Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Yer Malatya; yine uzamış bir maçın ilk yarısın Fenerbahçe bir penaltı atışı kullanıyor. Emre’nin tam vuracağı sırada kaleci bir adım öne çıkıyor ve kendisine avantaj sağladığı bir durumda penaltıyı kurtarıyor.

Maç hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor…

Yer İzmir… Göztepe penaltı atıyor; Altay kendisine avantaj sağlayacak şekilde ileri çıkıp atışı kurtarıyor ve oyunu da hızla başlatıp, Fenerbahçe’nin bir gol atmasını sağlıyor.

Fenerbahçeli oyuncular sevinirken hakem VAR müdahalesi sonrası golü iptal ettirip, penaltıyı tekrar attırıyor.

Göztepe 2-1 öne geçiyor.

Maçı sahadakinin değil, İstanbul’da ekran başındaki hakemin yönettiği çok açık.

Peki hadi sahadaki göremiyor, heyecanlanıyor, anlamıyor veya bilmiyor; o ekran başındaki hakemlerin standartsızlığına ne demeli?

Bunun standartsızlığın ötesinde başka bir şey olduğu aslında çok açık ama…

Buraları Fenerbahçe’nin yönetimleri değişse de aşamadığı, geçemediği alanlar. Bakalım ilerleyen günlerde neler yaşanacak?

Peki, Fenerbahçe’nin “hakemi de yenmesi gereken” sahadaki olgusu ne durumda?

Hafta içinde Ersun Yanal’ın yeni bir takım kurmak zorunda olduğu ve bunun da zorluklarının bulunduğunu detaylandırmıştım. Önümüzdeki hafta detaylandıracağım ama maç özelinde yazmak gerekirse; kuşkusuz kadronun sürekli eksik vermesinden kaynaklı bir sorun olduğu ortada.

Ancak ligin 13. Haftasında, bir senedir başında olduğu takımın daha henüz ne oynatacağına karar veremeyen bir teknik direktörün öncelikli sorunu sakatlıklar olamaz.

Dün Fenerbahçe’nin sağ ve sol beki yine yoktu; ama bu durum yeni değil ki; ta en başından bu yana böyle; istatistiksel olarak çok daha iyi verilerin geldiği 2. ve 5. Haftalar arasında da Dirar solda, Ozan sağda maçalara başladı.

Dirar’ın ya da Ozan’ın yeri Fenerbahçe için sorun olabilir mi?

Üstelik Dirar’ın dünkü maç dahil soldaki performansı sağdakinden çok daha iyi durumdayken.

Asıl sorun Fenerbahçe’nin 600’e dayanan başarılı pas sayısından 400’ün altına kadar gerilemeye, oyun kuramamakta zorlanmaya, pozisyon üretememeye başlamasıdır.

Dünkü maç sezonun dağınıklığıdır. Fenerbahçe hiç bu kadar dağılmamıştı bu sene.

Kimin nerede oynadığının, kime ne pas opsiyonu olduğunun karıştığı bir maçtır Göztepe karşılaşması ve bu eksik oyunculardan değil, takımın zaten oyun bilgi ezberinin olmamasından kaynaklanan önemli bir sorundur.

Şu sorunun cevabını gerçekten merak ediyorum.

Rahatlıkla adam eksilterek ceza sahasının içine girebilecek ve hatta çizgiye inebilecek futbolcuları varken, tüm topların ısrarla ceza sahası dışından kullanılmaya çalışılması futbolcu inisiyatifi midir yoksa Ersun Yanal’ın oyun tercihi mi?

Emre’nin korner atışını çizgiye inmiş bir oyuncunun ortası olarak değerlendirebiliriz ki buna aslında asist demek daha doğru olur; alın size bir gol opsiyonu!

Emre’nin son haftalarda daha fazlasını da yapamadığını görüyoruz.

Ceza sahasının içine girmek her zaman dışından çok daha fazla tehdit oluşturur.

İkinci beraberlik sayısı da böyle atılmıştır.

Ancak Fenerbahçe’nin bundan çok daha fazlasını yapması gerekiyor. Çünkü rakipleri sezona çok daha kötü başlamışken yavaş yavaş toparlanıyorken Fenerbahçe’nin bu dağınık görüntüsü iç karartıcı bir tabloya dönüşüyor.