Türk Telekom Stadını uzun süre sonra böyle dolu ve coşku içerisinde görmek gerçekten çok güzeldi. Elbette bunun temel nedeni, Galatasaray’ın bu sezon oynadığı güzel futbol ve bunun sonucunda gelen gollü galibiyetlerdi.
Gerçekten de Galatasaray büyük bir değişim yaşadı. Son yıllardaki miskin Galatasaray’dan eser yok. Bu devrimsel başarının baş mimarı da şüphesiz Igor Tudor. Evet, transferleri Dursun Özbek ve yönetim yaptı. Bu anlamda onlar da bu başarı da büyük pay sahibi. Lakin bu oyuncu listesini oluşturan ve böylesine kaliteli futbolcuları efektif bir şekilde kullanmayı başarıp, ortaya bu savaşçı takımı çıkaran Igor Tudor. O nedenle de övgünün en büyüğünü o hak ediyor.
Sadece Tolga Ciğerci’deki müthiş değişim bile Tudor’un sihirli dokunuşu görmek için yeterli. Tudor’un takım omurgasını doğru kurup, oyuncu kalitesini arttırması ve Tolga Ciğerci’ye güvenip onu rakip kaleye daha yakın oynatması sonucunda ortaya bambaşka bir Tolga Ciğerci çıktı.
Nitekim o Tolga Ciğerci, Sivasspor karşısında hem kilidi açtı, hem de attığı ikinci golle takımını rahatlattı.
Gerçekten de geçmiş iki maça oranla karşısında daha diri bir rakip bulan Galatasaray, Sivasspor karşısında zorlandı. Sivasspor, geride iyi kapanıp sarı- kırmızılılara alan vermedi. İleri de ise baskı yaparak Galatasaray’ın rahat çıkmasını engelledi. Geçen iki haftanın virtüözü Fernando’ya da baskı yapılınca, sarı- kırmızılılar özellikle ilk yarıda ciddi sıkıntılar yaşadılar.
Ama yukarıda da belirttiğim gibi, yine Tolga Ciğerci sahne aldı ve işleri Galatasaray lehine çevirdi. Bununla birlikte sarı- kırmızılılar, bir tek Tolga’nın çabasıyla galibiyete ulaşmadılar. Galatasaray, geçen iki haftada olduğu gibi yine iştahlıydı, istekliydi, agresifti, kazanmak için saldırdı ve kazanma iradesini ortaya koydu. Nitekim Gomis’in 87.dakikada oyundan alınmasına tepki göstermesi, sarı- kırmızılıların uzatma dakikalarında bile çılgınca gol aramaları bunun küçük örneklerini oluşturdu.
Uzan lafın kısası, futbolumuzda yeniden Galatasaray zamanı yaşanmaya başladı. Futbol, Galatasaray’a geri döndü. Elbette henüz ilerisi adına bir yorum yapmak için çok erken. Ama Galatasaray, şu an itibariyle oynadığı futbolla hem zevk, hem de umut veriyor.
Tudor’la başladık, Tudor’la bitirelim. Galatasaray’a gelişi sıkıntılı oldu. Geldikten sonra, kötü sonuçların devam etmesi ve tercihleri nedeniyle çok eleştiri aldı. Östersunds faciası sonrasında hedefteki adamdı. Üzerine Lucescu’yu getirmeye çalıştılar. Ama o, kendisine ve kuracağı takıma güvendi. Sonuçta ıslıklar alkışlara dönüştü. Şimdi de, kendi elleriyle oluşturduğu bir krediye sahip. Özellikle Aykut Kocaman’ın Vardar maçı sonrasındaki basın toplantısı skandalından sonra, taraflı tarafsız herkesin gözünde itibarı oldukça arttı.
Kısacası Tudor, şu an için büyük bir tebriki hak ediyor. Hem de her anlamda…