Ligin ilk yarısında taraftarlarına hüsran yaşatan ve ilk devreyi 17.sırada yer alarak düşme hattında kapatan Fenerbahçe, ikinci yarıya da kötü başladı. Açık konuşmak gerekirse, Bursaspor maçı Fenerbahçe açısından fizik, kalite ve mental eksikliğin dakika dakika kendisini gösterdiği bir karşılaşma oldu.
Maç tempolu bir şekilde başladı. İlk dakikalarda öne çıkan taraf daha çok Bursaspor’du. Ama yeşil- beyazlılar, Aytaç Kara’nın pozisyonu dışında net bir pozisyona giremediler. Çünkü hızlı oynamak adına aceleci ve telaşlı oynadılar ve bunun da etkisiyle atakları sonlandırmayı başaramadılar.
Fenerbahçe ise önce Bursaspor’un temposuna karşılık verdi, ardından da Soldado’nun güzel golü ile öne geçti. Her ne kadar ilk yarıda topa daha çok sahip olan Bursaspor olsa da, sarı- lacivertliler de fena bir ilk yarı geçirmediler. Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki en büyük eksikliği topa fazla sahip olamama ve pas yüzdesinin düşüklüğüydü.
Samet Aybaba’nın ikinci yarının başında yaptığı iki değişiklik, maçın seyrini tamamen değiştirdi. Latovlevici’nin yerine oyuna giren Lima sağ kanada, Saivet’in yerine dahil olan Yusuf Erdoğan ise sol kanada geçti. Tunay Torun da santrafor arkasında yer aldı.
Bu değişikliklerin de etkisiyle ikinci yarıda topun ve oyunun tek hakimi Bursaspor oldu. Ancak yeşil- beyazlılar, 90.dakikaya kadar bu ataklarının karşılığını alamadılar. Bunun en temel nedeni de Skrtel’in harika performansıydı.
Bursaspor, 90.dakikadaki bulduğu golle maçı berabere bitirmeyi başardı. Fenerbahçe ise hiç de iyi bir izlenim bırakmadı.
Yukarıda da belirttiğim gibi sarı- lacivertliler, oyun içersinde dakika dakika gerilediler. Fenerbahçe’nin maçın başındaki kadrosu ve düzeni doğruydu. Soldado, oyunda kaldığı süre içerisinde gayet başarı bir performans sergiledi. Zaten Fenerbahçe’de ileride top tutabilen bir tek o vardı. Ama onun vücudu da 77.dakikaya kadar dayanabildi.
Mehmet Ekici çok etkili olamadığı gibi yine sakatlık problemi yaşadı. Onun yerine oyuna giren Valbuena da vasatı aşamadı. Mehmet Topal’ın yaklaşık olarak 55’den sonra oyundan düşmesiyse, Fenerbahçe orta sahasının tamamen düşmesine neden oldu. Çünkü Jailson da ona eşlik etti.
Sol kanat ise maç boyunca hiç çalışmadı. Ayew inanılmaz kötü bir maç çıkarttı.
Esasen Fenerbahçe’de olumlu performanslarıyla ön plana çıkanların Soldado, Skrtel ve Sadık olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Onlara ilk yarıda hücum anlamında Isla da eşlik etti.
Erzurumspor maçından sonra bir kez daha Fenerbahçe’nin en fazla 45 dakikalık bir tempoyu kaldırabildiği görüldü. Zaten bu kadroyla Ersun Yanal’ın kafasındaki futbolun oynanması biraz zor. Fenerbahçe’nin maç kazanması için öncelikle orta sahada güçlü olması gerekiyor. Bu maçın Mehmet Topal için ölçü alınmaması gerektiğini düşünüyorum. İyi bir Mehmet Topal’a Jailson’un da eşlik etmesi sağlanabilirse işler biraz değişebilir. Lakin Mehmet Ekici’nin de performansını arttırıp onlara eşlik etmesi gerekiyor.
Bu arada Fenerbahçe’nin birinci santraforunun Soldado olduğu, Bursaspor maçında bir kez daha görüldü. Diğer santraforlar çok yetersizler. Bu da sarı- lacivertlilerdeki bir başka sorun. İyi bir santrafor şart. Hatta santrafor dışında başka transferler de lazım. Ancak devre arasında iyi oyuncu bulmanın zorluğu dışında bir de ciddi ekonomik problemler var.
Ersun Yanal, iki değişikliği de mecburiyetten yaptı. Gidişat içerisinde oyuna da bir müdahale yapması gerekirdi. Ama kadro zafiyetini de gözden kaçırmamak gerekiyor. Ersun Yanal itiraf etmese de bu kadronun ciddi bir kalite sorunu var.
Bu anlamda Samet Aybaba’yı tebrik etmek gerekiyor. ilk on biri çok doğru olmasa da yaptığı değişikliklerle oyunu kendi lehine çevirmesini bildi. Bursaspor çok genç bir kadroya sahip. Zaten biraz daha tecrübeli olsalardı maçı rahatlıkla kazanabilirlerdi.
Bakalım Fenerbahçe transfer dönemini nasıl sonlandıracak? Bu arada oynanan her kötü futbol ve alınan her kötü sonuçtan sonra Comolli’nin kulaklarını çınlatmadan edemiyor insan…
Son olarak, İzmir ve Türk futboluna uzun yıllar teknik direktör olarak hizmet eden, 2008/ 2009 sezonundan itibaren Akhisarspor, Galatasaray, Bursaspor ve en son Antalyaspor’da teknik direktör Hamza Hamzaoğlu’nun yardımcılığını yapan Yıldırım Uran’ı kaybettik. Kendisine Tanrı’dan rahmet, yakınlarına ve ailesine başsağlığı ve sabır diliyorum. İzmir ve Türk futbolunun başı sağ olsun…