19 Aralık 2019 akşamı Fenerbahçe Gaziantep’ten 3 gol yiyerek dönerken ortalık bir anlamda yangın yerine dönmüştü. Bir hafta önce sahasında Yeni Malatya’ya 3-0 yenilen Fenerbahçe’de hemen herkes sorgulanmaya başlamıştı.
Emre Belözoğlu acaba doğru transfer yapamamış mıydı?
Teknik direktör seçiminde hatalı mı hareket etmişti?
Acaba Emre Belözoğlu’nun tecrübesi bu işin altından kalkmaya yetmiyor muydu?
Bir taraftan bunlar konuşulurken diğer yandan gelmekte olan zorlu rakiplere ait fikstür vardı ortada; Başakşehir, Kasımpaşa, Alanyaspor ligin en dişli takımları arasında geliyordu.
Bu kadar kısa sürede takım nasıl ve kim tarafından toparlanacaktı?
Sezon başından itibaren yazılarımı yakından takip edenler o günlerde de bunun cevabını verdiğimi hatırlayacaklardır.
Meselenin özü mücadeleden geçiyordu.
Aşağıdaki veriler Fenerbahçe’nin sezon boyunca çıktığı maçlardaki başarılı ikili mücadele sayılarıdır.
18.Fenerbahçe 50 – Erzurumspor 50
17.Fenerbahçe 61 – Alanyaspor 56
16.Fenerbahçe 65 - Kasımpaşa 47
14.Fenerbahçe 45 – Başakşehir 50
13.Fenerbahçe 51 – Gaziantep FK 46
12.Fenerbahçe 57 – Y.Malatya 59
11.Fenerbahçe 48 – Denizlispor 46
10.Fenerbahçe 42 – Başiktaş 54
09.Fenerbahçe 67 – Gençlerbirliği 39
08.Fenerbahçe 51 – Konyaspor 51
07.Fenerbahçe 58 – Antalyaspor 68
06.Fenerbahçe 49 – Trabzonspor 58
05.Fenerbahçe 53 – Göztepe 59
04.Fenerbahçe 37 – Karagümrük 45
03.Fenerbahçe 50 – Galatasaray 36
02.Fenerbahçe 43 – Hatayspor 57
01.Fenerbahçe 40 – Rizespor 53
Dikkat edilirse, Fenerbahçe sezon başında sahada rakipleri karşısında ikili mücadelelerde gerekli katkıyı veremediği, ancak üzerine koyarak da ilerlediği görülecektir.
Bu önemli bir veri.
Bir diğerini Erzurumspor maçında gördük. Başarılı top kapmada Fenerbahçe Erzurumspor’a karşı 18’e 5 üstünlük sağladı.
Öncelik neymiş; sahada ayakta kalmayı başarabilmekten geçiyormuş.
Son 4 karşılaşmada sahaya hangi oyuncularla çıkmış Fenerbahçe veya daha doğru ifadeyle Erol Bulut kimleri tercih etmiş, bir de bunlara bakalım.
1.Altay Başakşehir-Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
2. Nazım Başakşehir-Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
3.Tisserand Başakşehir-Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
4. Serdar Aziz Başakşehir
5. Sadık Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
6. Gustavo Başakşehir-Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
7. Ozan Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
8. Novak Başakşehir
9. Caner Başakşehir-Alanyaspor-Erzurumspor
10. Sinan Başakşehir-Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
11.Mert Hakan Başakşehir-Kasımpaşa-Erzurumspor
12. Pelkas Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
13. Thiam Başakşehir-Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor
14. Valencia Kasımpaşa-Alanyaspor
15. Ademi Başakşehir
Serdar Aziz, Novak ve Ademi’yi çıkarırsak; ilk 11 tercihinde 12 futbolcunun ismini görüyoruz.
Sezon başında Fenerbahçe’nin bir kadro zenginliği ve çeşitlemesi vardı; peki ne oldu veya nerede kaldı şimdi bu alternatifli kadro?
Zirveyi zorlayan takımlarla (özellikle Alanyaspor, Gaziantep FK, Beşiktaş, Galatasaray) kıyaslandığında Fenerbahçe’yi diğerlerinden ayırt eden en belirgin fark bu değil miydi?
Evet ama aynı zamanda Erol Hoca’ya yönelttiğimiz eleştirilerin başında da bir oyun planı, kadro omurgası, takım kimyası geliyor, hatta 5 oyuncu değişiklik hakkının teknik direktör için bir avantaj değil, olumsuz bir duruma dönüştüğünün altını çiziyorduk.
Kısmen sakatlık, biraz cezalar, az da Covid etkisi nedeniyle Fenerbahçe, Başakşehir-Kasımpaşa-Alanyaspor-Erzurumspor tüneline işte eldeki bu kadro ile çıktı.
Sonuç 4’te 4 oldu.
Bir önceki karşılaşmada Fenerbahçe’nin topa Alanyaspor’a oranla daha az sahip olarak oynamasını da eleştirdim ama Erol Bulut bir kadro istikrarı ile en azından bir arada oynama alışkanlığına sahip bir takım yarattığının da hakkını teslim etmek gerekiyor.
Bunun dönemsel olduğunun altını tekrar çizmeliyiz. Burada yanlış anlamayı ortadan kaldırmak için yazmalıyım; bu en doğru kadro anlamına gelmiyor, bir arada oynama alışkanlığı oluşturulmuş bir ekip demek oluyor.
Mesela; dünkü karşılaşmanın bir pozisyonunda Erzurumsporlu oyuncunun kaleye gönderdiği şutuna iki stoperinin aynı anda önüne atlaması hem saha içine hem saha dışına önemli bir mesaj oluyor.
Gaziantep FK maçı sonrasında Fenerbahçe’nin aradığı kanat oyuncusunun Sinan Gümüş olacağını kim söylese ya da yazsa büyük bir ihtimalle ciddiye alınmazdı. Hele bazı yorum fırıldakları var onlar için tam eğlencelik çerez olur, çıtır çıtır yerlerdi.
Ama Sinan Gümüş bu dört maçın çok önemli katalizörlerinden biri oldu.
Erzurumspor maçına bir gol bir asist ile katkı yaparken, Alanyaspor maçını çözen oyuncu olması da önemlidir.
Pelkas ve Ozan’ın takımın neresinde oynayacaklarına dair bundan daha güzel bir cevap olabilir miydi?
Dün kadroda Mert Hakan’ı görenler, neden Valancia tercihi yapılmadığını sormadılar mı kendilerine?
Peki, geçen sezon Sivasspor’da oynamasının rakım ve soğuk etkisine karşı vücudunda yeterince antikor oluşturduğuna ve saha koşulları hesaba katılırsa Valencia’dan çok daha güçlü bir alternatif olduğuna dair en güzel cevabı Mert Hakan karşılaşma boyunca vermedi mi?
Fenerbahçe’nin az önce andığım rakiplerinin sezonun bu bölümüne kadar ligde daha istikrarlı görünümde olmalarının en bariz özelliği dar kadro ile birlikte oynama becerisi oluşturan ekip yaratmalarıydı.
İşte Fenerbahçe son 4 maçta bunu başardı.
Rakipleri bu dört karşılaşmada hep bir iki aksarken, Fenerbahçe zirveye tutunmayı başardı.
Erol Bulut yakaladığı bu kimyasal formülü ilave çözeltilerle seyreltmeden Ocak-Şubat ayı içindeki maç takviminde kullanmayı başarması gerekiyor.
Fenerbahçe’nin kadro zenginliği işte burada devreye girerse girecek olmazsa da Mart ayından itibaren neyi başardığı ya da başaramadığını konuşmaya daha güçlü veri ve argümanlarla devam edeceğiz.
Bundan sonrası kısmen biraz daha ezber biraz da beceriye giriyor.
Erol Bulut çok önemli bir eşiği geçti.
3 İstanbul maçı bir Sivas deplasmanı var. Bir 4’te 4 yaptığında Fenerbahçe’nin Şubat ayına puan farkı ile zirvede girmesi çok uzak bir gelecek değil, sadece 20 gün.