Fenerbahçe rekora koşuyor!
Konyaspor 3 gün arayla Süper Ligin zirvesindeki iki takımla oynama şanssızlığını yaşadı. Galatasaray’a karşı belirli bir seviyeye kadar direnmeye çalıştı; orada kısmen ve zaman zaman iyi futbol da oynadı, hatta etkili ataklar bile sergiledi; büyük bir ihtimalle de gücünü orada tüketti.
Fenerbahçe gibi bir takıma karşı aynı performansı tekrarlayabilmesi zaten hiç kolay değildi.
Konyaspor aynı zamanda bir bakıma Fenerbahçe ile Galatasaray’ın oyun ve futbolcu farklarının da ortaya çıkması açısından bir turnusol işlevi de gördü diyebiliriz sanırım.
Galatasaray, Konyaspor’a karşı 10/30 şut isabetiyle 3 gol bulabilirken; Fenerbahçe 11/17 şut isabetiyle 7 gole çıkarma başarısı gösterdi.
Bunun adı verimliliktir. Fenerbahçe %65 ile oynarken; Galatasaray %34’te kaldı.
Sadece tek maç üzerinden değerlendirmek eksik kalabilir; Süper Lig ortalamasında Fenerbahçe maç başı 2,95 gole ulaşırken; Galatasaray 1,95 ile yola devam ediyor.
Yani Fenerbahçe maç başına Galatasaray’dan 1 gol daha fazla atma başarısı gösteriyor.
Yine Konyaspor maçına dönecek olursak Fenerbahçe 5,05 xG gol beklentisiyle maçı tamamladı.
Geriye dönük birkaç sezonluk inceleme yaptığımızda bu yüksek veriyi göremiyoruz.
Maç yazısını yazarken geçen sezon oynanmış ve 7-0 bitmiş Başakşehir-Galatasaray karşılaşmasının istatistiklerini inceledim; orada Galatasaray 2,16 ile oynamış. 6-0 biten Galatasaray-Kayserispor maçı 3,81 xG ile tamamlanmış.
Ancak Fenerbahçe için 5,05 xG bir standart sapma değil; bu sezon Rizespor karşısında 4,37’ye çıktığını hatırlıyoruz.
İstatistik veriler her zaman sahaya ve sonuca dair gerçekleri bize göstermede şeffaf olmazlar.
Bir başka şekilde ifade etmemiz gerekirse takımın genel performansı ile sayısal veriler birbiri ile dengede gitmezler. Bazen verileriniz çok iyidir ama bunun sonucunu lig tablosunda göremezsiniz veya tam tersi verileriniz o kadar çarpıcı olmasa da sonuç umulanın da ötesindedir.
Hiç kuşkusuz ikinci söylediğim gerçekliğin Fenerbahçe’nin tarihsel sürecinde karşılığını ben hiç görmedim. Şampiyon olabilmesi için bu kadar olmasa da önemli bir fark yaratması gerektiği çok açık!
Yıllardır beklenen, hatta özlenen de bu etkiyi yaratan ve rakiplerine karşı gösteren böylesi bir Fenerbahçe’dir.
Fenerbahçe bu sezon toplam kalitesi, istikrarı, istatistiksel verileri, oyuncu performansı ve hiç kuşkusuz teknik direktör katkısı ile bu farkı ve başarıyı sağlıyor.
Evet, dün Konyaspor karşısında her bakımdan gösterişli bir galibiyet aldı.
Golcü oyuncusu Dzeko 3 golle ön plana çıkarken; gerisinden de tüm arkadaşlarını peşine takıp, gerçek bir liderlik sergileyerek ilham verdi.
Öyle ki attığı ikinci golün bir benzerini Fenerbahçe’nin genç sağ beki Mert Müldür de 4 golde karbon kopya tekrarladı.
İrfan Can bu sezon her maç bambaşka role bürünerek ve üzerine koyarak gelişiyor; büyük bir futbolcu olmaya doğru çok güçlü bir adım atıyor!
Onun bu performansında Fenerbahçe’nin bu sezonki kadro kalitesinin o kadar büyük etkisi var ki!
Başta hiç kuşkusuz Dzeko!
Şimdi kariyer abidesi bir başka oyuncu daha takıma dahil oldu; Bonucci!
Hiç kuşku yok ki bu oyuncuların tadı futbolseverin damağında kalacak; çok güzel bir hoş sada şeklinde hatırlanacaktır ancak anı yaşarken elbette keyfini çıkarma ve sürmeyi de unutmamak gerekiyor.
İlk yarı çok özel bir oyun vardı sahada...
Dışarıdan bakıldığında sanki Fenerbahçe durarak oynuyormuş gibi bir hissiyat verirken aslında alanı daraltıp, çok doğru tek pas organizasyonlarıyla topu çok hızlı dolaştırıyor ve rakibin savunmasının aralarına ve çoğunlukla da arkasına sızmayı başarıyordu. Bu pas trafiği Konyaspor’u kısa sürede oyundan düşürdü, çaresiz bıraktı.
Tıkır tıkır işleyen bir sağ kanat vardı.
İrfan Can’ın aklı ve hızlı oyun kurma becerisi ile ikinci, üçüncü gollere direkt katkısı olurken; Mert Müldür ile Osayi’nin yokluğunda birbirini tamamlayan çok uyumlu ikili oldular.
Mert Müldür’ün toplu ve topsuz oyunda gösterdiği başarı onu Haziran ayında Milli Takımın sağ beki mevkine kadar yükseltebilir ve Osayi’nin yokluğunu kendisi adına bir fırsata çevirebilir.
Szymanski takımın oyun becerisini ve zekasını üst seviyeye çıkarıyor. Hemen tüm aksiyonların içinde olmakla kalmıyor belki arkadaşlarına da bu anlamda ilham veren bir duruş sergiliyor.
Fred cezadan yeni çıktığından biraz akortu bozuk gibi başlasa da kısa sürede maça ağırlığını koydu.
İsmail ile birlikte topun ikinci bölgede kalmasında önemli katkıları oldu.
Yumruk olayı nedeniyle ertelenen 16.hafta Konyaspor karşılaşması Fenerbahçe’ye çok büyük katkı veren, momentum sağlayan, özgüveni yukarı çeken bir maç olarak sezon sonunda hatırlanabilir.