Süper Lig’de 5’te 5 yaptıktan sonra 6. Maçını da kazanmak hiç kolay değil. Zirveye 2 puan farkla yerleşen Beşiktaş’ın 2-1 kaybettiği Alanyaspor karşılaşmasından sonra 5 maçlık bir serisi oldu, altıncı maçı Hatayspor ile 2-2 berabere bitti.
Diğer yandan Sivas’ın iklim şartlarını konuşmak gerekiyor. Bu sezon hadi fikstür şansı diyelim, Fenerbahçe peş peşe Erzurum ve Sivas deplasmanlarına gitti, üstelik 11 Ocak ve 21 Ocak gibi kışın en çetin olduğu dönemde... Geçen hafta Erzurumspor karşısında 3-0 gibi net bir skor ile sahadan ayrılırken dün Sivas’da 2 puan bıraktı.
Öncelikle şu tespiti yapmamız gerekiyor.
Fenerbahçe sezon başından bu yana oturmuş, ne oynadığı bilinen ve anlaşılan bir oyun oynamıyor.
Zaten en başından bu yana da bunun nedenlerini tespit ederek, tartışıyoruz.
Her ne kadar Erol Bulut öyle düşünmese de...
Teknik adam söylemlerinde çok da haksız sayılmaz çünkü eğer bugün futbol adına en doğru şeyleri Beşiktaş yapıyorsa, bu bir referanssa, Fenerbahçe de bunun 2 puan gerisinde duruyor.
Bu iki düşünce çelişiyor gözükse de aslında biribirini tamamlıyor.
Fenerbahçe 19 maçlık süreçte bir kere 4, bir kere de 5 maçlık kazanma serisi gerçekleştirdi. Bu kazanmayı bilen bir takım demektir.
İyi bir özellik.
Ancak kazanırken de inişli çıkışlı bir grafik sergiledi. Mesela Alanyaspor karşısında sezonun belki de en düşük topa sahip olma yüzdesi ve pas sayısıyla oynadı. Kazandı, bunu bilerek oynadıklarını, söyledi Erol Bulut ama hepimiz biliyoruz ki sürdürülebilir bir oyun değildi.
Diğer yandan Fenerbahçe’nin neredeyse peş peşe gelen Konyaspor, Beşiktaş, Yeni Malatya, Gaziantep FK karşısında alınmış 4 maçlık bir yenilgi serisi var ki zaten neredeyse ipin de kopacağı yer burasıydı.
Tüm eleştiri okları toplanmıştı.
Buralarda neler olup bittiğini hatırlamak gerekiyor.
Fenerbahçe kazanırken de kaybederken de kırılgan, mücadele gücü az bir oyun sergiliyordu.
Aşağıdaki veriler Fenerbahçe’nin ve rakiplerinin maçlarında ikili mücadelelerden başarıyla çıkma sayılarını gösteriyor. Sivasspor maçı dahil son 6 karşılaşmadaki ortalamalarla öncelikler arasında büyük fark var.
20.Fenerbahçe 63 – Sivasspor 48
19.Fenerbahçe 66 – Ankaragücü 65
18.Fenerbahçe 50 – Erzurumspor 50
17.Fenerbahçe 61 – Alanyaspor 56
16.Fenerbahçe 65 - Kasımpaşa 47
14.Fenerbahçe 45 – Başakşehir 50
13.Fenerbahçe 51 – Gaziantep FK 46
12.Fenerbahçe 57 – Y.Malatya 59
11.Fenerbahçe 48 – Denizlispor 46
10.Fenerbahçe 42 – Başiktaş 54
09.Fenerbahçe 67 – Gençlerbirliği 39
08.Fenerbahçe 51 – Konyaspor 51
07.Fenerbahçe 58 – Antalyaspor 68
06.Fenerbahçe 49 – Trabzonspor 58
05.Fenerbahçe 53 – Göztepe 59
04.Fenerbahçe 37 – Karagümrük 45
03.Fenerbahçe 50 – Galatasaray 36
02.Fenerbahçe 43 – Hatayspor 57
01.Fenerbahçe 40 – Rizespor 53
Fenerbahçe bu sürede hiçbir şey yaptığını söylesek bile en azından sahada omuz omuza mücadele etmeyi, öğrendiği gerçeğinin altını çizmeliyiz.
Ankaragücü karşılaşması sonrasında da Fenerbahçe’nin ana omurgasının oluştuğu ve bunun iki yönlü katkı verdiğini de konuşmuştuk.
Dünkü karşılaşmada Mert Hakan, Ozan Tufan’ın eksikliğini hissettirdi mi?
Bu sorunun cevabı; kesinlikle evet.
Çünkü Ozan, yüksek bir özgüven duygusu ile “bu takımın ana aktörlerinden biriyim” diye sahaya adeta gövde gösterisine çıkarken, Mert Hakan o eşiği atlamak bir yana kendini ispat etmek için mücadele veriyor.
Mutlaka tedirgin oynuyor.
Fenerbahçe geride bıraktığımız 5 maçta ilk golü yiyen değil atan taraftaydı. Bu sadece Fenerbahçe için değil, Süper Lig için bile önemli.
Galatasaray geriye düştüğü hiçbir maçtan puan kazanamazken, Beşiktaş sadece 1 puan ile sahadan ayrılmış.
Demek ki ilk golü atmak veya yemek diye bir gerçeklik var ortada.
Fenerbahçe dün kalesinde organize bir atak tehditi yaşamaksızın 1-0 geriye düştü.
Yediği golde hamle ve zamanlama hatası vardı. Sadık ya da Gustavo kolaylıkla o topa müdahale edebilmeliydi.
Bakın nerelerde dolaşıyoruz. Daha henüz nasıl oynayacağına gelemedik bile.
Tisserand’ın karşılaşmanın hemen başında yaptığı hatayı da bu kapsamın içine koymak gerekiyor.
Savunmada peş peşe bu kadar hata yaptığı bir karşılaşmada Liverpool bile 7 gol yedi.
Buralarda hata yapılmamalıdır, daha dikkatli kalınmalıdır.
Sivasspor bu maç dahil son 10 karşılaşmada sadece Beşiktaş’a yenilmiş, savunma yapmasını, kapanmasını bilen bir takım. Gol yollarında (21 gol atabilmiş) savunma yapabildiği kadar top oynamayı başarsa sıralamadı yeri asla burası olmaz, zirve yarışına katılırdı. Sivasspor’un yenilgi sayısı 5; Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin 4, Galatasaray ve Trabzonspor’un 5 olduğunu hatırlatalım.
Hakem performansına yönelik söylenecek tek konu maçın ikinci yarısına eklenen 3 dakika oldu. Dakikaların altın değerinde olduğu bu bölüme daha fazlasının ilavesi gerekiyordu bence.