Oynadığı takım kim olursa olsun farketmeyen deplasmanlarda zorlanan Fenerbahçe için Gaziantep kuşkusuz zor bir deplasmandır.
Neden zorlanıyor Fenerbahçe?
Çünkü ligin 18. karşılaşmasını oynamasına karşın hala sahaya çıkan takım ne yapacağını tam olarak bilmiyor.
Fenerbahçe’nin ne yapması gerektiği hakkında genel bir fikir var ve bunu saha kenarında oyunu en yakından izleyen teknik direktör söylüyor.
Her hafta maç öncesi ve sonrasında Fenerbahçe’nin ne olduğunu, tarih boyunca nasıl oynadığını ve nasıl oynayacağının genel bilgisini dinliyoruz.
Fenerbahçe tarih boyunca bir ortalama ile oynamıştır ve kuşkusuz Fenerbahçe olmuştur.
Futbolcularıyla ve teknik yönetimiyle…
Geçen sezon transfer edilip, başarısız olduğu için gönderilen oyuncuların bir kısmı gittikleri takımlara direkt katkı sağlıyorlar. Goller ve asistlerle…
Demek mesele sadece onların yapmadıklarıyla ilgili değilmiş.
11 kişinin sahada birlikte oynadığı, diğer 11 kişinin de buna karşı durduğu bir yerde meseleyi sadece oyuncuların becerileri ile açıklamaya çalışırsanız, açıklayamayacağınız büyük boşluklar kalır.
Mesela Rodrigues’in boş kaleye topu göndermemesi takım ya da teknik yönetimle ilgili değildir.
Ancak Fenerbahçe’nin Vedat gibi bir oyuncuya gol vuruşu yapacağı pozisyonu hazırlayamaması öyle değildir.
Bir takımın on defa ofsayta düşmesi de…
Fenerbahçe’nin topa sahip olma yüzdesi ortalamaya yakın olmasına karşın, geçtiğimiz haftalarda, özellikle Beşiktaş maçı öncesinde yazmıştım, isabetli pas sayısının düşmesi de takımın genel oyun şekli hakkında bize fikir veriyor zaten.
Kazanan, şampiyonluğa oynayan bir takım gibi görünmüyor Fenerbahçe ve bu ilerleyen haftalar için çok büyük bir handikap oluşturuyor.
Üstelik karşılaşmanın son yarım saatinde Gaziantep takımının etkili oyununa karşı da hamlemiz kalmak başlı başına sorun.
Fenerbahçe neden daha az pas yapıyor sorusuna, geçtiğimiz yıllarda orta sahada daha defansif karekterin olan oyuncu ile oynadığı şeklinde cevaplar verilirdi.
Bugün takımda çok daha fazla ofansif oyuncu olmasına karşın bunları oynatmamak da bir teknik direktör tercihi oluyor kuşkusuz.
Bir önemli detay da Emre’nin sezona başladığı yerde olmayışıdır.
Bu karşılaşmayı Kruse’un Alman olduğunu hatırladığımız bir kafa vuruşu ile kazandı Fenerbahçe ki gerçekten oyuncunun tabiyetini unutmak üzereydik.
Güzel bir vuruş yaptı Kruse.
Arzulanan oyunun uzağında kazanılan bir maç iki kere değerlidir. Yeterki takım daha fazlasını yapabileceğini göstersin.
Bunu da Beşiktaş maçında gördüğümüz için Fenerbahçe’nin potansiyellerini ve ortalamasını biliyoruz.
Evet mutlaka daha fazlası gerekiyor.