Yusuf Şimşek, gerçekten de Alanya karşısında zor bir maça çıktı. Çünkü rakip kendilerinin aksine şampiyonluk için yarışıyordu, çok iyi bir kadroya sahipti ve eğer kazanırlarsa lider olacaklardı.
Alanya’yı motive edecek bu kadar etkenin karşısında Kaf Kaf ise kadro kurmakta zorlanıyordu. Beklerin tamamı ve stoperlerin biri yoktu. Takımdaki uyum sorunu ise herkesin malumuydu.
Nitekim Yusuf Şimşek mecburiyetten dolayı İbrahim Kaş’ı sağ bekte, Mustafa Aşan’ı ise sol bekte maça başlattı. Fakat Alanyaspor’un henüz 20.saniyede gelen golü, daha hayata geçiremeden bütün planları bozdu.
Yusuf Şimşek, Alanyaspor’un rahat gelmesi, fakat Karşıyaka’nın çıkamaması üzerine bence çok doğru bir kararla Mustafa Aşan’ı ortaya, Youssef Yeşilmen’i ise sol beke çekti. Böyle olunca Karşıyaka orta sahada biraz daha güçlendi ve oyuna ortak oldu. Gerçekten de yeşil- kırmızılılar çok kötü mücadele etmediler. Fakat ilk yarının yine son saniyelerinde bence ofsayt olan bir pozisyonda kalelerinde ikinci golü gördüler.
Yusuf Şimşek ikinci yarıya İbrahim Kaş’ın yerine Gökhan Ünal’ı alarak başladı. Böylece sahada Can Erdem’le birlikte iki santrafor olmuş oldu. Ama Can Erdem bir forvet gibi daha çok santrafor arkasında gözüktü. Mustafa Aşan ise bu sefer sağ beke çekildi.
Çekildi, çekilmesine de Karşıyaka ikinci yarıda müthiş bir direnç gösterdi. O nedenle Mustafa’yı geride çok az gördük. Karşıyakalı futbolcular skoru kabullenmeyip öyle bir agresif oynadılar ki, geride bazen üç, bazen iki kişi kaldılar. Hatta kimi zaman Efe ya da Berkay’dan sadece birinin kaldığını bile gördük.
51.dakikada Youssef’un mükemmel golü yeşil- kırmızılıları umutlandırdı. Bu arada kalelerinde mutlak gol pozisyonları da yaşadılar. Ama bunlarda da kaleci Behram başarılıydı.
Sonuçta Karşıyaka, bu müthiş direnişinin semeresini 89.dakikada Gökhan Ünal’ın attığı golle aldı ve Alanyaspor gibi bir deplasmanda skoru 2-0’dan 2-2’ye getirmeyi başardı. Hatta Karşıyakalı futbolcular biraz daha dikkatli olabilseler uzatma dakikalarında öne bile geçebilirlerdi.
Karşıyaka’nın ikinci yarıdaki geri dönüşünde Yusuf Şimşek’in yaptığı oyuncu değişikliklerinin çok büyük etkisi oldu. İkinci yarıya Gökhan Ünal’la başlamak doğruydu. Lakin kanımca Gökhan Ünal maçlara ilk on birde başlamalı. Yine bence Can Erdem’e çok fazla tahammül etti. Geçen maçlarda da beğenmediğim bu futbolcu, Alanya karşısında da aldığı hiçbir topu olumlu kullanamadı. Çok faul yaptı, gereksiz sarı kart gördü ve pasların çoğunu rakibe verdi. Yakaladığı bir gol pozisyonundaysa topa çok kötü vurdu. Necati Ateş gibi bir futbolcu kulübedeyken Can Erdem’in oynaması bana çok mantıklı gelmiyor. Gerçi Yusuf Şimşek, Can Erdem’i Necati Ateş’le değil Mahmut Temür ile değiştirdi. Fakat Mahmut da bence iyi oynadı. Nitekim Karşıyaka’nın ikinci golünde de etkisi vardı.
Ancak Tisdell’e ayrı bir paragraf açmamız gerekiyor. Gününde olduğu zaman ele avuca sığmıyor. Alanyaspor maçında da ani çıkışlarıyla olmayacak toplardan pozisyonlar yarattı ve rakip defansı çok yordu. İkinci golü de zaten o yarattı.
Bu futboldan, direnişten ve mücadeleden dolayı başta Yusuf Şimşek olmak üzere tüm Karşıyakalıları tebrik ediyorum. Elbette bir puanın Karşıyaka’ya yetmediğini herkes biliyor. Ama bu bir puan şampiyonluğa oynayan güçlü bir takımdan ve 2-0’dan geri dönülerek alındı. İşte bu olay, Karşıyaka’nın kenetlenmesi için ihtiyacı olan aksiyondu. Karşıyakalı futbolcuları ve belki camiayı bile bir araya getirip takım olmayı sağlayacak işte bu aksiyondur. Bunu, üzerine para verseniz sağlayamazdınız. O nedenle ben bu maçın Karşıyaka’nın kurtuluşunun başlangıcı olabileceğini düşünüyorum. Tabii bunun için Yusuf Şimşek’in bundan sonraki maçlara doğru kadrolarla çıkması zorunlu gözüküyor. Can Erdem gibi bazı futbolcularının yerlerinin ilk on bir değil, kulübe olduğunu görmesi gerekiyor. Eğer Yusuf Şimşek bu ayrıntı gibi görünen bazı tercihlerinde değişiklik yaparsa Alanyaspor maçının verdiği şevkle bu Kaf Kaf ligde kalır.