Fenerbahçe’nin hırs problemi
Milli araların ülkelerin kendi liglerinde bir devamlılık, takımların oyunlarında bir akışkanlık ve senkronizasyon sorunu yarattığı uzun zamandır tartışılan bir konu.
Birçok takım yıl içinde belirli zamanlarda bu durumdan etkileniyor. UEFA ve FIFA’nın buna bir çözüm üretmesi, Milli maçları yılın belli zamanlarına özellikle de liglerin tamamlanmasından sonraki bir ay içine sıkıştırmaya çalışmasının doğru bir alternatif olacağını düşünüyorum.
Fenerbahçe’nin dünkü oyunu için en azından Mourinho’nun yaptığı açıklama üzerine bunu ekleyebiliriz sanırım.
Öncelikle, Kasımpaşa tribünlerinin durumuyla başlayalım.
Yıllar yıllar önce babamla Üsküdar Burhan Felek’te maçlara giderdik. Henüz o zaman orada futbol oynanıyordu. Sonradan atletizm pistine dönüştürüldü. İyi mi oldu çok emin değilim.
Üst üste karşılaşmalar oynanırdı. En azından iki maç izlerdik diye hatırlıyorum.
Üsküdar Anadolu da Üsküdarlı olmamız nedeniyle takip ettiğimiz bir takımdı. Ya üçüncü ya da henüz çıktığı ikinci ligde oynuyordu; oyuncuları arasında Kerem Alışık da vardı.
Esas geleceğim yer, karşılıklı olan tribünlerdi. Neredeyse oturacak yer bulamayacak kadar dolu olurdu. Bu nedenle erkenden yerimizi alırdık.
Dünkü Kasımpaşa tribünlerinin biri reklamla kapatılmıştı. O tribüne sanırım uzun zamandır taraftar alınmıyor. Ekrandan görünen kısımda geniş boşluklarla Kasımpaşalılar oturmuştu. Sağ taraftaki kale arkasında da Fenerbahçeliler neredeyse tam kadro yerini almıştı.
Bu bir Süper lig karşılaşması daha önemlisi ligin en önemli şampiyonluk adayı Fenerbahçe oynuyor. Tribünlerin dolması için daha ne gerekiyor, düşünüyorum bulamıyorum.
Futbol, ülkemizde sevilen bir oyun asla değil. Biz ne zaman o tribünleri doldururuz o zaman hem futbol ülkesi oluruz hem de sorunlarımızı çözeriz.
Uzatmış olabilirim ancak bunu konuşmak gerekiyordu.
Oyuna gelecek olursak herhalde Fenerbahçe sezon içinde özellikle ikinci yarısında izlediğimiz futboldan daha kötüsünü bir daha tekrar etmeyecektir.
Geçen sezon yaşadığımız bir başka Süper Lig gerçeği var ve bunun bu yıl da tekrar edebileceğinin sinyallerini alıyoruz.
Galatasaray ve Fenerbahçe’nin (Beşiktaş için bir şey söylemek çok erken olabilir) kadro gücü ile diğerleri arasındaki fark çok fazla ve sonuca direkt etki ediyor. Bu nedenle her üç puanın bu yarışta önemli olduğunu unutmamak gerekiyor.
Fenerbahçe geçen sezon buna benzer konsantrasyon sorunu yaşadığı kimi karşılaşmalarda kaybettiği puanlar yüzünden üç puan farkla şampiyonluğu rakibine kaptırdı.
Mourinho “hırs problemimiz var” şeklinde bir teşhis yaptı.
Ona Fenerbahçe’nin son 50 yılda kaybettiği şampiyonluk yarışlarında düşme hattındaki takımlara verdiği puanlarla ilgili bir istatistik gösterilirse durumu çok daha iyi anlayacaktır.
Bu sorun Fenerbahçe’nin neredeyse genlerine işleyecek kadar tekrarlanan bir durumdur.
Oynadığı oyun ile kadro kalitesinin ters orantılı olduğuna şüphe duyan var mı?
Dün ilk yarıda bulduğu gollerden sonra kontağı kapatan ve bir an önce Samandıra’ya gitmeye çalışan oyuncu grubu vardı.
Teker teker oyuncuların yaptığı ve ortaya koyduğu mücadeleye haksızlık etmek istemesem de takımın genelinden çıkan sonuç özellikle ikinci yarı bu oldu.
Mourinho’nun buna kesin ve net bir çözüm üreteceğini sanıyorum.
Kuşkusuz takıma katılan yeni oyuncular var. En-Nesyri ilk defa on birde sahaya çıktı.
Elbette Dzeko’nun oyunu ile onun arasında bir fark olacaktı. Yavaş yavaş hem o takıma alışacak hem onunla takım bir oyun ritmi bulacak.
Diğer tarafta Maximin çok güzel bir gol ve penaltı asisti yapsa da ileride arkadaşlarıyla pas alışverişinde sorun yaşadı.
Onun da maçların 90 dakikasında aynı tempo ve akışkanlıkla oynama sorunu varmış gibi görünüyor.
Jayden da dün takımın aksayan taraflarındandı.
Becao ve İsmail belki üretken değillerdi ama çok iyi mücadele ettiler.
İsmail orta alanda çok çalışıyor; kazandığı topları kullanmada biraz daha dikkatli ve özenli olması gerekiyor.
Haftaya önemli bir derbi maçı var. Başta Mourinho olmak üzere birçok oyuncunun bu karşılaşmaya özel hazırlanacağını en azından Kasımpaşa’daki görüntünün asla tekrarlanmayacağını tahmin ediyorum.
Takım içinde de derbi havasını diğerlerine anlatacak yeterince tecrübeli oyuncu bulunuyor.