Öncelikle tüm halkımızın 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutluyor; büyük önder Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşlarını ve vatan için hayatını kaybedenleri sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum.
Galatasaray, üçüncülük yarışı için büyük önem taşıyan Osmanlıspor maçında diğer karşılaşmalara göre daha hareketli bir görüntü sergiledi. Elbette bunda rakip takımın kırılgan yapısı da etkili oldu.
Her ne kadar Sinan Gümüş güzel bir gol atsa da maça damga vuranlar Sneijder ve kaleci Muslera oldu. Sneijder, son haftalarda adeta geri döndü. Geçen hafta Gaziantep deplasmanında takımına galibiyeti getiren golü atan Hollandalı futbolcu, bu hafta da Osmanlıspor karşısında güzel bir oyun sergiledi ve sarı kırmızılıları öne geçiren golü attı.
Yakın bir zamana kadar Galatasaray’da resmen çıbanbaşı olarak gösterilen Sneijder’in bu değişimi elbette dikkat çekiyor. Zannederim Sneijder’in bu çıkışı biraz da milli takımla ilgili. Yıldız futbolcu, milli takım oyuncularının belirleneceği bu dönemde vites arttırdı ve Hollanda milli takımına çağırılmayı başardı. Yani sanki biraz da kendisine oynadı.
Elbette onun kendisine oynaması ve başarılı olması Galatasaray’ın da ivmesini arttırdı. Ama insan ‘’ bu zamana kadar neredeydin? ‘’ diye sormadan edemiyor. Evet, Sneijder 13 asistle şu anda ligimizin asist kralı ve takımına ciddi anlamda katkı sağlıyor. Ama yine de geçmiş performanslarını ve sarı kırmızılı takımda yaşanan olaylardaki başrolünü düşündüğümüzde kendisini doğal olarak eleştiriyoruz.
Sneijder’in bu durumu Galatasaray’ın önümüzdeki sezonki planları açısından da sıkıntı yaratıyor. Sarı kırmızılılar, Sneijder’in Galatasaray’daki geleceğini belirlerken neyi dikkate alacaklar? Birkaç yıldır süren sıkıntıları mı, son maçlardaki performansını mı? Aldığı yüksek ücret de cabası. Ayrıca attığı golden sonra doğrudan De Jong’un yanına gidip ona sarılması da mesaj içeriyor.
Galatasaray’ın Osmanlıspor karşısında üç puana ulaşmasını sağlayan bir diğer isim de Muslera’ydı. Uruguaylı kaleci ikinci yarıda karşı karşıya iki net pozisyonu kurtardı.
Bu durum Galatasaray’daki defans sorununun devam ettiğini gösterdi. Ahmet ve Semih’den oluşan tandem de güven vermiyor. Muslera’nın rakiple karşı karşıya kaldığı iki pozisyon bunun en güzel örneği. Üstelik Ahmet Çalık, ilk yarıda bir de yüzde yüzlük penaltı yaptırdı. Ama hakem Ali Palabıyık bu net penaltıyı vermedi. Ali Palabıyık, yine ilk yarıda Sneijder’e yapılan net bir penaltıyı da çalmadı.
Sarı kırmızılılarda Sneijder ve Muslera dışında öne çıkan futbolcular Sinan Gümüş ve Sabri’ydi. Bence Tudor, attığı golle şevklenen Sinan Gümüş’ü çok erken oyundan çıkarttı. Tudor, Osmanlıspor’un üzerine geldiği bu bölümde Rodrigues ile boş alan bulup bunlardan faydalanmak istedi ama bu amacına ulaşamadı.
Sabri ise ilerleyen yaşına rağmen sağ kanattan hücuma iyi katkı yaptı. Son dakikada Rodrigues’e verdiği pas muhteşemdi.
Tolga Ciğerci, diğer maçlara göre mücadelesiyle ön plana çıkmış gibi gözükebilir. Ama sırf çok koşuyor diye bir futbolcuya bu kadar para verilmez. Ben hala Tolga Ciğerci’nin Galatasaray seviyesinde bir futbolcu olmadığını düşünüyorum.
Fenerbahçe’deki moral çöküntüsü Galatasaray’ın üçüncülük için işine yarayabilir. Geçen yazımda da belirttim. Nereden nereye… Yıllarca şampiyonluk için yarışan Fenerbahçe ve Galatasaray şimdi üçüncülük için yarışıyorlar. Bakalım İstanbul’un iki büyüğü önümüzdeki sezon ayağa kalkabilecekler mi?