Geçen hafta doğrudan rakibi 1461 Trabzon’a 2-1 yenilip son sıraya demirleyen Karşıyaka, bu hafta da kendi sahasında Gaziantep B.B. ile 1-1 berabere kaldı ve yine üç puanla tanışamadı.
Oysa rakip takımda dört önemli eksik vardı. Fakat Karşıyaka bunu değerlendiremedi. Esasen yeşil- kırmızılılar kazanmak zorunda oldukları halde özellikle ilk yarıda hiçbir varlık gösteremediler. Konuk takım çok rahat oynadı ve açık bir şekilde üstündü. Her ne kadar bu yarıda iki takımın birer topu direkten dönse de, Karşıyaka’da göze batan takım oyunu değil, Tisdell’in kişisel çabalarıydı.
İkinci yarıdaki iki değişiklik Karşıyaka’yı biraz hareketlendirdi. Bu arada 51.dakikada yeşil- kırmızılıların net bir penaltısı verilmedi. Fakat 60.dakikada Tisdell, penaltıyı almasını bildi. İşte Kaf Kaf’ın ikinci yarıda daha çok pozisyon bulması da, bu penaltının golle sonuçlanıp Karşıyaka’nın 1-0 öne geçmesi ve bunun üzerine konuk takımın beraberlik golü için daha fazla ileri çıkması nedeniyle gerçekleşti.
Fakat Gökhan Ünal’ın kaçırdığı net pozisyonlar Karşıyaka adına maçın kırılma noktaları oldu ve Gaziantep B.B. 86.dakikada penaltıdan bulduğu golle maçı 1-1 bitirmeyi başardı.
İlginçtir ki, Karşıyaka adına daha çok önem taşıyan maçta dikkat çeken Gaziantep B.B.’li futbolcular oldular. Özellikle İbrahima Wadji gösterdiği muhteşem performansla maçın adamı olmaya hak kazandı. Aynı şekilde İskender Alın da, gecenin iyilerindendi. Fakat son vuruş beceriksizliğinden dolayı en az iki, üç net pozisyonu harcadı. İshak’ın da göz doldurduğu maçta orta alanda görev yapan ve takımının penaltıdan golünü atan Gökhan Sazdağı da göz dolduran futbolculardandı. Gökhan Sazdağı, Karşıyaka orta sahasının zaafının da etkisiyle özellikle ilk yarıda çok rahat top çevirdi, pas verdi, adam kaçırdı. İkinci yarıda Mahmut’un oyuna girmesi hücum anlamında Karşıyaka’nın lehine oldu. Ama Gökhan Sazdağı’nın etkili oyunu engellenemedi.
Nitekim konuk takımın ikinci yarıda da bir topu direkten döndü, Umut ise başka bir pozisyonda boş kaleye topu atamadı. Yani Gaziantep B.B. sahadan galip bile ayrılabilirdi.
Karşıyaka’da ise sahanın en iyisi Tisdell’di. Fakat yeşil- kırmızılı futbolcularda kondisyon anlamında sorunlar var. Tisdell’in de vücudu oynadığı tempolu futbola 68 dakika dayanabildi. Diğer pek çok futbolcu da son dakikalarda fiziksel anlamda zorlandılar.
Karşıyaka’da mutlak galip gelme zorunluluğunun bir baskı yarattığı gerçek. Bu gerçek gözle de görülüyor. Yusuf Şimşek’in taraftarlarla sözlü münakaşaya girecek kadar gergin olması bunun bir örneği. Youssef’un boş kale yerine topu havaya dikmesinde de bu baskı etkili olmuş olabilir. Fakat profesyonel bir futbolcu o pozisyonu golle sonuçlandırmalıydı.
Öte yandan takımdaki kopukluk hala devam ediyor. Yani yeni kadronun uyumu tam olarak sağlanamadı. Ayrıca Yusuf Şimşek’in belki de bu saatten sonra bazı alternatifleri denemesi gerekiyor. Mesela Gökhan Ünal ile Necati Ateş’i ilk on birde başlatıp, beraber oynatmak gibi. Çünkü Karşıyaka’nın hem içeride hem de dışarıda gol atması ve kazanması lazım. Eğer, yeşil- kırmızılılar bir galibiyet serisi yakalayamazlarsa ligde kalamazlar. İşte Denizlispor örneği ortada. Yeşil- siyahlılar iki haftada aldıkları iki galibiyetle bir anda 16.sıraya gelip ciddi anlamda ümitlendiler.
Karşıyaka, geçen haftaları iyi değerlendiremedi. Şimdi ise arka arkaya güçlü rakiplerle oynayacaklar. Fakat yeşil- kırmızılılar ligde kalmak istiyorlarsa rakibin kim olduğuna bakmadan kazanmaya çalışmak zorundalar. Aksi takdirde şampiyonluk iddiasıyla başlayan sezon çok hazin bir şekilde son bulur.