Batshuayi Galatasaray’a hayat verdi
Okan Buruk; 3-4-1-2 dizilişi ile takımını sürerken Bodrum’un rüzgârlı zeminine, şüphesiz yüksek beklentilere sahipti. Ancak özellikle ilk yarıda bu beklentilerine ulaşamadı Buruk.
Gerçekten de ilk yarıda çok etkisiz bir Galatasaray izledik. Sarı- kırmızılıların üçlü savunma ile oynadıklarında genellikle sorun yaşamaları, Yunus Akgün ve nispeten de Barış Alper Yılmaz’ın etkisiz oyunları gibi faktörleri sayabiliriz bu kötü oyunun nedenleri arasında. Ama bütün bunların ötesinde bu etkisizliğin en temel nedeninin Davinson Sanchez’in yokluğu olduğunu özellikle belirtmek gerekiyor.
Her zaman söylediğim gibi Davinson Sanchez çok özel bir futbolcu. Galatasaray’ın Sanchez’li oyunu ile Sanchez’siz oyunu çok fark ediyor. Nitekim sarı- kırmızılılar, Davinson Sanchez’den yoksun çıktıkları Bodrum FK karşısında da geriden oyun kurmakta zorlandılar, dönen topları alamadılar ve bu nedenle çok fazla geriye koşmak zorunda kaldılar. Oysa Sanchez, bu topları ikinci bölgede yaptığı ilk müdahaleler ile kazanıp takımının yeniden atağa çıkmasını sağlıyordu. Tabii bu durumun takıma doğal olarak kazandırdığı tempodan da uzak kaldı Galatasaray. Ayrıca takım boyu da uzadı.
İlk yarının sonunda tatsız tuzsuz gittiği soyunma odasından dörtlü savunma ve Batshuayi ile döndü Cim Bom. Bu değişimin olumlu yansımalarını da kısa sürede hem oyun hem de skor olarak aldı. İkinci yarıdaki 4-1-3-2'de sol açığa geçen Mertens’in harika ortasında nöbetçi golcü Batshuayi, sarı- kırmızılıları kabustan uyandırıp hayata döndürdü.
Esasen bu golün ardından, ilk yarının sonunda on kişi kalmış rakibi karşısında farkı daha da arttıracak çokça net gol pozisyonu buldu Galatasaray. Fakat kötü son vuruşlar, hatalı tercihler ve oyunda kaldığı süre içerisinde çok başarılı bir performans sergileyen kaleci Gökhan Akkan’ın sakatlanması üzerine oyuna dahil olan Sousa’nın kurtarışları nedeniyle bunları gole çeviremedi. Tabii bu durum, ev sahibi takımın oyunun içerisinde kalmasına neden oldu. Nitekim son saniyeye kadar beraberlik şansını kovaladı Bodrumlu oyuncular. Hatta 90. dakikada Gökdeniz Bayrakdar ile direğe takıldılar.
Hakemin bitiş düdüğü, gündüz seansında Fenerbahçe’nin altı gollü galibiyetinin ardından kazanma zorunluluğu daha da artan Galatasaraylı futbolcuların rahat bir nefes almalarını sağladı. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi sarı- kırmızılı futbolcular son vuruşlarında ve tercihlerinde daha dikkatli olsalar bu sıkıntıları yaşamak zorunda kalmazlardı. Elbette burada Ziyech’in 66’da boş kale yerine üstten dışarı attığı top geliyor akıllara. Osimhen, maç boyunca müthiş bir mücadele örneği sergiledi. Hem ofansta hem de defansta takımına çok katkı sağladı.
Yakaladığı bazı pozisyonlarda da kendi vurmak yerine daha uygun durumda olduklarını düşündüğü arkadaşlarına pas vermeyi tercih etti. Ancak o arkadaşları, Ziyech örneğinde olduğu gibi bunları gole çeviremediler.
Bodrum FK, eksik oyuncuları ve ikinci yarının tamamını on kişi oynamasına rağmen çok iyi mücadele etti. Bu oyunu devam ettirebilirlerse hızla üst sıralara tırmanabilirler.
Galatasaray’ın ise ders alması gereken konular var. Okan Buruk, Icardi sakatlanmadan önce Osimhen ile ikisini beraber oynatmak için üçlü savunmayı tercih etmek zorunda kalıyordu. Fakat Icardi’nin yokluğunda hâlâ üçlü savunmada ısrar etmek çok doğru değil. Galatasaray’ın geride üçlü oynadığı maçlarda defansif açıdan çok sorun yaşadığı ve çok gol yediği herkesin malumu. Evet; Jakobs sakat ve Okan Buruk, Jelert’e de güvenmiyor. Ama bu, üçlü savunma tercihi için geçerli bir bahane değil. Jelert, bir şekilde takıma monte edilmeli. Sol bekte de Jakobs dönene kadar mecburen Barış Alper Yılmaz ile idare edilecek. Ya da Kaan Ayhan’ın bu maçtaki sakatlığı ciddi değilse sağ bekte Kaan Ayhan, sol bekte de Jelert veya Barış Alper Yılmaz tercihi söz konusu olacak. Çünkü üçlü savunma, Galatasaray’da daha çok defoya neden oluyor.
Okan Buruk’un Yunus Akgün’ü de topla çok fazla oynayıp herkesi geçmeye çalıştığı için uyarması gerekiyor.
Sonuç olarak Galatasaray, çok zorlandığı bir karşılaşmadan üç puanla ayrılmayı başardı. Sezon başında yapılan Batshuayi transferinin ne kadar önemli ve doğru bir hamle olduğunu bir kez daha gördük. Kulübede böyle kaliteli bir golcünün bulunması, teknik adama müthiş bir opsiyon sağlıyor. Öte yandan Batshuayi’nin profesyonelliği de her türlü takdiri hak ediyor. Tebrikler ve alkışlar Belçikalı oyuncuya...