Fenerbahçe’nin oyun hafızası kazandırıyor!
Fatih Tekke, Alanyaspor’un başına geldiğinden bu yana takımın geriden oyun kurma konusunda ısrarlı tutumunu sürdürüyor.
Erol Bulut, Sergen Yalçın, Çağdaş Atan, Farioli gibi isimlerin de takımın başında olduğu dönemlerde Alanyaspor’a iyi futbol oynatmaya gayret ettiklerini hatırlıyoruz.
Ancak söz konusu dönemlerde kadro olarak da Alanyaspor bugünkünden çok daha iyi ve kaliteli ayaklarla oynuyordu.
Veya şöyle ifade edelim, teknik direktörler kafalarında hayal ettiği oyun planını sahaya yansıtabilecek futbolculara sahipti.
Bugün aynı cümleleri kurmamız o kadar kolay değil. Bu nedenle de Fatih Tekke belki Guardiola gibi takımını geriden oyun kurmasını hayal ediyor ama olmuyor.
Bu hayal devam ettiği sürece de Alanyaspor’un Ligin üst seviye takımları karşısında 3 ve üzeri farklı sonuçlarla sahadan ayrılacağını söylemek için çok fazla düşünmeye, tahminde bulunmaya gerek bile bulunmuyor.
Mourinho, dersine iyi çalışmış olacak başlama düdüğü ile birlikte topu Alanyaspor’a teslim etti ve onun kaleciden itibaren topla oyun kurmasına izin verdi.
Amaç tüm kadro ile rakip alana yığılıp baskı ile çarçabuk gole ulaşmaktı.
İlk 15 dakikada Fenerbahçe’nin skoru 3-0 yapamamasını Mourinho ayrıca Samandıra’da inceleyerek oyuncularıyla birlikte konuşması gerekiyor.
Pozisyon olarak da fazlasıyla müsait durumda kaçan goller takımın hem taktiksel olarak iyi planlanmış kurgusunu bozdu hem de sonuç almasını engelledi.
Henüz çok yeni ve takıma alışma aşamasında olduğundan Maximin’in sık sık arkadaşlarının alanlarına ve toplarına müdahalesini, ayrıca gereğinden fazla topu ayağında tutmasını eleştirmenin şimdilik erken olduğunu ben yazabilirim ama Mourinho’nun mutlak surette oyuncuyu uyaracağını da tahmin edebilirim.
Bu şekilde oynamaya devam ederse ilk onbir değil müdahale oyuncusuna dönüşebilir. İfade ettiğim gibi henüz çok erken.
Fenerbahçe maça gerçekten çok baskılı başladı.
Bu bölümde üst üste 8. Dakikada Dzeko, 9. Dakikada Tadic ve 11. Dakikada Szymanski’nin pozisyonları kaçtı. Biri gol olsa çok daha açık farklı bir galibiyet gelebilirdi.
Sonrasında oyun dengelendi veya Fenerbahçe aktif dinlenmek için baskısını hafifletti.
35’e kadar daha az pozisyonu olan bir maç şeklinde devam ederken buradan itibaren oyun hızlandı, Fenerbahçe tekrar yüklenmeye başladı.
Devreye önde girmek istediği açık şekilde görülüyordu ki 43’te Tadic’in golü geldi.
Bu gol Fenerbahçe’nin üzerindeki tüm gerilimi aldı. İkinci yarı, Rize’de olduğu gibi gol sağanağına dönüşebileceğinin sinyallerini verdi.
Ama ikinci yarı tam da öyle beklendiği gibi başlamadı ve devam etmedi. Sanki oyun sıkıştı. Alanyaspor’un üst üste atak girişimleri oldu ki bunlardan biri fazlasıyla tehdit ediciydi.
İşte tam da burada Mourinho oyuna zamanında diyebileceğimiz bir yerde müdahale etti ve ortaya İrfan Can kartını çıkardı.
5 dakika sonra da Tadic’le ikinci golü buldu Fenerbahçe ve maçı da kopardı.
İrfan Can bir de Dzeko’ya asist yaptı.
Fenerbahçe’nin geçen sezondan kalan bir kadrosu ve oyun alışkanlığı var. Zaman zaman bunun devreye girerek zorlandığı kısımda takıma hayat verdiğini izliyoruz.
Diğer tarafta Mourinho rakip analizleriyle maçlara farklı planlarla hazırlanıyor ve bunu da oyuncularına oynatmaya çalışıyor.
Ancak dikkat edilirse Portekizli Hoca oyun hafızasını bir anda bozmamak adına geçen sezonki kadroya pek dokunmadan maçlara çıkıyor. Dünkü kadroda sadece Maximin vardı.
Yeri geldiği için OPTA’nın hatırlattığı şu veriyi de eklemek doğru olur.
Fenerbahçe, Süper Lig’de kendisine ait olan en uzun süren yenilmezlik serisi 31 maçı dün tekrarladı. 24 galibiyet ve 7 beraberlik. Son yenilgisini geçen sezon Kasım ayının başında Trabzonspor’a karşı almıştı. Ondan sonra oynadığı maçlar yukarıda yazdığım oyun hafızasının etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Mourinho da kazanmayı sürdüren bu takımın ana omurgasını koruyarak yoluna devam ediyor.
Gelen transferler şimdilik kulübede oturuyorlar ama bu hep böyle devam edecek anlamına gelmiyor.
Dün Avrupa Ligi’nde de rakipleri belli oldu.
Manchester United, Slavia Prag, Lyon, AZ Alkmaar, Union SG, Midtjylland, Athletic Bilbao ve Twente takımlarının önemli bir kısmının Şampiyonlar Ligi ayarında olduklarını biliyoruz.
Böylesine güçlü takımlarla iki ligi bir arada götürebilmek için geniş bir kadro rotasyonuna sahip olmak gerekiyor.
Fenerbahçe oldukça nokta transferlerle yoluna ilerliyor. Amrabat’ın bu yönde atılmış çok güçlü bir adım olduğu bir gerçek.
Fenerbahçe’nin dünkü oyununda orta sahasının ileriye çıkarak rakip ceza sahası önünde yaptığı baskı çok önemliydi. Bunun geliştirilerek sonuç alıcı hale getirilmesi gerekiyor.