Şampiyonlar Ligi’nde kendi sahasında Schalke karşısına galibiyet için çıkan Galatasaray, Muslera ve Ozan Kabak’ın sayesinde bir puanı zor kurtardı.
Maçın başlamasıyla birlikte atağa çıkmak isteyen sarı- kırmızılılar, kalabalık ve sert Schalke orta sahası ile karşılaştılar. Zaten kısa bir süre sonra da oyunun inisiyatifi Schalke’ye geçti. Üçlü savunmayla sahaya çıkan ve Galatasaray ataklarında defansı beşleyen konuk takım, hızlı çıkışlarla net pozisyonlar buldu. Özellikle Galatasaray defansının arkasına atılan toplarla tehlike yaratmayı amaçlayan Schalke, bunda çok başarılı oldu ve maç boyunca sayısız gol fırsatları yakaladı. Bilhassa Konoplyanka ve Embolo çok etkili oldular.
Fatih Terim, Schalke’nin yakaladığı bu net pozisyonlar sonrasında Donk’u stopere çekerek üçlü defansa döndü ve sarı- kırmızılılar 3-4-3 şeklinde bir dizilişle oynamaya başladılar. Gelgelelim Galatasaray’ın, kalabalık ve sert Schalke savunmasını aşması için oyunu daha çok kanatlara yayması gerekiyordu. Ancak Sinan Gümüş ve Rodrigues, bu anlamda çok etkili olamadılar. Bu nedenle de sarı- kırmızılılar, 44.dakikada Eren Derdiyok’la yakaladıkları pozisyon dışında pozisyona giremediler.
Kadro sıkıntısı yüzünden kısıtlı bir kulübeye sahip olan Fatih Terim, oyunu kenarlara açıp kanatları daha etkili kullanmak adına ikinci yarıya Mariano ile başlayabilirdi. Ama o bunu tercih etmedi.
İkinci yarıya önce Muslera’nın, sonra da Ozan Tufan’ın çizgiden çıkarttığı pozisyonla başlayan Schalke, devre boyunca oyunun kontrolünü elinde tuttu.
Gerçekten de ikinci yarı boyunca oyunun tek hakimi Alman temsilcisiydi. Nitekim Schalkeli futbolcular, yine özellikle defansın arkasına atılan toplarla sayısız net pozisyonlar yakaladılar. Ancak ilk yarıda olduğu gibi kaleci Muslera ve Ozan Kabak, bu pozisyonların gole dönüşmesini engellediler. Bu anlamda Galatasaray adına maçın yıldızları da bu iki isim oldu. Muslera zaten kalitesi belli bir kaleci. Schalke karşısında da muhteşem oynadı ve inanılmaz toplar çıkarttı. 13.dakikada Konoplyanka’ya yaptığı penaltıyı hakemlerin atlamasıysa, hem kendisi hem de Galatasaray için bir şans oldu. Ozan Kabak ise, sakatlıklardan dolayı şans bulduğu ilk Şampiyonlar Ligi maçında destansı bir oyun ortaya koydu. Gerçekten de Fatih Terim’in, Serdar Aziz’in yokluğunda güvenip, ilk on birde sahaya sürdüğü genç Ozan sahanın her yerinde etkili oldu. İkili mücadeleleri kazandı, kritik yerlerde kademelere girdi, kritik müdahaleler yaptı, çizgiden top çıkarttı ve Fatih Terim’in kendisine olan güvenini boşa çıkartmadı. 18 yaşındaki bu genç adam, Galatasaray’ın ve Türk futbolunun geleceği. Bravo Ozan, yürek dolusu tebrikler…
Fatih Terim, 60.dakikada Sinan Gümüş’ün yerine Selçuk İnan’ı alarak, orta sahada top tutmak ve Schalke’nin etkisini kırmak istedi. Bu değişiklikten sonra Rodrigues’i Eren’in yanına alarak 3-5-2’ye dönen sarı- kırmızılılar, yine de Schalke ataklarını kıramadılar.
Galatasaray’ın Schalke maçında, özellikle sakatlıklardan dolayı kadro sıkıntısı yaşadığını daha önce belirtmiştim. Bu durum, Fatih Terim’in de bir anlamda elini kolunu bağladı ve oyuna müdahale şansını sınırladı. Ancak yukarıda da belirttiğim gibi, ikinci yarıya Mariano ile başlaması doğru bir tercih olabilirdi.
Elbette bu kadro sıkıntısının bir yansıması da, sahadaki kalite sorunu oldu. Belhanda, yine çok top kaybetti. Galatasaray bu nedenle ileri çıkışlarda sıkıntı yaşadığı gibi kalesinde de tehlikeler gördü. Sinan Gümüş, kanadı etkili kullanamadığı gibi içeride de efektif olamadı. Topla buluştuğunda, genellikle Schalkeli futbolcuların yanında bittiği Rodrigues de etkili bir futbol ortaya koyamadı. Eren Derdiyok, iyi niyetle mücadele etti ama o da istediği topları alamadı. Oysa Eren gibi uzun boylu bir santrafora sahip olan Galatasaray, kanat ortalarıyla tehlikeler yaratabilirdi.
Esasen bu kadro yapısı ve gruptaki puan durumu, Fatih Terim’i farklı bir oyun anlayışına itti. Sarı- kırmızılılar, taraftarlarını da yanlarına alarak rakip sahada baskı kurdukları oyun anlayışı yerine, rakibi ikinci bölgede karşılayan kontrollü bir oyunu tercih ettiler. Schalke’nin etkili futbolu da Galatasaray’ın dengelerini alt üst etti.
Kısacası sahadaki futbola bakınca, bir puanın Galatasaray için kazanç olduğunu söyleyebiliriz. Eğer üç puan kaybedilseydi, Galatasaray’ın gruptaki işi oldukça zora girerdi. Oysa bu beraberlikle Schalke ile bir puanlık fark korundu. Cim Bom, 6 Kasım’da Schalke ile bu sefer deplasmanda karşılaşacak. Schalke iyi bir takım ama gol atmada sıkıntı yaşıyorlar. Galatasaray eğer Schalke deplasmanından iyi bir sonuçla dönerse, bu durum kalan iki maçına olumlu yansıyabilir. Bu nedenle deplasmandaki Schalke maçı çok büyük önem taşıyor. 6 Kasım’daki bu önemli karşılaşma için şimdiden başarılar Galatasaray…