Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Dün Beşiktaş-Trabzonspor maçı yerine Liverpool-Manchester United karşılaşmasını izlemeyi tercih ettim. Büyük bölümünü de izledim. 1-1 tamamlanan ilk yarının sonunda ikinci devrenin 70. Dakikalarına doğru iyice kilitlenen oyunu açmak üzere Klopp Shaqiri’yi oyuna aldı.

Shaqiri’yi bilmeyenler, tanımayanlar için; tam Valbuena’ya benzeyen bir futbolcu.

Salah, Firmino, Mane’li takımın yapamadığını, Shaqiri biraz da şansının yardımıyla 3 dakikada gerçekleştirip, gerçek bir hamle oyuncusu özelliğiyle maçın kazanılmasını sağladı.

Futbolcu ve takım kalitesi bakımından bu karşılaştırmanın haksızlık olduğunu da biliyorum, ancak 67 ve 72. Dakikalarda sırayla Ekici ve Valbuena’nın çıkmasından sonra Fenerbahçe’nin oyunu tamamen rakibe teslim ettiği gerçeğini göz önüne getirince ilk örneğin bize bir şeyler ifade etmesi gerekiyor.

Peki bu bize bu sezon içinde bir başka maçı hatırlatıyor mu?

Kasımpaşa maçında da benzer bir kadro ve değişiklik olmamış mıydı?

Ersun Yanal Türkiye’nin dışında yaşayan biri değil ki; üstelik sezon başından bu yana potansiyel teknik direktörlerden olarak Fenerbahçe’yi en yakından takip etmesi gereken kişidir kendisi.

Ayew’in 88’e kadar sahada kalması bizi yanıltmamalıdır, Fenerbahçe’nin ikinci yarı sahaya çıktığında en fazla 20 dakikalık bir gücü olduğu ortadaydı.

67’de kenara gelen Ekici neredeyse sürünerek çıkacaktı.

Futbolcuların bu kadar kondisyonsuz olması iki şey ile açıklanabilir; ya çok iyi sezon hazırlığı olmadı, yeni gelenler de güçsüzdü ya da Fenerbahçeli oyuncular ligde bulundukları pozisyona kendilerini kafaca kabullendiler.

Her iki durumda da Ersun Yanal’a çok iş düşüyor.

Kuşkusuz bugünkü kadro sosyal medyanın talep ettiği, yazdığı bir takımdır.

Ersun Yanal sosyal medyayı takip eden biri olarak bir karar verecek, Fenerbahçe’nin teknik direktörü mü olacak yoksa sosyal medyanın oyuncağına mı dönüşecek?

Kadro bu, durum bu, birçok deneme oldu, hemen hepsi tecrübe edildi. Bir kısmına şanssızlık denilse de zaman içinde görüldü ki takım doğru ve ekonomik kullanılmıyor.

Ersun Yanal’ın en büyük avantajı budur.

Ancak gördük ki Hoca görkemli bir başlangıçla işe girişmek istedi. İstediğini elde etti de ama önünde koca bir 45 dakika olduğunu unuttu.

Bakmayın siz sosyal medyayı manipüle etmeye çalışan bazı futbol bilmeyen romantikleri; bu ülkenin bir ortalaması var ve Fenerbahçe bunun ne çok önünde ne gerisinde duruyor. Tanımak, bilmek, anlamak gerekiyor.

Ersun Yanal bu işi başarabilecek biridir.

Fenerbahçe’nin hem kafa sorunun hem takım kurgusunun doğru yöntemlerle çözüme kavuşturulması gerekiyor.

Ligde 3 ile 7. Sıradaki takımlar 26, Fenerbahçe 15 puanda; bu maçı kazanmış olsa fark 9 olacaktı. Kazanılması gereken ve rahatlıkla da alınabilecek sonucu temaşa uğruna berabere bitirdi. Bu maçları önce kazanmayı becermek hedef olmalıdır.

Haberin Devamı

http://twitter.com/uzaygokerman