Ligimizin iki kaliteli kadrosuna sahip Fenerbahçe ile Osmanlıspor’un karşılaşmasının pozisyon açısından çok zengin geçeceğini düşünüyordum. İşin gerçeği kendimi zevkli ve gollü bir karşılaşmaya hazırlamıştım. Fakat kadrolar açıklandıktan sonra bütün hayallerim suya düştü.
İki takım teknik direktörü de savunma ağırlıklı on birlerle sahaya çıkmaya karar vermişlerdi. Pereira, topla hızlı çıkıp gol bulan Osmanlıspor’dan o kadar çekinmişti ki, savunma güvenliğini ön planda tutan bir kadro sahaya sürmüştü. İşin gerçeği bu benim açımdan pek sürpriz olmadı. Çünkü bol gollü maçı hayal ederken içimde Pereira ile ilgili hep bir şüphe vardı.
Fakat, futbolun filozofu olarak adlandırılan Mustafa Reşit Akçay da, rakibinden çekinmiş ve geçen hafta Ankara derbisini kazanan kadrodan üç önemli ismi kulübeye çekmişti. Özellikle Rusescu yerine Webo ile oyuna başlaması kanımca çok yanlıştı. Webo maç boyunca çok çalıştı ama Osmanlıspor’un o alıştığımız üretken futboluna hiçbir katkı sağlayamadı.
İki teknik direktörün tercihlerinden dolayı pozisyon zenginliği içerisinde geçeceğini düşündüğüm maç kısır bir havada oynanmaya başladı. Fenerbahçeli futbolcular rakip yarı sahaya geçtiklerinde hemen bir ya da iki Osmanlısporlu futbolcunun markajında kaldılar. Bu nedenle de pozisyon üretemediler. Esasen pozisyon üretebilecek tek isim olan Volkan Şen’e de, Osmanlıspor’un sağ beki Muhammed adım attırmadı. Volkan Şen bu markajdan kurtulmak için bir sefer sağa geçti ve o dakikada da Fenerbahçe, Alper ile ilk pozisyonunu yakaladı. Fakat herhalde kenardan müdahale geldi ve Volkan Şen yine hemen sola geçti ve maç boyunca da solda Muhammed tarafından eli kolu bağlı bir şekilde kaldı. Fakat yine de maç daha çok Osmanlıspor yarı sahası ve ceza sahası önünde oynandı.
Vitor Pereira, ikinci yarıya Diego ile başlayarak doğru yaptı. Fenerbahçe böylece biraz olsun kendisine geldi. Fakat Mustafa Reşit Akçay, Webo ile devam ederek hata yaptı.
Pereira ise 62.dakikada, kalan orta saha oyuncuları Ozan ve Alper’i de çıkartarak Nani ve Fernandao’yu sahaya sürdü. Elbette 62.dakikada üç değişiklik hakkını bitirmek büyük riskti. Öte yandan bu değişikliklerle sarı- lacivertlilerin 4-4-2’ye döneceklerini zannederken Pereira yine bir gariplik yaptı ve Van Persie’yi santrafor arkasında oynattı.
Fenerbahçe orta sahasının boşalması Osmanlıspor’a rakip kaleye daha kolay gidebilme imkanı verdi. Fakat Mustafa Reşit Akçay, takımı karşı sahaya taşıyacak futbolcuları sahaya geç sürdü. Örneğin Rusescu, Webo’nun yerine ancak 70.dakikada oyuna girdi. Gabriel Torje’yi sahaya sürmek yerine ise 84.dakikada Erdal’ı tercih etti.
Nitekim son bölümlerde Fenerbahçe 2,3 net pozisyon bulmasına karşın Osmanlıspor da kolay bir şekilde Fenerbahçe kalesine gelip ciddi bir tehlike yarattı. Esasen Osmanlıspor ataklarının daha ciddi tehlikelere dönüşmemesinin temel nedeni bence Fenerbahçe’de maçın adamı olan Simon Kjaer’in yerinde müdahaleleri ve Mustafa Reşit Akçay’ın yaptığı tercihlerle kendi oyun felsefesine ihanet etmesiydi. Sayın Akçay, Fenerbahçe karşısında takımının agresif kimliğini bozup beraberliğe razı bir anlayışa bürünmüştü.
Rakibe göre önlem almak elbette futbolda doğal olan bir olay. Fakat büyük takımlar rakip kim olursa olsun çıkar ve kendi oyununu oynarlar. Pereira’nın Osmanlıspor’a karşı önlem alması doğaldı. Ama işi bu kadar abartıp korkaklık boyutuna getirmesi ve 62’den sonra ise kazanmak adına bütün dengeleri bozması affedilecek bir davranış değildi.
Bu sonuç Beşiktaş’ın işine yaradı. Siyah- beyazlılar, Kasımpaşa’yı yenebilirlerse puan farkını altıya çıkartacaklar. Elbette Fenerbahçe’nin daha bir maçı eksik. Fakat bu puan farkı sarı- lacivertli futbolcular üzerinde bir baskı yaratacaktır.