Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Yine futbol yazmanın ve konuşmanın zor olduğu günler yaşıyoruz. Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden faciası içimizi yaktı. Hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine ve sevenlerine baş sağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyorum. Temennim, bir daha böyle faciaların yaşanmaması.

Evet, gerçekten de zor, içimize ateşin düştüğü şu ortamda futbol konuşmak, yazmak. Ama yaptığımız işe saygımızdan birkaç kelam edelim Kayserispor – Galatasaray maçı hakkında.
Ligin başından bu yana kötü bir performans sergileyen Kerem Aktürkoğlu’nu yedek soyunduran Okan Buruk; Mata, Mertens ve Icardi’nin ilk on birde olduğu bir kadro sürdü sahaya. Fakat bu isimlerin kağıt üzerindeki ağırlıkları sahaya yansımadı.
Geçen haftayı bay geçiren Galatasaray, sanki bir hafta değil de aylardır maç yapmamış gibiydi. Belli ki maç yapmadan geçirilen bu süre iyi değerlendirilememiş, takım iyi çalıştırılamamış. Öyle ki; Boey, Midtsjö ve Torreira gibi bu zamana kadar harika performanslar gösteren futbolcular da ciddi bir şekilde gerilemiş.
Esasen kısaca özetlemek gerekirse sahada, özellikle de ilk yarıda Galatasaray diye bir takım yoktu. Adeta kayboldu İstanbul’un sarı- kırmızılıları. Orta saha kelimenin tam anlamıyla çökerken takımda ciddi bir senkronizasyon sorunu net bir biçimde kendisini gösterdi. Bu sefer farklı olarak Mertens’in de yer aldığı kanatlar yine verimsiz kaldı, Galatasaray yine üretemedi, santrafor(lar) yine topla buluşturulmadı. Fakat Icardi, bu topla çok fazla buluşamamasından bağımsız olarak da etkisiz kaldı.
Galatasaray’ın 81 top kaybıyla oynadığı ilk yarıda takım da adeta ileridekiler ve geridekiler diye ayrıldı. İleri gidenler hiç geriye dönüp yardım etmediler. Bu da Kayserisporlu futbolcuların sık sık Galatasaray kalesinde tehlikeler yaratmalarına neden oldu ki, ev sahibi takımın golleri de bu şekilde geldi. Özellikle, sol kanatta kötü bir performans sergileyen Mertens geriye hiç yardım etmedi. Böyle olunca Ramazan ve Kayserispor’un sağ beki Onur, sürekli Galatasaray kalesine geldiler. Nitekim Kayserispor’un ikinci golünü sağ bek Onur attı.

Haberin Devamı

Her ne kadar Galatasaray’ın golünü kaydetmiş olsa da Okan Buruk’un ikinci yarıya Barış Alper yerine Kerem Aktürkoğlu ile başlaması gerekirdi. Öte yandan Boey’in yerine Dubois hamlesi de gelmeliydi. Sol bekte Kazımcan da verimli olamadı ama yerli kuralı nedeniyle sahada kaldı. Esasen kim iyi idi ki Galatasaray’da! Tabii Muslera’yı bu kategoriye koymak haksızlık olur.
Yine de ikinci yarının başında yapılan değişiklikler, İstanbul’un sarı- kırmızılılarına bir hareketlilik getirdi. Ama sadece o kadar. Verimlilik anlamında bir şey değişmedi. Baskılı görünmesine rağmen yine üretemedi Galatasaray.
Kayserispor ise galibiyeti sonuna kadar hak etti. Neredeyse bütün ikili mücadeleleri kazandılar, iyi mücadele ettiler, takım oyununu iyi oynadılar ve de takım halinde iyi oynadılar. Kısıtlı imkanlarla çıkartılan bu güzel iş için başta Çağdaş Atan olmak üzere emek veren herkesi tebrik etmek gerekiyor.
Galatasaray bu mağlubiyetten dersler çıkartmalı. En başta da Okan Buruk. Oyuncular kadar o da formsuz. Fiziki anlamda eksikliği bulunan futbolcularda bu konuda hiçbir ilerleme görülememesinin yanında iyi durumdaki oyuncuların da performanslarında yaşanan büyük düşüş, en başta Okan Buruk’a yazar! Çözüm bulamazsa eleştiriler daha gür sesle çıkmaya başlayacaktır.