasında en fazla gol yiyen takım özelliğine sahip olduğunu da hiç unutmayalım.

Haberin Devamı

Bir diğer detay bu maçta Pelkas’ın merkezde oynamasıydı.

Sezon başından bu yana Ozan ve Sosa ile birlikte dün oynadığı bölgenin bir diğer adayı olan Pelkas’ın burada gösterdiği etkili futbol Erol Bulut için bir mesaj niteliği taşımalıdır.

Ancak kolay değil Gustavo’nun orijinal yerine geçmesinden sonra Ozan-Mert-Pelkas’tan birini dışarıda bırakması gerekiyor ve bu genellikle de Mert oluyor.

Mert Hakan dün akşam sahada kaldığı süre boyunca üzerine düşeni yaptı da diyebiliriz.

Erol Hocayı sezon başından bu yana eleştirdiğimiz bir diğer konu kadro zenginliğini 5 oyuncu değişikliği opsiyonu ile birlikte değerlendirerek kulübeden çok fazla futbolcuyu sahada görme hamlesinde kullanıyor.

Mesela dün Sosa’nın girmesi gerekiyor muydu, Mert Hakan neden maçı tamamlamadı, bir sorudur.

Samatta’nın maç eksiğini gidermek için son 15 dakikada oynaması belki normaldi ancak, peşinden Cisse’nin girmesi şart mıydı, ikinci sorudur.

Fenerbahçe’nin ihtiyacı olan şey saha içinde bir plan dahilinde mücadele eden bir takım oyunu kurgulamasıdır. Bu da oynayarak gelişecek bir sonuçtur, deneyerek, sürekli değiştirerek değil.

Haberin Devamı

Kasımpaşa gibi bir takımı net bir skor ve oyunla yenmek önemlidir ancak ligin zirvesindeki Alanyaspor karşısında çok daha fazlasını yapmak gerektiği de ortadadır.

Fenerbahçe yine iyi mücadele, sabırlı oyunla sonuna kadar bekleyerek hücum ederse istediğini alarak sahadan ayrılabileceğini gösterdi. Şimdi bunun kalıcı olduğunu ispat etmede.

Fenerbahçe bu zor eşiği geçerse o çok ihtiyaç duyduğu özgüven ile Ocak ayını umduğundan da yüksek puan toplayarak tamamlayabilir.

Maçın hakemleri ve VAR için de ayrı bir sayfa açmanın yerinde olduğu bir yönetim izledik dün akşam. Uzun uzun detaylandırmaya hiç gerek yok.

Dün Fenerbahçe’nin penaltıya ihtiyacı yoktu belki; ancak şampiyonluk yarışındaki diğer rakipleri gibi kolay penaltı kazabiliyor olması gerekiyor. Evet belki hakemler her maçta ve her takım için hata yapıyor ama Fenerbahçe’nin buradan en zararlı çıkan ekip olduğu gerçeği de kazanırken de yakıcı bir şekilde kendisini göstermeye devam ediyor.