Tolga Ersarı

Tolga Ersarı

tolgaersari@hotmail.com

Tüm Yazıları

Galatasaray- Torku Konyaspor maçı sonrası yazdığım yazımda, Galatasaraylı taraftarları zor bir sürecin beklediğini ve ilerleyen haftaların onlar adına eziyete dönüşeceğini görmek için çok da fazla ileri görüşlü olmaya gerek olmadığını vurgulamıştım. Nitekim sarı- kırmızılılar sadece bir hafta sonra ligde kalma savaşı veren Mersin İdman Yurdu’na 2-1 yenildiler. Üstelik, Podolski’nin golü dışında sahada futbol adına hiçbir olumlu şey yapmadılar.

Önce kadrodan başlayalım. Mustafa Denizli, takımının ligdeki konumunu dikkate almadan Mersin İdman Yurdu maçını Lazio karşılaşması kadrosunu deneme maçı olarak gördü. Belki de ev sahibi takımın ligdeki konumundan dolayı bu maçın uygun olduğunu düşündü. Oysa en tehlikeli takımların ligde kalma savaşı veren takımlar olduğunu ve Ümit Özat’ın gelişinden sonra Mersin’deki olumlu değişimleri en başta tecrübeli hocanın bilmesi gerekirdi.

Haberin Devamı

Artık sağ beke tam oturan Linnes, Lazio maçında oynayamayacağı için Mustafa Denizli sağ bekte Denayer’e görev verdi. Demek ki, Lazio maçında sağ bekte onu oynatmayı düşünüyordu. Bu tercihin bir nedeninin de Nakoulma’yı durdurmak olduğunu iddia edenler var. Ancak maç başladıktan bir süre sonra Nakoulma sağa geçtiği için böyle bir şans kalmadı. Fakat Semih atıldıktan sonra stopere geçen Denayer, Nakoulma’ya adım attırmadı ve Galatasaray’ın sahadaki en iyi futbolcusu oldu. Demek ki, Hakan Balta’yı dinlendirmeyi düşünüyorsan Denayer’i doğrudan stoperde başlatman gerekiyormuş. Bunu anlamak için illa üç puan kaybedilmesi gerekmiyordu.

Denayer orijini stoper olan bir futbolcu. Ondan illa sağ bek yaratma çabası neden? Ligde Linnes ile başlarsın, Avrupa’da ise Sabri’yle. Sabri başarılı olamazsa- ki o tecrübesi ve şu andaki durumuyla başarısız olacağını hiç sanmıyorum – o zaman Denayer’i sağa kaydırırsın.

Mustafa Denizli, stoperde son derece uyumlu Chedjou- Hakan Balta ikilisini de Mersin karşısında bozdu. Hakan Balta kadroya alınmazken formsuz olduğunu dünya alemin bildiği Semih’i Chedjou’nun yanına monte etti. Her halde kafasında Lazio maçında Chedjou’nun partneri için bir soru işareti vardı? Oysa yukarıda da belirttiğim gibi Galatasaray’ın şu anki konumu böyle denemeleri yapmaya müsait değil. Bu denemeleri ancak antrenmanlarda yapabilirsin.

Haberin Devamı

Nitekim Semih, Mersin maçında tam anlamıyla döküldü. İlk golde Umut’la başlayan hatalar zincirine ofsaytı bozarak katkı sağladı. Üstelik Nakoulma vuruş yapacağı sırada ayağını önüne uzatacağına nedense olduğu yerde kaldı, hatta geriledi. Rakiplerini durdurmakta sıkıntı yaşadı. Fizik gücü çok zayıf olduğu için rakipleriyle omuz omuza mücadele edemiyor. Bu nedenle ilk yarının başında Pedriel’i, 54.dakikada da Nakoulma’yı durduramayıp düşürünce iki sarı karttan kırmızı kartla takımını eksik bıraktı ve Galatasaray’ın işini iyice zorlaştırdı.

Maç başladıktan sonra Nakoulma sağa geçti ve bir nevi Pedriel ile çift forvet gibi oldular ve sarı- kırmızılıların sol kanadı felç oldu. Bundan dolayı önce sol bek Carole, sonra da sol stoper Semih sarı kart gördüler. Ardından da Nakoulma’nın golü geldi.

Haberin Devamı

Mustafa Denizli, ikinci yarıya başlarken sarı kartı olan Carole’i Sabri ile değiştirdi ve kendince on kişi kalmamak için önlem aldı. Böylece Olcan sol beke, Sabri sağ açığa, Podolski ise sol açığa geçtiler. Fakat Mustafa Denizli bence Semih’i de oyundan çıkartmalıydı. Semih’in kırmızı kart görme riskini nasıl göze aldı anlayamıyorum. Semih, Yasin’le değişmeliydi. Böylece Denayer stopere, Sabri sağ beke, Olcan sol beke, Yasin sol açığa geçer, Podolski de sağ açıkta kalırdı. Böylece güçlü bir stoper hattı ve hücuma destek vermeye yatkın beklerin olurdu. İddia ediyorum ki, değişiklikler bu şekilde yapılsaydı sonuç çok daha farklı olabilirdi.

Oysa Semih 54’de göz göre göre ikinci sarı kartı gördü. Gardı iyice düşen takım ikinci golü yedi. Yasin girdikten sonra son 15 dakika biraz hareketlenen sarı- kırmızılılar, Mersin’in bir anlık boşluğunda tek gollerini attılar. Bu arada stopere geçen Denayer, nasıl bir cevher olduğunu gösterdi ve yukarıda da dediğim gibi Galatasaray’ın sol kanadını felç eden Nakoulma’ya adım attırmadı.

Özetle Galatasaray, yıllardır yapılan ekonomik ve stratejik hataların sonucunda erimeye devam ediyor. Buna Mustafa Denizli’nin gereksiz denemeleri de eklenince kötü futbol ve olumsuz skor kaçınılmaz oluyor. Ancak başka nedenleri de unutmamak lazım. Futbolcularda gözle görülür bir şekilde fiziksel düşüş, mental yorgunluk, umutsuzluk ve mutsuzluk var. Arkadaşlık da çok iyi gözükmüyor. Son dakikalarda frikiği Selçuk kullanınca Sneijder’in oyundan çıkmak istemesi ve de çıkması buna örnek verilebilir. Günahını almayayım, belki sakatlığı vardır ama vücut dili ilk ihtimalin daha doğru olduğunu gösteriyordu.

Hakem, 39.dakikada Donk’a doğrudan kırmızı kart göstermeliydi. Fakat sarı ile yetindi. Ancak Donk, ilk yarının sonunda ve ikinci yarıda yine sarı kartlık hareketler yaptı ama kart görmedi. Bunun dışında Olcan da yetmişlerin sonuna doğru rakibinin kulağına dirseğini geçirdiği için doğrudan kırmızı kart görmeliydi. Ama hakemler bunu da es geçtiler ve Olcan kart bile görmedi. Benzer bazı pozisyonlar Mersinli futbolcular için de yaşandı. Yani Galatasaray’ın maçı on kişiyle tamamlayabilmesi de hakemin hataları sayesinde oldu.

Son olarak aramızdan ayrılışının birinci yılında Özgecan Aslan’ı sevgi, saygı ve rahmetle anıyorum. Mersinli futbolcular sahaya Özgecan’ı unutmayacaklarını yazan bir pankartla çıkarak büyük bir jest yaptılar. Medeniyet kadınlara, yaşlılara, engellilere, hayvanlara ve doğaya verilen değerle ölçülür. Dünyanın neresinde olursa olsun böyle saldırılara insanlık adına karşı çıkmak gerekiyor. Dilerim yeni Özgecan’lar yaşanmaz. Sen her zaman kalbimizde yaşayacaksın Özgecan. Ama seni her hatırladığımızda o büyük acıyı da tekrar yaşayacağız. Işıklar içinde yat Özgecan. Mekanın Cennet olsun…

https://twitter.com/tolgaersari

https://www.facebook.com/tolgaersari