27.09.2024 - 07:42 | Son Güncellenme:
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi ilk hafta maçında konuk ettiği Union Saint-Gilloise’yi 2-1 mağlup ederek turnuvaya 3 puanla başladı. Sarı-lacivertli ekibe galibiyeti getiren golleri 26’ncı dakikada Çağlar Söyüncü ve 82’nci dakikada Burgess kendi kalesine attı. Konuk ekibin tek golü ise 90+3’üncü dakikada Ross Sykes’tan geldi.
Mücadele sonrası sarı-lacivertli ekibin futbolunu Milliyet Gazetesi Spor Müdürü Tayfun Bayındır değerlendirdi.
Ölüp ölüp dirilmek / Tayfun Bayındır
Futbolun bir sonuç oyunu olduğunu bilmeyeniniz yoktur. Kötü oyun üç puan getiriyorsa “bu maç bitti amacımıza ulaştık, yenisine bakalım” değerlendirmesi hep karşımıza çıkar... Dün Fenerbahçe’nin ortaya koyduğu futbol bu gerçeğin net bir karşılığıydı. Sarı-lacivertli ekip, seyircisinin önünde acemiler mangası gibiydi. İki gol attı ama ilki duran toptandı, ikincisini rakip kendi kalesine gönderdi. Hani bir tabir vardır, “Ölüp, ölüp dirilmek” diye... İşte Fenerbahçe’nin dün gece yaşadığı da tam buydu. Tamam; Avrupa yolculuğuna üç puanla başlamak gayet güzel... Hele ağır Galatasaray yenilgisinden sonra bu başarıyı elde etmek çok daha önemli. Boşalan moral depoları bir parça doldu. Lige seyirciyle dönmek yeniden mümkün kılındı. Ama şurası bir gerçek, tatsız tuzsuz, tedirgin eden oyun hiç bir Fenerbahçelinin yarınlara umutla bakmasını sağlamıyor.
'FENERBAHÇE'NİN DEFOLARI'
Şimdi gelelim Jose Mourinho’nun Fenerbahçesinin defolarına... Başta dünün en iyisi olan Livakovic olmak üzere, sarı-lacivertli ekibin hem kanat bekleri hem de iki stoperi baskıdan pasla nasıl çıkılacağını bilmiyorlar. Asla bu savunma bloğunun beş isabetli pas yaptığını görmedik. Livakovic top almak için gelen göbek dağıtıcısına (ki bu oyuncu çoğunlukla Amrabat, zaman zaman da Fred oluyor.) hızlı ilk pası atmaktan korkuyor. Baskıyı çözmekteki temel hata bu... Livakovic geciktiği sürece de rakip çabuk alan daraltıyor. Bu durumda da topu alan hangi savunmacı olursa olsun gördüğü ilk takım arkadaşına topu öylesine atıyor, doğal olarak hiç bir organize çıkış ya da hiç bir organize set oyunu hayata geçmiyor. Sonuçta maçın neredeyse tamamında Belçika ekibi kendi evinde gibi oynama şansı yakaladı, 90 dakikanın geniş bir kesiminde de maçı kontrol eden taraftı.
'TADİC'İ SAĞDA OYNATMA ISRARINI ANLATMALI'
Gelelim diğer ikinci garip soruna... Ajax’tan tanıdığımız ve geçen sezon da Fenerbahçe’de büyük keyifle izlediğimiz Tadic ağırlıklı olarak sol kanat oyuncusudur. Tadic oyuna girdiğinde Cengiz Ünder de oyundaydı ve Cengiz’in orjinal bölgesi de sağ kanattır. İki oyuncunun alışkanlıkları da becerileri de orjinal bölgeleri ile paralel... Bunu geçtiğimiz sezon tüm Türkiye yaşayarak gördü. O zaman Tadic’i sağda oynatmanın ısrarını Mourinho bize net biçinde anlatmalı... Bu ısrar hem Fenerbahçe’nin hücum performansını ciddi biçimde etkiliyor hem de organize atak yapma alışkanlığını yok ediyor. Herhalde dünyanın en iyi hocalarından biri olan Mourinho ne yaptığının farkındadır.