Göztepe ile ilgili yazdığım son yazımda Önder Özen’in Altınordu maçına kadroda ciddi bir revizyon yaparak gideceğini düşündüğümü belirtmiştim. Nitekim de öyle oldu. Ancak ben kadroda revizyon beklerken Önder Özen daha da keskin bir hareket yaptı ve üç futbolcuyu kadro dışı bıraktı. Böylece Önder Özen geldikten sonra Giray’ı da sayarsak kadro dışı bırakılan futbolcu sayısı dörde ulaştı.
Sonuçta iş yine Metin Diyadin döneminde eleştirdiğimiz noktaya geldi. Sol bek Hakan Arslan stoperde, sol açık Mehmet Erdem Uğurlu ise sol bek oynadılar. Ancak şunu hemen belirtmeliyim ki, Mehmet Erdem Uğurlu hücum yönünden çok iyi bir maç çıkardı. Ama onun bir savunmacı olmadığı gerçeğini de unutmamak lazım.
Emre Aygün nihayet ilk on birde yer alırken orta alanda Gosso’nun yedek bırakılması diğer bir sürprizdi. Önder Özen orta ikiliyi Kerem Şeras ve Hakan Barış’tan kurmuştu. Gökhan Karadeniz de yeniden ilk on bire dönerken santrafor mevkiinde uzun zaman sonra tekrar Mirkan’ı izledik.
Metin Diyadin on birini andıran bu kadro maça iyi konsantre olmanın da etkisiyle karşılaşmaya çok hızlı başladı ve oyunun kontrolünü de eline aldı. Nitekim sarı- kırmızılılar 19.dakikada Mirkan ile 1-0 öne geçtiler. Mirkan’ın bu golde Sinan’dan sıyrılışı ve yaptığı vuruş tam anlamıyla mükemmeldi.
Fakat golden sonra pozisyon üretmede sıkıntı yaşayan Göz Göz, duran toptan çok kolay bir gol yedi. Elbette bu golde defans hattı ve kaleci Gökhan hatalıydılar. Ama işin asıl ilginci bu golün kopyasını 90+2’de de yemeleri oldu.
Emre Aygün’ün henüz 62.dakikada oyundan çıkartılması taraftarların doğal olarak tepkisini çekti. Çünkü Emre Aygün sahanın en iyilerinden biriydi. Onun yerine oyuna giren Maah’ın da fena oynamaması Önder Özen için bir şanstı. Fakat kanımca Gökhan Karadeniz’i çok geç çıkarttı. Aynı şekilde Diarra da daha erken oyuna girebilirdi.
Sonuçta Göztepe Diarra’nın harika volesi ile 89’a 2-1 öne geçti. Ortayı Mehmet Erdem Uğurlu’nun yapması bu futbolcunun devamlı sol açık oynaması gerektiği tezimi sanki doğrulamak içindi.
Böyle ortada geçen maçlarda bu tür şanslar kolay yakalanmaz. Göztepe’nin ne yapıp edip skoru koruması gerekirdi. Ama sarı- kırmızılılar çok kısa bir süre sonra yukarıda da belirttiğim gibi yine bir duran toptan beraberlik golünü yediler. Bu golde de defans hattının çok ciddi bir kademe hatası söz konusuydu. Ayrıca gole neden olan faul de çok gereksizdi ki, o pozisyonda iki Göztepeli sarı kart gördüler.
Göztepe’nin neden bu kadar kolay goller yediğini tartışmaktan dilimizde tüy bitti. Aslında her şey ortada. Defans hattınız Serkan Kurtuluş ve Gençer dışında devşirme oyunculardan kurulursa her pozisyonda gol yemeye müsaitsiniz demektir. Biz yönetim araya girsin, Giray ile Önder Özen’in arası yapılsın, iş tatlıya bağlansın derken diğer stoper de kadro dışı kaldı. Göztepe bu kadar yatırım yaptıktan sonra hala sadece Play Off yarışı içinde olmaya çalışıyorsa Giray’ı oynatmama gibi bir lüksü olamaz. Özetle, Stoper uyumu diye bir şey yok, sol bek yok, birinci kalecinizi devre arasında göndermişsiniz. Yani başarısız olmak için her şey yapılmış. Öte yandan ne kadar çabalarsa çabalasın orta sahada Gosso varken Kerem’in oynaması da bence izah edilemez.
Elbette Altınordu yenilgiden kurtulduğu için daha karlı olan taraf olarak gözüküyor. Ama beraberlik onların da işlerine pek yaramadı. Pekiyi iki takım arasında nasıl bir fark var derseniz, Göztepe müthiş paralarla kurulmuş ama her hafta yeni arayışlar içerisinde olan bir takım. Altınordu ise sistem takımı. Altınordu’nun uzun vadede Türkiye’ye yetiştireceği futbolcularla damga vuracağına inanıyorum.